(10)

1 0 0
                                    

Sabah garip bir özguven ile uyandığımda hemen altıma bir eşofman altı üstüme de bir crop giydim saçımı yapıp kabus görmekten uykusuz kalıp moraran göz altlarıma hafif bir fondöten uygulayıp dudağıma lipgloss sürdüm hazırdım. Hemen bir tost yapıp dışarı çıktım derin bir nefes alıp gözlerimi kapadım ve içimi rahatlatacak birseyler mırıldandım "hersey geçecek Derya... "
Otobüsüme binip hemen boraya yazdım
"Sevgilim... napıyorsun uyandın mı?"
"Günaydın Birtanem... Evet uyandım İşe gidiyordum birşey varsa söyle hemen yanına geleyim"
"Gerek yok iyiyim bende okula gidiyorum"
"Tamam canım istersen sonra konuşalım şimdi benim bir isim var hastam geldi"
"Tamam canım görüşürüz "
Sonunda gerçek hayata dönüp ineceğim durağa geldiğimi fark edip hızla okula doğru yürüdüm.
"Duydun mu bu kız vurulmuş"
"Evet haberlere yeni çıktı selin de anlattı kardeşi de ölmüş"
"Hemde babası tarafından "
"Yazık kıza valla"
Duydum şeylerle birlikte kızarmam bir oldu aldırış etmemeye çalışıp sınıfa doğru ilerledim o sırada birisi sıkıca kolumu tutup kendine çevirdi bu oydu selin...
81
"Bırak beni!"
"Kes gerizekalı yürü"
"Bana bak selin! Görüceksin sen"
Selin kolumdan çekiştirerek okuldan çıkardı ardından da tenha bir ara sokağa getirdi
"Neden yaptın bunu... neden yaydın haberleri insanların acı çekmesinden zevk mi alıyorsun!"
"Ödeşmiş olduk sen beni okuldan attırdın ama haberin olsun geri döndüm hemde daha güçlü bir şekilde. Kabullen yanık derya bu sefer kaybettin ben kazandım..."
"Merak etme selin daha sahalardan inmedim senin gibi birine yenilmem ayrıca okuldan atılmayı hak etmiştin bu yaptıklarının cezasını da çekeceksin"
"Hiçbir bok yapamazsın sen ailemi tanıyormusun derya.. dünyanın en ünlü mimarları yani tüm istediğimi yaparım ben anladın mı peki ya sen bir ailen bile yok arkanda durucak dimi baban bile öldürüyordu be seni"
O kadar haklıydı ki.. dayanamayıp hıçkırarak ağlamaya başladım o sırada selin küçümser bir bakış arıp boynuma yapışıp duvara yasladı boynumu deli gibi sıkıyordu adeta nefret kusuyordu
"ANLASANA KIZIM KİMSEN YOK SENİN KİMSEN YOK YAPAYANLIZSIN YAPAYANLIZ ÇÜRÜYÜP GİDİCEKSİN!"
Artık nefes alamaz hale gelmiştim
"B- bır- ak"
Bir anda boynumdan elini çekti. Ben öksürük krizine girerken o acımasızca güldü bende ona karşılık olarak delirmiş gibi güldüm
"Biliyormusun sevenlerim var"
"Ay nolur bana boradan bahsetme"
"Niyeymiş"
"Çünkü sen onun için geçici bir hevessin"
82
Kahkahalarla cevap verdim
"Tabi canım kesin öyledir"
"Bu inanmana yardımcı olur mu" telefonunu açıp borayla öpştüğü bir fotoğrafı gösterdi.. bora beni aldatmış mıydı...
Hayat acımasız,aciz,anlayışsızmış sadece sana acıyan bir yermiş ben bugün bunu öğrendim benim adım derya sadece derya... eskiden bu sadece derya boranın deryasıydı fakat bu derya dünyaya sadece derya olarak kalmak için gelmişti öyle de kalacaktı...
"Bora bana ait öyle de kalacak dur hemen bu aşk tablosunu atıyim sana tamam oldu artık sana iyi çürümeler yanık derya.."
Yanındaki adamlara kaş göz yapıp gitti o sırada 3 4 adam yanıma yaklaşmaya başladı gittikçe yaklaşıyorladı arada sıkışmıştım
"Ne geliyorsunuz be! Gidin dedim"
Diye bağırdım hıçkırarak ağlarken
O sırada bir adam saçımdan çekip beni yere düşürdü bu acıyı hatırlamak can acısından daha acıydı hiçbir şey diyemeden öylece kaldım yerde o sırada yüzüme gelen tekme ve yumrukları umursamıyordum tek istediğim ait olduğum yere gökyüzüne gitmekti bilincim yavaş yavaş kapanırken bir bağırma sesi duydum
"Napıyorsunyz ulan siz polisim ben kadına el kalkar mı!"
Tüm adamlar kaçarken tanımadığım polis olan benimle yaşıt gibi görünen adam yanıma koşup beni kucağına aldı
83
"İyi misiniz! Uyanın lütfen"
Yavaş yavaş gözlerim açılırken konuşmaya başladım
"İyiyim ben.. önemli değil bırakır mısınız"
"Hastaneye gidelim olmaz böyle"
"Gerek yok hallederim ben"
"Kalkmanıza yardım edeyim"
"Gerçekten polis misiniz"
"Hayır tıp okuyorum ben sizi o halde gördüm yardım etmek için dedim"
"Anladım saolun iyi günler"
Gözlerimden yaşlar süzülürken titreyen ellerimle telefonu açtım ve borayı aradım ama açmadı sonunda bana çalıştığını söylediği hastaneye giderken buldum kendimi hıçkırıklarla ağlarken hiç düşünmeden hastanede ilerlerken buldum kendimi o an yüzüm duvardaki aynaya kaydı berbat haldeydim burnumdan kan akıyordu kaşım patlamıştı yüzüm morarmıştı ağlamaktan akan rimellerim de eksik değildi umursamadan resepsiyona gittim
84
"Bora Yalçın nerde"
"Ne için gelmiştiniz amilyathaneden yeni çıktı 2. Salonda nöbette olması lazım arıyim hemen" kadını dinlemeden 2. Salona yöneldim koşarak. Geldiğimde oturarak defterine birşeyler karalayan borayı gördüm
"Yazıklar olsun sana!"
Boran şaşkınlıkla bana dönünce benim ağlamalarım artmıştı
"Derya! Noldu sana kim yaptı bunu" sinirle kalkıp elini yaralarımda dolaştırdı
Anında kendimi çektim ve yüzüne sert bir tokat yapıştırdım
"Derya noluyor!"
Hemen titreyen ellerimle telefonu açıp ona öpüştükleri fotoğrafı gösterdim
"Demek benimle onu aynı anda yürütüyordun ha!"
"Derya... bu fotoğraflar.."
"YAZIK SANA YA O GÜN OKULA ONU GÖRMEYE GELMİŞTİN DEĞİL Mİ! PİSLİK YALANCI"
"Bunlar çok eski biz iki sene önce ayrıldık bir kere anlaşılan seni eski fotoğrafla kandırmış"
"Kesin öyledir (!)"
"Sen şu yaraları söyle kim yaptı bunları! Çok acıyor mu"
"İnan bana bora hiçbir yara beni senden çok acıtmaz.."
Üzgün bir ifadeyle konuşmaya başladı
"Derya lütfen dinle..."
Onu dinlemeden oradan çekip gittim...
85

Prof. Dr. Derya GEDİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin