11. Bölüm

196 26 29
                                    



👑👑👑

👑👑👑

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

👑👑👑




















Az önce yaşananların hiçbiri olmamış gibi sakince çalışma odasına yönelen Jongin'i kararlı adımlarla takip eden Kyungsoo, "Kızımı görmek istiyorum." diye ısrar etti.

Çalışma odası villanın ikinci katında, Alfanın yatak odasının hemen yanında bulunuyordu ve gül bahçesi manzaralı koca bir pencere cephesi vardı. Pencerenin hemen önünde ceviz ağacından yapılma büyük bir masa, odanın girişte sağ tarafında ise yüzlerce raftan oluşan zengin bir kütüphane uzanıyordu. Çalışma odasına giren ziyaretçileri görmek üzere masa ile kapı karşı karşıya gelecek şekilde düzenlenmişti.

Jongin sakince kurulduğu çalışma masasından gülümseyerek "Yarın sabah uyandığında görebilirsin." dedi. Bu umursamaz tavrı kapı ağzında bir cevap bekleyen Kyungsoo'yu çıldırtmak üzereydi.

"Şaka yapıyorsun değil mi?" Topuklarını öfkeyle yere vuran Omega, "Kızımı görmemi engelleyemezsin." diye haykırdı. Farkında bile olmadan çoktan masanın önüne yürümüş, Jongin'in tam karşısında durmuştu. Aralarında yalnızca ceviz ağacından yapılma büyük masa duruyordu.

"Senin yaptığın gibi mi?" dedi Jongin, bakışlarını önünde sıralı dosyalardan kaldırıp. Pekâlâ, dosyalar ya da yığılan işler falan umurunda değildi şu an ama Kyungsoo'nun durumu kavraması için onu bilerek kışkırtıyordu. Onun güzel gözlerini, sıcak tenini, tatlı sözler fısıldayan lezzetli dudaklarını, enfes kokusunu ve onu kolları arasına kolayca alabildiği eski günleri özlemişti. Fakat bunların hiçbiri yeterli değildi. Vahşi bir kedi gibiydi. Bütünüyle serbest bırakınca kaçıyor, zapt etmeye çalıştığında ise pençelerini çıkarıyordu. Kyungsoo ona kendi özgür arzusu ile gelmek zorundaydı ama bundan önce yaptıklarının hesabını soracaktı ondan. Dile kolay dört koca yıl... Cehennemi yaşatmıştı Jongin'e.

"Yanlış yaptığımı biliyorum ve bunun için özür dilerim. Tamam mı? Şimdi kızımı görmek istiyorum."

"Bu kadar mı? Bana söylemek istediklerin bu kadar mı?" beklenti ile bekledi bir süre. Yanıt bulamayınca vazgeçip önüne döndü. Böyle olacağını tahmin etmişti zaten. Ama sorun yoktu çünkü Jongin sonsuza kadar bile sürse bekleyecekti.

"Ne söylememi istiyorsun? Zamanı geri döndüremem."

"Bütün bunları neden yaptığını anlatarak başlayabilirsin mesela. Neden tek kelime etmeden beni terk ettiğini gerçekten çok merak ediyorum." Sandalyesinde rahatça geriye yaslanıp kollarını bağladı ve Omeganın cevap vermesini bekledi sabırla.

Kyungsoo mental olarak köşeye sıkışmıştı. Yıllar öncesinin meselesini yeniden açıp bir felâketin küllerini ateşlemek ona mantıklı gelmiyordu. Öte yandan Jongin'in öfkesi de dinecek gibi görünmüyordu. Geçmişteki hatalarını silemezdi. Jongin'in nişanlandığı gerçeği ise önlerindeki bir başka engeldi. Üstelik onu hâlâ seviyordu ve ondan bir çocuğu vardı. Tamamen çözümsüz hissediyordu bu yüzden.

Lay Down Your Armor : Second ChanceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin