Hiç birine bir şey olucağı konusunda çaresiz oldunuz mu ben oldum bundan sonra ne olucak bilmiyorum ama iyi şeyler olmicak hissediyorum..
Yeşimin görevi kabul etmesinin yaklaşık 4 saat geçti ve hep beraber villa ya gittik Murat'ın söylediğine göre onların 2. Eviymiş ilginç.
Hepimiz koltuklarda oturmuş sözde iyi gelsin diye film izliyorduk şahsen ben izlemiyordum izlemem için bir neden yok ne zaman bilmiyorum ama her türlü birini öldürecektik bu beni korkutmaya yetiyordu.
Yorgun bir sesle konuşmaya başladım "murat"
"Efendim" dedi bana dönerek
"Bu görevi ne zaman yapıcaz" lütfen 1 ay sonra felan olsun hatta hiç olmasın abi biz nasıl bir şeyin içine düştük böyle "hatırlattığın iyi oldu yarın gidiyorsunuz" murat haricinde kimsenin haberi yoktu tarihten demekki"NE" diyerek bağırdı Yeşim "saçmalama murat daha bugün kabul ettik hem ne yapıcağımızı bile bilmiyoruz" Oğuz başını sallayarak "haklı,hem bizim neden bu tarihten haberimiz yok murat?"
"Sizin bilmeniz gerekmiyordu çünkü" diye yanıtladı
Vay demekki ana kaynak murat..."Abi saçmalamaya başladın bizede söylemen gerekiyordu bu işte tek değilsin unutma ve bir daha bize söylemeden bir iş belirselersen o zaman ben yokum" dedi bakalım murat şimdi be yapacaktı
"İyi git o zaman" dedi takmayan,umursamayan bir tavırla "zaten sen olsanda bir şey değişmiyor sen olmasanda yani benim için hava hoş hatta üstümden yükte kalkar" tek bir nefeste söylediği için nefessiz kalmıştı.
Gökçe ise sesini çıkarmadan arkasına yaslandı
"Artık şu planı anlatsan diyorum zahmet olucak ama" dedim bıkkınlıka "sen sorarsında anlatmaz mıyım" dedi gülümseyerek🫗
"Öncelikle yarın bir yat'ta bir parti var bizde oranın özel konukları olucaz ve tabiki hepimizin görevleri olucak öncelikle sen Yeşim" diyerek yeşime baktı "senden öğrendiğim bilgilerden kilitli yerlere rahat bir şekilde giriş yapıyorsun yanlış mıyım ?"Yeşim biraz kekeleyerek "Hayır" dedi "güzel" diyerek onu onayladı murat " parti sabaha kadar sürecek ve sen saat tam birde (gece) elektrikler kesip orada kilitli bir kapı var oradan bir adet kolye ve 2 tane vazo var onları alıcaksın tabi başka şeylerde var ama onları almanı gerektirecek bir durum yok bu kadar anladın mı"
Yeşim biraz düşündükten sonra konuşmaya başladı
"Başka şeylerde varsa onlar olduğunu nasıl anlicam"
"Sana lens vericem ve onları takıcaksın sen nereye bakarsan Oğuz görecek zaten sizi yönlendiricek kişiler Oğuz ve Demir olucak"Oğuz,Demir ve Yeşim kafalarını sallayarak onayladı sonra Gökçe ile bana baktı
"siz ikiniz kardeşsiniz ve nehir senle ben bir ilişki içerisindeyiz" hafifçe kıkırdadım aslında hoşuma gitmişti bu görev,tabi bir aksilik çıkmazsa.Herkes bana bakınca kıkırtımı durdurdum "neyse sen devam et" nefesini vererek tekrardan konuşmaya başladı "yine sizde de lens olucak Gökçe sen öldürüceğimiz kişiyi sana vereceğim odaya getireceksin" Gökçe huzursuzlukla yüzünü buruştu "nasıl getiricem acaba pardon da"
"İlgisini çekebileceğini düşünüyorum" neyse diyerek geçiştirdi"Sana gelirsekküçük serçe senle bende gökçe adamı getirdiği zaman adamın işini bitireceğiz" düşünmeye başladım yani öldürüceksek bir şeyler gerekirdi her halde yumruklarla öldüremeyiz ya " öldürmek için bir şeylere ihtiyacımız var ama onları partiye sokamayız değil mi"
Rahat bir tavırla konuşmaya başladı "gayet rahat bir şekilde sokabiliriz" alayla konuştum "nasıl olucak bir taraflarımızamı sokucaz" dedim gülümseyerek
Oda gülümsedi ve konuşmaya başladı "afferim küçük serçe tam olarakta onu yapıcaz" ağzım şaşkınlıktan açık kalmıştı gerçekten en fazla nereye saklayabilirdikki gülünç.
