(2)

11 1 0
                                    

Yıl 2019 İstanbul (derya 19 yaşında)
Deryanın 2. Üniversite yılı nasıl mı geçti anlatıyim istanbula geldi ve hemen para çekip üniversite yurdunda kaldım zordu hemde baya zordu... herkes beni yargıladı yaralarımdan dolayı yakınlaşmadılar ama artık alışıktım ayrıca bazı samimi olmadığım arkadaşlarım da vardı.. neyse derslerim gayet iyiydi hatta derce filan yaptım tüm hocalar beni çok sevdi tek öğrenciler bana ısınamadı
"Hey sen! Sen yanık derya mısın?"
Bana bakıyorlardı doğru ya yaralarımdan dolayı bana herkes yanık deryo yanık derya filan derlerdi evet... hoşlanmazdım ama ses de etmezdim
"ben mi... e evet noldu"
                                      25
"HAHAHAHAHAHAH"
Üff anlaşıldı yine dalga geçmeye gelmişler
"Defolun gidin uğraştırmayın beni"
Ee tabi insanın bazen kendini savunması
gerekiyor
"Ayy tamam be kız deryoş selin abla seni çağırıyor gel"
"Ayy hiç uğraştırmayın beni direk söyleyin artık ödevlerini filan yapmicam ne bok yaparsa yapsın"
"Sen bilirsin sonuçlarına hazırlan... YANIK DERYOŞCUĞUMM"
Haspinallahh bunlar çıldırtacaklar beni ama sinirlendiğimi belli edip onşara bu şerefi
                                    26
yaşatamam
Yapmacık bir gülüşle üpücük gönderip elimi salladım şimdi siz şey diyeceksiniz bu özgüvensiz Derya'ya ne olmuş böyle ben çok değiştim bu sene hatta bayağı çok değiştim aslında tam bu sene denilmez birkaç ay önce çok Ünlü bir profesor doktorun röportajını izledim ve bana aşırı çok ilham verdi kadın geçmişi ile yargılanmıyor çünkü o aşırı başarılı birisi bu başarıları sayesinde buralara gelmiş ve aşırı özgüvenli sadece dediği şey "çok çalışın kimseye sizi üzmelerine hak vermeyin çünkü eğer birisi sizi üzebiliyorsa bunu hak etmişsinizdir" dedi ve ben aşırı çok etkilendim artık ben de onun gibi olmak istiyorum hemde çok.
                                    27
2 gün sonra
Okul koridorundan dolaşıp tuvalete geldim girdiğim an tuvaletn kapısı kapandı anlık anıların acısıyla yerimden sıçradım
Allahh ulanmn yelloz selinn tabi senn
"A aa deryoşcğumm nerelerdesin ama ayıp oluyor iki gündür bir Allahın selamını vermiyorsun hem artık ödevlerimi de yapmıyormuşsun bende merak ettim hayırdır dedim bu kıza bişeyler mi olmuş"
"Selinciğim merak etme korkmana gerek yok ben gayet iyiyim sadece artık ödevlerini yaptıracağın bir enayi yok yani o enayi öldü artık ben varım Derya sadece Derya..."
"Bunu kim söyledi sana yıllardır yanında olmayan kayıp annen baban mı canım yetim mi kaldın sen tabi seni anlıyorum çok zor tabii ki de piskolojin bozulacak aileden uzak kalmak
                                 28
zor bir şey sonuçta belki onlarda seni pek sevmemişler terk etmişler seni sokağıtmışlar hahaha çok da haklılar vallahi ama gelip bana anlatsaydın psikolojik SORUNLAR yaşıyorum diye ben sana yardım ederdim canım benim canım Arkadaşıımm"
"Ben psikolojik SORUNLAR yaşamıyorum tatlım ama belli ki sen halis görüyorsun ya da kafanda bir şeyleri uyduruyorsun bir psikiyatriste görünmeni öneririm ayrıca beni ailem terk etmedi ben onları terk ettim şimdi s!ktirin gidin" ohh helal be deriyaaamm hadi kızım şimdi havalı havalı saçını sallayark çık buradan
Şaşkınlıktan kapıyı tutmayı unutmuş kıza baktım ve hızlıca hızlı adımlarla saçımı sallaya
                                   29
