" Tamamen benim olsan."
" Zaten seninim."
" Ama her şekilde."
Chang sırıtarak söylediği şey ile Jeong gencin ne istediği anlamıştı. Önünde eğilmiş olan gencin ilk önce dudaklarını okşadı.
Alnını alnına yaslayıp bi süre öylece durdu. Sonrasında dayanamayan Chang gencin dudaklarına yapıştı. Her ikisininde gözleri kapanmıştı.
Birbirlerini kaybetmemek için sımsıkı tutuyorlardı ellerini. Chang yavaşça dolgun dudaklardan ayrılmadan doğruldu ve genci yatağa uzandırdı.
Jeong bi anlık gözlerini açınca kafasını kaldırıp karşısında tişörtünü çıkaran genci izledi. Kenara doğru atılan tişört ile kafasını tekrardan yatağa koydu.
Kendi bacaklarında hissettiği el ile gözlerini kapadı. Chang gencin belinden tutup kendine çekti ve kucağına aldı.
Jeong gencin boynuna sarılıp kulağına yaklaştı. O an Chang başka bir diyecek sanmıştı.
" Şimdi seni itsem ne güzel yere düşersin."
Jeong bi an kahkaha atarak geriye çekildi. Chang ise hevesi gitmiş bi şekilde Jeongin'e bakıyordu.
" Hah bak ne güzel oldu sıç içine Jeong!"
"Ya tamam taman özür dilerim!"
Gülerek gencin dudaklarına yaklaştı ve ufak bi öpücük bıraktı. Yeterli gelmediğini anlayınca bir kaç kere daha öptü.
Fakat bi an yerinden sıçramasını sağlayacak bir şey hissetti. Altında birden beliren bi sertlik vardı. Gülümsemesi yerini şaşkınlığa bırakırken az bi tırsmamış değildi.
Öpmeyi bi anlık bıraktığı için Chang gülmeye başlamıştı.
" Bi sorun mu var Bay Yang. Yoksa korktunuz mu?"
Jeong yutkunarak Changbin'in kucağından hızlıca inip yatak başlığına yaslanıp oturdu. Bacaklarını kendine çektiğinde bağırdı.
" Ne korkucam ya! Abart!"
Chang sırıtarak gencin ayak bileklerinden tutup biraz çekti. Yatağa ortalı bir şekilde uzanan genç tekrardan yutkundu. Bu seferin Chang'de gülmüyordu.
Gencin üstüne çıkmadan önce tişörtünü ve pantolonunu çıkartarak sadece iç çamaşırı ile kalmasını sağladı. Bu görüntü bile onu fazlasıyla heyecanlandırırken Jeong ilk olacağı için korkuyordu.
Chang ise bunu bildiği için ağır ağır haraket etmeye başladı. Ne de olsa bi zaman sonra Jeong hızlanması için yalvaracaktı;)
Tekrardan dudaklarına uzandı altındaki bedenin. Bi zaman sonra ise boynuna inmiş ufak ufak öpüyor, öptüğü yerlerin üstünden tekrardan geçip iz bırakıyordu.
Jeongin'in ise ağzından ufak mırıltılar çıkıyordu. Chang gencin göğüslerine geldiğinde öpmeye devam ediyordu. Göğüs uçlarını dudaklarına aldığında Jeong'un ağzı hafif aralanmış, sonrasında tekrardan dişlerini geçirmişti dudaklarına.
Chang ara ara kafasını kaldırıp gence bakıyordu. Buna sinir olan Jeong ise bir elini Changbin'in saçlarına yerleştirip iyice göğsüne bastırdı. Bu bastırmasıyla Chang sırıtarak sertçe ezmeye başlamıştı.
Karnına doğru gelmesiyle ellerini yavaş yavaş aşağıya indirip iç çamaşırını sıyırdı gencin. Açılan bölgeye yavaşça elini sürttü. Bununla Jeong gözlerini yumdu ve ağzından ufak bi inilti kaçtı.