Selin konuşmaya başladı " eee ben napıcam enayi gibi oturucakmıyım"
"Hayır" dedi murat gülümseyerek "sen oradaki garson olucaksın ve adamın içeceğine ilaç katıcaksın ki Gökçe'nin işi kolaylaşsın" "iyiymiş" diyerek onayladı Selin
" O zaman hepimize hayırlı olsun" dedi Oğuz
"Bu arada" diyerek ekledi murat "Ölme riskiniz olduğunu unutmayın" evet bu daha dikkatli olmamız anlamına geliyordu birimizin hatası ölümle sonuçlanabilirdi🔪
Görev günü gelmişti ve şu an hazırlanıyorduk daha doğrusu ben haricinde diğerleri hazırlanıyordu ben böyle işleri çok sevmediğim için kafama göre kırmızı dantelli bir elbise giyip saçlarımı salmıştım ama diğerleri podyuma çıkar gibi giyiniyorlardı.Herkes hazırlandıktan sonra murat konuşmaya başladı bunu söyliyeceğime inanmasamda oldukça yakışıklı olmuştu tıpkı bir.... Beyefendi gibi.
"Evet gidiyoruz" dedi soğuk sesiyle bir insan hep mi soğuk olur arkadaş.
🔪Görev için yerimizi almıştık artık sadece adam öldürmek ve burdan siktir olup gitmek vardı tam o sırada elektrikler kesildi aferin yeşim..
Gökçe en son adamın dikkatini çekip yukarıdaki odalardan birine çıkarmıştı çıkarması kolay olmuştur çünkü Selin en son adamın içeceğine bir şey katıcaktı neyse Murat'la koşar adımlarda odaya girdik zaten öldürdüğümüzde kimse anlamicaktı çünkü kameralar devre dışıydı.
Odaya girdiğimizde Gökçe'yi yerde yatıyor halde görmüştük ve adamda saçını tutmuştu "demek beni cazibenle öldürücektin ha bak bakalım kim ölüyor" diyip kafasını mermere vurdu murat olanları yeni fark ediyor olucakki hızla adamın üstüne çıktı ve yumruklamaya başladı bende o sırada gökçeyi uyandırmaya çalışıyordum.
Bir anda Yeşim,Oğuz,Selin ve Demir geldi Demir nefes nefeseyken konuşmaya başladı "buraya geliyorlar alın şunları" diyerek iki tane silah attı çatışmaya giriyoruz demek ha..
🔪
Kapının arkasındayken nefes nefese kalmıştım çünkü yaklaşık on dakikadır çatışma içerisindeydik
Bizden kimseye zarar gelmemişti ama karşımızdakiler her an bizi öldürecekmiş gibi ateş ediyorlardı.Ne olduğunu anlamadan birinin çığlığı doldu kulaklarıma bu çığlık Oğuz'a aitti yere düşmüş bacağını tutuyordu belliki bacağından vurulmuştu.
Murat'a doğru bağırarak konuşmaya başladım "Oğuz vuruldu beni koru!" Kafasını onaylayıp bana gelen kurşunları önledi.
O sırada Demir'in bana bağırdığını duydum "Nehir Yeşim'i koru o kendini koruyamaz!" Şu an Oğuz kötü haldeydi ve Oğuz'a yardım etmek zorundaydım. Yeşime bağırmaya başladım "Yeşim şu kolonun arkasına saklan dikkat et" onaylayarak dediğim yere geçti bende o sırada Oğuz'un yarasıyla uğraşıyordum. Neyseki ortaokuldayken öğrenmiştim.
Bir anda kaba bir sesin bağırmasıyla herkes durdu karşımızdakilerde dahil.
Çünkü adam Yeşim'in kafasına silah dayamıştı
Alaylı bir sesle konuşmaya başladı "vay vay vay Murat oğluşum özledin mi beni" oha Murat'ın babası mıydı bu adam"Kes" diyerek onu susturdu Murat "kızı bize ver ve siktir olup git" adam gülmeye başladı "sence sen babamı öldürmüşken ben bu veledi bırakır mıyım"
O zaman biz Murat'ın dedesini mi öldürmüştük bok yoluna girdik resmen."Sal lan kızı" diyerek tehditkâr bir sesle konuştum "o zaman size iki seçenek sunuyorum ya bu velet ya da bu kız" diyerek bi beni bi Yeşim'i gösterdi hiç düşünmeden "beni öldür" dedim bir süre düşündükten sonra gülümsedi "o zaman bu küçük velet ölücek" ve Yeşim'in kafasına sıktı. O an aklıma ilk gelen şey murat'ın "ölme riskiniz olduğunu unutmayın" demesi olmuştu.
UZUN ZAMAN SONRA MERHABA ASKOLARRR ASLINDA BU BÖLÜMÜ 3-4 GÜNDÜR YAZIYORUM AMA DENEMELER FELAN OLUNCA AKSADI BİRAZ HEM ZATEN KİTAPTA TUTMUYORDU SİZCE YEŞİM ÖLÜCEK Mİ BU ARADA BU YAZDIĞIM EN UZUN BÖLÜM 1025 KELİME NEYSE SİZİ SEVİYORUM GÖRÜŞÜRÜZZ💋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AZRAİL'İN SAĞ KOLU
Azione"NE İSTİYORSUN NE VÜCUDUMUMU İSTİYORSUN AL AMA YETERKİ BU EZİYET BİTSİN ARTIK" sesim oldukça güçlüydü,korkusuzda ama içimde yatan ruhum korkudan tir tir titriyordu. Yüzünde gram duygu yoktu derin bir nefes aldı ve altın harelerini gözlerime dikti. "...