sallaya kapıdan çıktım ama havam 2 saniye sonra sönüverdi benden 2 kat boylu poslu bir kas yığınının göğüsüna yapışıp kaldı kafam
Allahım deriyamm yaa seninde havan buraya kadar işte kızım
Hızlı başımı kaldırıp özür dilemeye yeltendim
"Ayy çok pardo-"
Ohaaaaaaa TAŞ MÜBAREK TAŞŞ tamam abartmayalım sadece bu kadar yakışıklısını... görmedim eee yani beklemiyordum allahımm deminden beri rezillik çamuru içinde koşuyorum kahretsin
"Önemli değil..."
2 dakikalık bir bakışmadan sonra koca elleri belimi nazikçe tuttu ve hafif geriye ittirdi ayy kimdi bu TAŞŞ sanırım bundan sonra böyle ifade edicektim her neyse bu çocuğu hiç görmemiştim fakültede yeni mi acaba... ayy sorsam çok mu abartılı olur
                                      30
Sanki aklımı okumuş gibi konuşmaya başladı
"Geçen sene buradan mezun oldum Mercan Hastanesinde cerrahlık bölümündeyim bir senedir çalışıyorum şimdi de okulu ziyarete gelmiştim..."
Böyle açıklama yapmalar filan.. ay noluyo noluyoo
"Haa öyle mi hoş geldiniz ııı şey bey"
Ay gerizekalı deriya şey bey ne yaa tövbe tövbee neyse elimi uzatıyimde ayıp olmasın
Elimi sıkıca kavradı
"Adım bora ıı şey hanım"
"Derya.. adım derya"
"Memnun oldum"
"Ihı.."
                               31
Ay salak mıyım ben en gıcık olduğum şeyi söyledim ıhı ne yaa
İki saniye endişeyle gözü yüzümü taradı ve o damarlı ellerini hiç beklemediğim bir anda yanaklarıma tuttu kızardığıma emindim.. resmen dilim tutulmuştu
"Kıpkırmızı olmuşsun derya.. ateşin mi var çok sıcaksın"
"........"
"Gel otur şöyle ben sana su alıp geliyim"
Ben hiçbirşey diyemiyordum dilim hala tutuktu zaten ben gerek yok diyene kadar koşup kafeteryaya inmişti bile
"Heh geldim iç biraz iyi gelir"
Suyu benim dudağıma doğru tuttu ama tam o
                                   32
sırada pis zorbaları selinCikleri gördüm ve titreyen ellerimle suyu ittirdim bana bakıp bildiğiniz bağırarak gülüyorlardı
"Geliyorum iki dakikaya" sinirle kalktım ve elimi yumruk yaparak üzerlerin koştum selini ve diğerlerini saçlarından tuttuğum gibi tuvalete götürdüm tabii çığılık bol bol attılar engel de olmaya çalıştılar ama artık bu bardağı taşıran son damlaydı aşırı sinirliydim ve ilk defa kendimi güçlü hissediyordum tuvalet kapısını kapatmadan önce duyduğum tek ses boranın o sesiydi
"DERYA SAKİN OL DUR"
"Napıyosun be manyak!"
Selin ağlayarak bana bağırdı bende hemen karşılığını verdim deli gibi kahkahalarla gülerek
                            33
"AYY NE OLDU GÜZELİMM ÇOK MU CANIN YANDII EE BİRAZ DAHA YANSIN"
işte tek hatırladığım o sözdü gerisi seline ve arkadaşlarına tekme tokat girdiğimdi sonra içeri o girdi bora.. tuttu beni ama ben sinirden ağlıyorum tam krize girmiştim
"BIRAK BENİ BIRAKK"
deli gibi boranın beni tutan vicudunu ittiriyordum
"BIRAK.. BIRAK BENİ... LÜT FEN..."
Ağlamalarım hıçkırığa dönüşürken boranın büyük bedeni beni sardı ve beni tek rahatlatıcak kelimeleri kulağıma fısıldadı
"Geçicek..."
"Ben yanındayım"
Anlık bitkinlikle gözlerimin kapandığını
hatırlıyorum sonra boranın kucağında bir arabaya bindiğimi hatırlıyorum boranın yoğun erkek kosu ve traş kokusuyla huzuru buluyorum... bir koltuğa yatırılıyorum... ve derin uykuya dalıyorum...
                                                    34

Prof. Dr. Derya GEDİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin