Gayet iyiyim evet ehhehehehehehe
bu arada bu karakterler tamamen hayal ürünü sadece jk nin mesleği benim istediğim meslek bi de jk nin kurdu benim o kadar
iyi okumalar
------------
Karşımda oturan şahısa bakıyordum sinirli sinirli. Şahıs dediğime bakmayın kocam kendisi. Ama sinirliyim.
"Levye ile dövmek nedir? Tekrar katil mi olmak istiyorsun sen?" Dedi buz gibi sesiyle.
"Bana sürekli katil diyip diyip durma Tete." İnatla ona böyle sesleniyordum. Adıyla seslenirsem kırılabilirdi.
"Ama öylesin. Katilsin. Minho yu öldürdün. Şimdiyse Jeongini mi öldüreceksin?"
"Ya sen hayırdır?" Ayağa kalktım sinirle.
"Ne var? Yalan mı? Gelecekteki çocuğumun annesinin katil olmasını istemiyorum." Soğuk mu yapıyordu o? O da mı benden soğumuştu?
"Bana bak sen benden soğudun mu?"
"Hayır."
"Ne o zaman bu soğuk tavırlar?"
"Tamam dikkat ederim." Sinir olmuştum inanılmaz derecede.
"Ya bak! Sinirliyim sana zaten. Derdin neyse acık acık söyle."
"Bir dedim yok Jungkook." O bana adımla mı seslenmişti?? Ben o kırılmasın diye adıyla seslenmiyordum bile. Boğazım düğümlenmişti sanki. Dudaklarımı büzdüm.
"Var bir derdin.."
"Katilsin ve yine olmanı istemiyorum. Gelecekteki çocuğumun annesi katil olamaz. Gelecekteki çocuğum katil bir anneyle büyüyemez." Ona baktım. Cidden bunları o mu demişti bana? Ayağa kalktım.
Bir şey demeden sessizce evden çıktım ve arabama doğru ilerledim. Ciddi anlamda kırılmıştım. Üstüme mont almayı hatta ayakkabılarımı giymeyi bile unutmuştum. Sikeyim ki telefonum da evde kalmıştı. Arabamın anahtarını da evde bıraktığımı fark edip yoldan bir taksi çevirdim ve Jiminin evini tarif ettim.
Geldiğimizde adamı beklemesini rica edip kapıyı çaldım. Jimin açtığında bana oldukça şaşkın şekilde bakıyordu.
"Taksi parasını öder misin?"
"Geç içeri üşüyeceksin. " Jimin beni eve sokup hızla parayı ödemiş yanıma gelmişti. "Ne oldu sana? Montta almamışsın. Ayakkabıları nasıl unuttun?" Dudaklarımı bükmüş ağlamaya başlamıştım. Anlattıktan sonra ise bana baktı.
"Siktir ya.."
"B-ben biraz uyusam olur mu? Lütfen.."
"Tabii bebeğim hadi gel odama çık orada uyu biraz."
"A-ama sen?"
"Hoseoku çağırıcam ben. Misafir odasında uyuruz biz. Benim odamdaki yatak daha rahat." Başımı sallayıp yukarı kata çıkıp Jimin in odasına çıktım. Yatağına yatıp kıvrıldım ve gözlerimi kapattım.
--------
"Ayrılırlarsa Jungkook yıkılır. Onu çok seviyor."
"Napıcaz Hoseok peki?"
"Biraz kendi haline bırakalım Jimin. Taehyung geldi mi?"
"Geliyordu en son. Onu çağırmakla iyi mi ettik ki?"
"Jimin farkında mısın ama Taehyung sabahtan beri affedersin ama telefonumuzu sikiyor. Deliye dönmüş durumda."
"Haklısın Hoseok."
Arkadaşlarım başımda konuşuyolardı. Taehyung u mu çağırmışlardı? Cidden mi? Her şeyi duysam da gözlerimi açamıyordum. Hani uykuyla uyanıklık arasında bir çizgi vardır. Her şeyi duyarsınız ama uyanamazsınız o en tatlı uykudur. İşte o uykudaydım.
Kapının hunharca çalınması ve açılması ile yaklaşan hızlı adımları duyuyordum. Sonra ise Deltayı hissetmiştim. Ama kurdum küsmüştü onunla. Bu yüzden de kendi köşesine çekilmişti.
"O iyi mi?" Sesini duymamla içim bir hoş olmuştu.
"Geldiğinde kötüydü ama uyuyor şimdi." Dedi Jimin.
"Haber verdiğiniz için teşekkür ederim." Daha sonra ise kucağa alındığımı hissettim. Başım otomatik olarak onun omzuna düşmüştü. Kokusu beni mayıştırıyordu. Sanırım cidden uyuyacaktım.
---------
Gözlerimi araladığımda boğazım acıyordu. Hafifçe doğruldum. Yanıma baktığımda beni izleyen bir çift göz vardı. Omuz silkerek arkamı döndüm ve başımı yastığa koydum.
"Güzelim."
"Sus konuşmuyorum seninle."
"Bebeğim özür dilerim."
"Dileme." Diye mırıldandım. Dudaklarım istemsizce tekrar bükülmüştü. Elbette ki o bunları göremiyordu.
"Cidden özür dilerim güzelim. Anlık sinirle konuştum. Onu döverken belki de sana zarar gelebilirdi. Sana zarar gelse ne yaparım ben hm?" Haklı konuşuyordu.
"Dileme. Hem beni kırdın.."
"Özür dilerim bebeğim cidden." Beni kendine döndürmüş sarılmıştı. Karşılık vermiştim.
"Dileme lütfen. Ve lütfen bir daha öyle deme. Eşinim ben sesin."
"Haklısın bebeğim. Dikkat edeceğim."
"Güzel." Anında hapşurmamla bana baktı.
"Bebeğim hasta mı oldun?"
"Sanırım boğazımda ağrıyor zaten."
"Dün niye öyle çıktın ki? Bundan böyle ensendeyim. Dikkatli olman gerekiyor aşkım."
"Hmhm."
"Her neyse bebeğime gideyim de güzel bir kahvaltı hazırlayayım." Diyip dudağıma buse kondurup hızla odadan çıktı. Şeytan tüyü vardı bu adamda. Ne yaparsa yapayım kızgın, kırgın olamıyordum. Aşk işte. Aşk her şeyi affeder.
---------------
HELÜÜÜÜ DEDİM BİRAZ KAOS YARATAYIM. İyi yapmışım dimi.. Ehehehehe. NEYSE BEN KAÇOVV
OY VE YORUM YAPIN
ÖPTÜM