(5)

2 0 0
                                        

O an tek hatırladığım yine boranın kucağında yurda gidip yatağıma yatmamdı sabah gözümü yağmurlu bir güne açtım sığuktan irkilmemle battaniyeme sıkıca sarıldım yarım saat yorgana sarılı kaldıktan sonra bile hala donuyordum kaloriferler de yanıyordu yorgunluk hissiyle yanağıma baktım yanıyordum! Halsizce kalktım ve zorlada olsa kendime bir sandviç yapıp yedim ve ağrı kesici içtim ve yatmaya devam ettim
"Off bayılıcam galiba deli gibi başım ağrıyor"
Alnıma masaj yapa yapa uyuya kalmıştım derin ve iyi bir uyku olmamıştı pek uyandığımda saat 15:30 du çok uyumuştum biraz toparlandım
51
altıma tayt giyip sade bir crop giydim saçımı at kuyruğu yaptım ve hafif bir ruj sürüp kitaplarımı aldım ve odamdan çıkıp sınıfa gittim dersten sonra da kantine inip biraz ortamı izledim uyukladım diyebildiz o sırada kulağıma bir söz takıldı
"Duydun mu bu kızın yüzünden selin okuldan atılmış"
"Öyle mi"
"Vay pislik"
Sinirlenmemem lazım...
Sinirlenmemem lazım...
Sinirlenmemem lazım...
Sinirlenmemem lazım...
Düşün.. merihin söslediklerini düşün..
Sakinleş derin derin nefes al..
Olay yerinden ayrıl..
Nefes alamamaya başlayınca nefes almaya dışarı çıktım
"Aptalım ben aptal!"
"Sakin ol derya!, Sakin ol derya!, Sakin ol derya!,"
Biraz sakinleştikten sonra bir banka oturup gözlerimi kapattım ve başımı banka yasladım kendi kendime mırıldanmaya başladım
"Geçmişim yüzünden bok gibi bir hayatım var"
Dedim
52
"ve biz o bok gibi hayatı düzelticez"
Tanıdık bir sesle irkilip yanımda oturan boraya baktım
"Korkuttum mu"
"Onu okuldan mı attırdın"
"Evet" dedi normal bşr şekilde
"Aferin cidden (!) şimdi herkes benim yapturdığımı düşünerek arkamdan konuşuyorlar"
"O zaman onları bana söyle okuldan attırayım"
Sırıtarak cevap verdim "tüm okulu mu attırıcan"
"gerekirse evet"
Elimden tutup beni kaldırdı
"Hadi gel gidiyoruz"
"Nereye"
"Benim eve"
"Napıcaz ki"
"Sana demiştim ya soya soslu tavuk yapalım diye gidip onu yapıcaz"
"Peki"
Yol boyunca neredeyse hiç konuşmadık nihayet eve gelmiştik yorgunluktan bayılacak gibiydim hemen çaktırmadan kendimi koltuğa attım
"Bir şey ister misin ben hazırlıklara başlıyorum" "şey ağrı kesicin var mı"
Telaşla hemen yanıma koştu "iyi misin sorun ne"
"Önemli değil ya biraz başım ağrıyor sadece"
"İstersen sonra yapalım şimdi biraz dinleniriz"
53
Hayır demeye halim bile yoktu bakışlarımdan anlayıp konuşmaya başladı
"O zaman bugünlük internetten isteyelim" yakınıma oturup telefondan sipariş verirken onu dikkatle izliyordum sonunda işi bitince konuşmaya başladı
"Hadi biraz bana kendinden basset"
"Nasıl yani tüm geçmişimi biliyorsun zaten"
"Mesela en sevdiğin çiçek ne..."
Bana gittikçe yaklaşmıştı eli yanağımı okşayıp birden çeneme ardından dudaklarıma indi
Nutkum tutulmuş bir şekilde sadece onun gözleriyle kendimi dinlendirdim
O sırada fısıldayarak son derece etkileyici bir sesle konuşmaya başladı
"Söylemiyecek misin"
"Söylediğimde elini çekersen diye söylemiyorum"
"İstersen çekmem hatta daha ilerisine bile giderim.."
Off çok etkileyiciydi sanırım onda kendimde eksik birşeyler buluyordum içli bir şekilde nefes verip başımı salladım
"Çiçek türü fark etmez ama çiçeği toprağında yaşarken severim"
54
"Hı hı.."
O sırada elini çeneme doğru tutup dudağını dudağıma yaklaştırmaya başladı
"Ya sen"
Cevap vermedi sırıtıp tutkulu bir şekilde dudaklarımdan öptü beni sonra rahatsız olup olmadığımı anlamak için geriye çekilip birkaç saniye yüzüme baktı bunu sevmiştim orada öylece durmak istemiyordum bana acı çektiriyor gibiydi dayanamayıp dudağına bu sefer ben yapıştım ben onun saçlarıyla oynuyordum o ise beni belimden tutup daha çok kendine yakınlaştırıyordu o gece sadece birbirimize aittik...
55

Prof. Dr. Derya GEDİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin