Prof. Dr. Derya GEDİZ

(13)

"Hoşgeldin..."
"Hoş gelip gelmediğimi ben karar veririm bora !" Dedim sinirle elimi kaldırarak
"Tabiki sen karar verirsin gel otur şöyle"
Sandalyeye oturup 2 saniye sonra konuşmaya başladım"
"Evet neden buradayım konuşmaya başlamayı düşünüyor musunuz"
"Bak derya o fotoğraf çok eski 2 yıl öncesinin fotoğrafı evet o zamanlar selinle birşeyler yaşıyorduk ama zaten birkaç gün sonra ilişkimiz bitti tamamen"
                                        106
"Niye inanıyim"
"Selin konuş hadi"
"Evet derya... herşey boranın söylediği g gibi herşey yaşandı ve bitti seni k kışkırtmak ve s sinirlendirmek için yaptım ö özür d dilerim.."
Selin öfkeden titreyen sesiyle konuşurken inanmak üzereydim
"Hala inanmıyorsan buda kanıtı"
Bora telefonunundan galeriyi açıp 2 yıl önceki fotoğrafı gösterdi
"Silmemişmiydin.." diye mırıldandım duygusal sesimle
                                     107
"Silmiştim geri almak zor oldu ama başardım"
"Eğer inandıysan ben gidiyim artık işlerim var tekrardan özür dilerim derya görüşürüz" selin hızlı adımlarla ilerledi bahçeden çıkıp gitti ikimiz kalmıştık bora ile ben denizin karşısında yanyana oturmuş dalga seslerini dinliyorduk
"Özür dilerim bora... seni dinlemeliydim"
"Evet dinlemeliydin.. dinlemesen bile ben seni severdim sevmeye devam ederdim"
Bora bana doğru dönüp belimden tuttu ve kendine doğru çekti
"Seni özledim..." diye fısıldadı kulağıma son
                                     108
derece etkileyici bir sesle devam etti
"Hemde evren kahinat kadar..."
"Bende seni özledim yıldızlar kadar..."
Dudağı dudağıma değdiğinde sanki ölmüş bedenim tekrar canlandı nefesi nefesime değdiğinde öldürüyordu beni sonra öpüp diriltiyordu beni
Yaklaşık iki saat boyunca sonbet etmiştik 2 saat sonunda sıkılıp yurda doğru yürüdük
"Konuştuğumuz gibi şansı yıkayıp mamasını suyunu verip odaya bırakıyoruz sonra da güzel bir yere gidiyoruz"
                                         109
"Anlaşıldı"
Gülüşerek odama çıktık şansı yıkayıp suyunu ve mamasını verdik
"Çok masum.."
"Ve tatlı senin gibi"
Gülerek alnıma bir öpücük bıraktı
"Hadi gidelim"
"Nereye?"
"Gidince anlarsınn"
"Ya bora!" Diye bağırıp gülmeye başladım benim gülmemle oda gülmeye başladı sonra kolumdan tutarak odadan çıkardı birkaç
                                       110
dakika sonra bir club önünde duruyorduk
"Bora.. söyleseydin buraya göre hazırlanırdım"
"Sen her halinle güzelsin sevgilim"
Bana sırıttıktan sonra kapıdaki güvenliğin kulağına bişeyler fısıldayıp yanıma geldi ve elimi tutarak içeri soktu
"Güzel ortammış"
Diye mırıldandım kulağına doğru
"Güzeldir.. gel şöyle geçelim"
"Masaya oturduktan sonra dans eden insanları izlemeye başladım son ses müzikle kimisi sevgilisiyle sarmaş dolaş keyifle kimi ise arkadaşıyla gülüşerek delice dans ediyorlardı
                                       111
bizde dans eder miydik acaba yok ya... olmaz ya hayır! Olamaz olamaz! Dans edemem ki ben! Stresle nefes alıp alnımı ovuşturdum
"Sakin ol dansa çıkayoz merak etme tabi istersen"
Kafamı sallayıp ona samimice sırıttım bora barmene seslendi
"Bize her zamankinden"
İçkiyi alıp bir yudum aldım derin bir kiraz tadı vardı ve çok ağırdı!
"Buraya çokmu sık gelirsin"
"Yani ayda en az bir kere gelirim"
                                        112
Borayla bardaklarımızı tokuşturduktan sonra ikimizde bir yudum aldık
"Ooo bora beyy acaba buraya gelme nedeninizi teşfik edebilir misiniz acaba"
"Babamın burası işlerinden dolayı ara sıra gelirim işte"
"ÇÜŞ!"
