7

14 2 2
                                    

(6. bölüm üzerinden bir kaç gün geçti fakat ben o bölümü 7. bölümle beraber bugün paylaştım)

"artık gerçek dünyada kalmak için hiçbir nedenim yoktu. gerçek dünyada varmışım ya da yokmuşum bir önem teşkil etmiyordu. bunun farkına vardığımda, vücudumu kaybetmekten artık korkmuyordum."

(serial experiments lain animesinden)

onu yine terk ettim. muhtemelen pek fazla etkilenmemiştir, alışıktır. kendi başıma daha iyi olduğumu anladım artık çünkü başkalarıyla vakit geçirince çok büyük bir rahatsızlık hissediyorum. onu sevsem bile, rahatsız oluyordum. ama bunu anlamayacak. onu sevmediğimi düşünecek. oysa onu çok seviyorum.. benden adam olmaz diye insanları terk ediyorum ben. insanlara iyi geldiğim falan kurmaca hep.

onlara iyi gelmek için bambaşka bir benlik oluşturuyorum resmen... artık yeni benlikler oluşturmaktan yoruldum. kendim olarak kalmam için yalnız kalmam gerekiyor her zaman. yok abi ben kimsenin yanında kendim olamıyorum. zaten kim başkası yanında kendisi olabilir ki? insanlarla konuşurken bazı kurallara uymak gerekiyor. nezaket ve saygı gibi, onlarla konuşurken kelimelerime dikkat etmem gerekiyor. ama kendim olduğumda istediğim kadar kendime sövebilir veya kendimi övebilirim, kendimle konuşurken hiçbir kurala ihtiyaç duymuyorum. bu çok güzel fakat, insan olduğum için midir bilemem, hep yalnız kaldığım için kendimi çok yalnız hissediyorum.

Lobo Solitario'da demiştim, insan toplumsal bir hayvandır, sosyalleşmeye ihtiyaç duyar. ben zihin olarak sosyalleşmeye ihtiyaç duymasam bile içgüdülerim beni hep zorluyor sosyalleşmem için. beni yalnız hissettirmeye çalışıyor ki gidip birileriyle konuşabileyim. ama hayır, istemiyorum. düşüncelerimle dolu olan mağaramda yalnız bırakın beni. demek isterdim, mümkün olmasını isterdim. okula gitmek ve iş bulmak zorundayım. bunların hepsi için insanlarla etkileşimde olmam gerekiyor... gerçekten çoğu insandan nefret ediyorum. keşke başından beri insanlık diye bir ırk olmasaymış da hiç var olmasaymışım.

psikoloğum bana resmen böyle düşünerek tembellik ettiğimi söyledi. ona göre yaşamak için bazı şeyleri yapmak zorundaymışız. yaşamak istediğimi kim söyledi? "sorumluluklarımı" yapmak zorunda olduğumu kim söyledi? sırf doğdum diye yapıyorum ulan her şeyi. doğmayı bile istemedim, anlarsın ya hani? kanadı olmayan bir kaplumbağadan uçmasını istemek gibi bir şey bu. ama anlamıyorsun işte, anlamaz insanlar.

hayatımdan nefret ediyorum, istediğim şeyleri başarmak için gücüm kalmadı. bana güç veren hiçbir şey yok.. en büyük hayalim felsefe alanında çok büyük şeyler yapmaktı ve o olmasa bile bir deha sayılabilecek noktaya gelmekti. ama benim nerem deha olabilir ki? kendimi kandırdığımı hissetmeye başladım. tam olarak ne felsefe alanında büyük şeyler yapmamı sağlayabilirdi? bilmiyorum. şu anda tek yaptığım duygularımı yazmak. belki felsefe okuyabilirsem bir şeyler değişebilir. lisedeki felsefe notum çok iyi sonuçta. ama yeterli değil, kesinlikle yeterli değil.

insanların daha da gelişmek için üremesini anlıyorum. ama aslında insanların üremesinin altındaki temel sebep, hayatta kalma içgüdüsü. ölümsüzlük için ürüyorlar bir yandan. (mantıklı bir sebebe dayandırmayacağım şekilde) insanlığın yok olmasını istiyorum. sadece o kadar, istiyorum.

öleceğim için çok şanslıyım. eğer ölümsüz olsaydım, sonsuz bir ızdıraba maruz kalırdım çünkü.

DenemelerimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin