Prof. Dr. Derya GEDİZ

(12)

Saat 7:30 yani az da olsa doğru düzgün uyku çekeli neredeyse 3 saat olmuştu sıcak yatağımdan kalkıp derin bir nefes aldım artık iğleşmek zorundaydım piskolojik olarak da fiziksel olarak da. Kendimi buz gibi suya atmamla uyanmam bir oldu soğuk suda yaklaşık 30 saniye durmayı başarıp çıkmıştım bugün acelem yoktu daha 13'e beş buçuk saat vardı kurulandıktan sonra üstüme bol bir sweatshirt altıma da bol bir pantolon giydim sonra da yaramı kontrol ettim biraz olsun iğleşmişti ama sanırım gerçekten de dikişe ihtiyacı vardı. Söylene söylene çalışma masama
                                      95
oturdum ve boranın beni götürdüğü pskiyatrisi aradım
"Alo"
"Alo merih bey merhaba derya ben birkaç hafta önce görüşmüştük.."
"Aaa hatırladım derya.. söyle bakalım"
"Ben randevu almak istiyordum ama uygun bir saate"
"Hmm bir asistanıma sorayım bekle canım.."
Yakşık 2 dakikalık bir bekleme sonucu merih bey konuşmaya başladı
"Deryacığım saat sabah dokuzda yani yaklaşık bir saat sonraya bir boşluğum var yazayım mı seni"
                                           96
"Olur... yetişirim ben görüşürüz"
Telefonu kapatıp evden çıktım pskiyatri zaten yakındı yakalaşık yarım saatte gelmiştim
"Efendim randevunuza daha yarım saat var merih bey şuan bir hastayla beraber siz isterseniz biraz bekleyin zaten sıranız gelince ben anons ederim"
"Tamamdır ben dışardayım o zaman"
Dışarıya çıkıp bir banka oturdum o sırada yanıma bir sokak kedisi geldi 3 aylık ya vardı ya yoktu sanırım terk edilmişti çok çelimsiz ve aç görünüyordu ama bu haliyle bile çok şirindi
                                          97
"Aa küçük bir misafir gelmiş hoş gelmiş" şefkatle kediyi kucağıma alıp sevmeye başladım kedi acı içinde ağlıyordu belli ki çok açtı hiç düşünmeden onu da kucağıma alıp karşıdaki markete gittim süt ve mama alıp kediye verdim hemen hepsini bitirmişti bu sefer yüzünde sevgi ve minnet var gibiydi sanırım gözleri ve bakışları beni ona bağlamıştı o sırada adımın anons edildiğini duydum
"Derya Gediz görüşme odasına bekleniyorsunuz..."
Kediyi kucağımdan indirip banka koydum
                                         98
"Merak etme birazdan gelirim beni burada bekle"
Sanki cevap verir gibi miyavladı tatlılığna bakıp burnumdan güldüm ve hızlıca odaya çıktım
Merih beyi selamlayıp koltuğa oturdum
"Hoş geldin derya uzun zaman oldu başına gelenleri duydum üzüldüm yanıma bu yüzden mi geldin yoksa başka bir sebebi mi var"
"Yani şöyle tabiki hem o yüzden hem de başka bir olay daha yaşadım"
"Ee anlat o zaman"
"Ama söz verir misiniz bu konuştuklarımızı... bora duymayacak"
                                       99
"Tabiki asla söylemem"
"Biz borayla.. sevgili olmuştuk herşey iyi gidiyordu sonra bir sabah bilinmeyen bir numara aradı açtım babam olduğunu söyledi şoka uğradım ne yapacağımı bilemedim vana buluşmayı teklif etti kabul ettim sonra.."
Boğazım kuruyunca önümdeki sudan birkaç yudum alıp meraklı yüzle bakan merih beye baktım
"Devam et" dedi sakin ve düşünceli bir sesle
"Sonra gittiğimde eski halinden eser yoktu değişmişti son model arabalar markalı kıyafetler.. cart curt bana... a- annemi ö öldürdüğünü söyledi..."
                                       100
dedim güçlü olmaya çalışan sesimle "bir kardeşim varmış.. onun evinde kalmam için beni tehtid etti mecburen gittim k kardeşimi gördüm... melek... o kadar masumdu ki..." dedim gözümden tek tek akmaya başlayan yaşlara rağmen
"Anlıyorum... zor olmalı"
"Sonra hem bana hem ona acı çektirmek için meleği vurdu... intikam almak istedi çünkü sonra beni de vurdu ardından kendini... günlerdir beni vurmadan önce söylediği cümle rüyalarıma giriyor ama onu hallettim gibi"
                                    101
"Ne söyledi"
" "Üzülme derya ölmek bazen yaşamaktan daha iyidir çünkü ölüm acıların üzerini kapatır..""
"Garip bir adammış... peki sen ne düşünüyorsun bu söz hakkında"
"ölmek yaşamaktan daha iyi değildir acıların üstünü kapatmaz sadece acıyı hafifletir eğer acının geçmesini istiyorsak yaşayıp yüzleşmeliyiz yaşamaktan kastım sadece nefes almak değil mutlulukla yaşama hissiyle nefes almak bunu o kurşun bedenime girdiği an anlamıştım zaten. Bu yüzden gerçek anlamda yaşayacağım"
                                         102
"Akıllısın derya... hemde çok akıllısın isediğin şeyi bulmuşsun işte mutlu olmak... yaşamayı hissetmek... bunu başarmak için plan yapmalısın"
"Ama nasıl yardım edin nolur"
"Hmm düşünelim... heh mesela hayatını istediğin gibi rutine sokmalısın bir liste yap kendine sabah bunu yapacağım... öğlen bunu yapacağım diye yaz ve uygula emin ol hayatın düzene girmeye başlayacak mesela gece erken yatıp erken kalk soğuk bir duş al zihin açıklığına iyi gelir sağlıklı bir kahvaltı yap yerinde bir şekilde çalış yürüyüş yap..."
                                      103
Sırıtarak yanıtladım
"Teşekkür ederim deneyeceğim"
"Ben teşekkür ederim geldiğin için görüşürüz ha bu arada bu ilaçları al kabus görürsen veya uyuyamazsan kullanırsın"
Elindeki reçeteyi alıp kafamı salladım ve pskiyatriden çıktım o sırada hala beni bekleyen kediyi gördüm geldiğimi görünce sevinçe miyavlayıp üstüme zıpladı
"Sanırım seni yanıma alıcağım.. hmmm şans... nasıl isim sen belki benim şansım olursun ha"
Gülüp tatlı kediye baktım sanki anlamış gibi
                                         104
sevinçle daha çok atlamaya başladım gülerek onu kucağıma aldım
"Gidiyoruz şans... sıcacık eve ama ondan önce bir yere uğramamız lazım"
Soğuktan donmuş minik vicudunu montumun büyük cebine yerleştirdim kafası dışardaydı etrafı izliyodu gayet de rahat gözüküyordu şimdi yetişmem gereken bir bora vardı buluşmaya yaklaşık iki saat kalmıştı hemen biraz yürüyüp eczaneden ilaçlarımı aldım sonra taksiye binip buluşma alanına gittim işte orada beni bekliyorlardı selin ve bora...
                                         105