Chang gencin tekrardan dudaklarına uzandı. Fakat bu seferin öperken bi yandan da belindeki kemeri çıkarttı. Genci hafifçe yerinde doğrultup ellerini arkadan sıkıca kemerledi.
Jeong buna inkar etsede Chang onu dinlememişti. Tekrardan genci sırt üstü yatağa bıraktı. Dudaklarını öpmeye devam ederken Jeong kendisini Changbin'in alt bölgesine değdirerek haraket etmeye çalışıyordu.
Chang ise gencin kalçasına yapmaması için uyarıcı bir şaplak attı. Bununla birlikte Jeong gencin ağzına ufakca bi inilti bıraktı. Chang yavaşça gencin üstünde doğrulup kendi üstünde kalanları tamamen çıkardı.
Hafifçe Jeongin'in önünde eğildi. Kapalı olan gözlerini ve yanaklarına ufak ufak öpücükler bıraktı. Bir yandan da mırıldandı.
" Korkmanı gerektirecek bir şey olmayacak bitanem. Canını yakmayacağım. "
Jeong derin bir nefes alıp gözlerini araladı. İstekle Changbin'e baktı. Diğer genç ise çekmecesine uzanıp ufak tüpte bulunan kayganlaştırıcıyı parmağına döktü.
Yavaşça gencin önüne geldiğinde bacaklarını tutup iki yana açtı. Jeong ilk başta anlamamıştı. Fakat sonrasında içinde hissettiği 2 parmak ile gözlerini kapatıp derince inledi.
Canı yanmıyordu. Hayatında ilk defa yaşadığı bir duyguydu bu. Ağzı açılırken Chang parmaklarını çıkarmadan gencin dudaklarına yaklaşmış ve bundan firsat bilip alt dudağını esir almıştı.
İçinde haraketlenen parmaklarlarla genç kafasını yatağa bastırmıştı. Yaklaşık 5 dakika sonra içinden parmaklar çıkınca afallamıştı ve gözlerini açmıştı. O boşluk onu rahatsız etmişti.
Tam kafasını kaldırıp Changbin'e bakacağı sırada o 2 parmağın neredeyse 2 katı olan Chang'in aleti girdi. Jeong birden bağırmıştı. Çok az canı yanmıştı fakat içinde hissettiği doluluk onu rahatsız etmemişti.
Chang tamamen girdikten sonra çok az haraket etmişti. Gencin alışmasını bekledi. Fakat Jeong sabırsızca mızmızlanıp haraket etmesi için kendine gence itti.
Bununla Chang haraketlenmeye başlamıştı. Jeong'dan bi zaman sonra 'hızlan' yalvarışlarını duyunca daha fazla hızlanmış ve altındaki genci zevk delisi etmişti.
(...)
Yorulan iki genç yatakta birbirine sarılı bir şekilde uzanıyorlardı. Jeong kafasını Changbin'in göğsüne koymuş uyuklarken Chang genci izliyordu.
Bu yaptıkları şeyden sonra ona fazlasıyla minnettardı. Saçlarıyla oynarken Jeong gözlerini araladı. Kafasını kaldırıp karşısındaki gence baktı.
Ona gülümseyen Chang biraz ona doğru yaklaşıp alnına bi öpücük bıraktı.
" Ağrın var mı?"
" O kadar da yok, iyiyim."
Jeong bi süre öylece bekledi. Sonrasında Chang'in gözlerinin içine baktı.
" Seni seviyorum."
" Bende seni seviyorum bebeğim."
Jeong kafasını tekrardan Chang'in göğsüne koydu. Bu seferin uyumak için gözlerini kapattı. Chang ise kendini uzun zaman sonra ilk defa huzurlu bir uyku için hazırladı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Matematik Hocam [Jeongbin]
Fanfiction*Kurallar* 1. Sivil gelme 2. Derste telefonla oynama 3. Okul araç gereçlerine zarar verme 4. Öğretmenine sakın ama sakın aşık olma? •°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°