Bora gülerek konuşmaya başladı
"Hopp yavaş biraz fazla içiyorsun sanki"
"Belki sınırı bulmaya çalışıyorumdur"
Diye mırıldandım kulağına doğru
"Belli ki çok eğlenicez"
Birkaç kadeh içip konuşmaya devam ediyorduk
                                          113
sanırım sınırı çoktan aşmıştım..
"Yağğ ama borağ bak şimdik çok küçüktğüm napıyimm"
Diye gülerek boranın göğsüne sarılmıştım ikimizde deli gibi gülüyorduk
"Çok sarhoş oldun güzelim artık gitmemiz lazım ben hesabı ödemeye gideyim sen bekle"
"Ben burdayım bebişiğimm"
Bora hesap ödemeye gitmişken ben bağırarak şarkıya eşlik ediyordum o sırada yanıma serseri kılıklı bir adam oturdu
"Selam yanlız mısın"
"Sen kimsin kardeşş"
                                            114
"Hadi tanışalım.. ben eren" dedi tutkulu bir şekilde
"Bana ne beğğ kimsen kimsin"
Orangutan eren malca sırıtarak belimden tuttu ve kendine çekti korku duygusuyla ayılıyor gibiydim titreyen sesimle konuşmaya başladım
"Napıyosun ya bırak!"
Elimle ittirmeye çalıştım ama orangutanın çekilecek gibi bir hali yoktu
"Hadi ama.. yapma böyle güzellik" eli uygunsuz bir yerlere giderken artık çığlık atıyordum herkes bize bakıyordu
"BIRAK DEDİM PİÇ!"
                                     115
Bu pisliğin duracağı yoktu artık ağlamta başlamıştım o sırada koşarak sinirden delirmek üzere gelen borayı gördüm
"ULAN ŞEREFSİZ PİÇ SEN NASIL SEVGİLİME DOKUNURSUN LAN!"
Bora adama yumruk yapıştırdıktan sonra kavga etmeye yani dövüşmeye başlamışlardı benim ise aklıma eski anılarım gelirken kalbim sıkışır gibi olmuştu titreyen ellerimle masayı tutmaya çalışıyordum o sırada barmen gelip kolumdan tuttu "hanımefendi iyi misiniz! Gelin şöyle oturun" nefesim iyice daralıyordu kesilen
                                    116
nefeslerime boğazımı tutuyordum barmen acilen bir telefonla konuşurken bir yandan bana su veriyorudu titreyen elimle bardağı almaya çalışırken düşür bardağı kırdım! En kötüsü de kırıklar bacağımı kesmişti acı içinde bir çığlıkla kalkmaya çalıştım ama imkansızdı görüş alanım daralıyordu nefes almak neredeyse imkansıza dönüşüyordu o sırada bora yanıma koşup beni sarmaladı
"İyi misin güzelim! Gel gidiyoruz buradan"
Dışarıya çıktığımızda azda olsa nefes alabiliyordum ama acı içinde sızlanarak
                                     117
"Hay skyim o herife gösterirdim ben ama neyse bacağın.. hiç iyi değil..."
Sesler buğlaşırken bilincim kapanıyor gibiydi gözlerim kapanırken kendimi boranın kollarının arasına bıraktım o an tek duyduklarım hayal meyal bunlardı
"Dayan güzelim dayan!"
"Anlamıyor musunuz hiç iyi değil ! Hastaneye gitmemiz lazım!"
"Bora bey babanızın talimatı var gelmeniz lazım hem evdede iyi doktorlarımız var hallederler"
                                          118
.............................................................................
Sabah uyandığımda ne boranın evinde nede yurtaydım! Burası bir yalı gibiydi yatakta sargılı bacağımla yatıyordum karşımda ise perişan haldeki bora oturuyordu uyandığımı fark edince hemen yanıma yaklaşıp elimi tuttu
"Sevgilim.. daha iyi misin"
Korkuyla irkildim
"Neredeyim ben!"
"Sakin ol! Güvendesin babamların evdeyiz"
Sıkıntılı bir nefes verip alnımı ovuşturmaya başladım
"Bacağıma noldu hiçbirşey hatırlamıyorum..."
"Clubdaydık bir piç seni rahatsız etmeye çalışmıştı sonra... kavga çıkmıştı..."
                                         119
"Haa hatırlıyor gibiyim sonra benim nefesim daralmıştı su bardağını bacağıma düşürüp kırmıştım çok acımıştı..."
"Evet... sonra kucağımda bayıldın bende seni babamın evine götürdüm kardeşim özge hemşire bacağınla ilgilendi sonra seni dinlenmen için buraya yatırdık"
"Anladım.. teşekkür ederim sevgilim sen olmasaydın..."
"Sen olmasaydın yok çünkü ben hep senin yanında olacağım sevgilim.."
Yaklaşıp dudağımı öptü ardından yanıma oturup yanağımı okşamaya başladı...
                                        120