Kırmızı Gözlü Kartal

18 4 15
                                    

"Daha yüksek sesle!" diye bağırdı Aron.
"Sagitta!"
Bu ses tüm kraliyeti kaplamıştı. Aron tebessüm ederek "Aferim." dedi sertçe.
"Sembol?" dedi bağırarak.
"Kırmızı Gözlü Kartal!"
"Bunu unutmayın!" dedi sertçe "Şimdi gidin ve çalışmaya devam edin!"
"Emredersiniz Majesteleri."
Herkes Okunu alıp çalışma alanına ilerlerken
"Geç kaldım, geç kaldım." diye koşarak gelen bir ses duydu Aron. Arkasını dönmeden sesin sahibini tanımıştı, yanından geçmek üzereyken omzundan tuttuğun da sarsılmıştı.
"Sen nerdesin?" dedi sertçe.
"Kahvaltı yapıyordum." dedi kibar bir erkek sesi nazikçe.
Aron iç çekti ve kafasına vurdu. "Boris!" dedi kükrer gibi.
Boris önünü döndüğün de gökyüzü mavisi gözleri Aron'a tatlı tatlı bakarak "Abi! kafam acıdı." dedi şirinlik yaparak. Aslında cidden acımıştı.
"Bir daha geç gelirsen acıyan tek yer kafan olmayacak!" dedi Aron sertçe.
"Sen öğretmen bile değilsin!" derken çoktan koşmaya başlamıştı. Aron peşinden gidicekken otoriter bir ses onu durdurdu.

"Aron!" Hiç süphesiz bu babasıydı, önünü döndüğün de annesiyle ikisi ona bakıyordu. Yanlarında da bir sürü gardiyan tabiki.
"Majesteleri." dedi kibar sesle. Annesi ona gülümseyerek baktı.
"Yine mi ok dersi veriyorsun Aron?" dedi babası bıkkın sesle.
"Evet." dedi kararlı sesle.
Annesi gülmüştü, annesine bakıp hafifçe tebessüm edip kafasını yere eğdi.
Babası iç çekip "Bu adam akıllanmayacak mı Reina?" dedi eşine bakıp sevgi dolu sesle.
Aron alttan kıkırdamıştı.

Reina eşinin kolundan çıkıp oğlunun yanına gittiğin de dalgalı kahverengi saçlarına narin parmaklarını geçirip "Hayır Dean, akıllanmayacak." dedi gülümseyerek.
Aron kafasını kaldırıp annesine baktığın da ne kadar güzel olduğunu ona vuran güneş ışıklarıyla tekrar fark etti.
"Gardiyanlar! Aron'u zindana atın." diye bir ses duyunca tüm düşünceleri bölündü.

"Baba!" diye bağırırken Gardiyanlar kollarına girmişti. Krala karşı gelemezlerdi.
Annesi 'üzgünüm' şeklinde gülümserken babasının tekrar koluna girdi. Babası keyifle gülerken "Birkaç saat iyi gelecektir Aron. Keyifli vakitler dilerim." diyerek kahkahalar eşliğin de yürümeye başladı. Reina 'üzgünüm' dedi gülerken ve yürümeye başladı.
Zindana doğru giderken Boris'in ona bakıp kahkaha attığını görünce gece yatağına örümcek koyucağına yemin edip zindana gitti.

Zindanda geçen 2 saatin sonun da çıktıktan sonda direkt büyük salona gitmişti. Üstü başı pislik içindeydi. Annesi ve babası özel şifa çaylarını içiyolardı.
"Keyifli geçmişe benziyor." dedi annesi gülerken.
Aron kendine de çay koyarken "Evet Lady'm siz verirsiniz de keyifli olmaz mı?" dedi annesinin yanağına öpücük kondururken.
Odadan çıkacakken Dean durdurdu.
"Gel, konuşmamız gerekenler var." dedi. Bu ses tonunu sevmemişti ama karşı gelmedi.

"Ok dersleri veren Bay Alex nerede Aron?" dedi babası sakince. Aron iç çekerek "Bilmem belki de gitmiştir." dedi. En kötü olduğu şey yalan söylemekti. Babası iç çekip Reina'nın elini tutarken
"Sen bu koca Kraliyetin Kralı olucaksın Aron! Ok dersleri veren bir öğretmen değil!" dedi sertçe.
Hep aynı konuşma diye geçirdi içinden Aron.

"Biliyorum baba, sadece kendim çalışırken benden küçükleri de çalıştırabilirim." dedi sakince.
"Sen Kral olucaksın Aron, bir otoriten olmalı." dedi tıslar şekilde.
Cevap vericekken içeri Boris girdi. Küçük şeytan Boris. Abisine bakıp gülerken ağzına bulduğu her şeyi atıyordu.

Reina "Boris derslerin nasıldı?" dedi kibarca.
Boris gülerek "Güzeldi anne, ağabeyim sağ olsun." dedi gülerek.
Aron seninle sonra ödeşeceğiz bakışları atarken
Dean "Yavaş ye Boris sende ilerde Kra-" Boris lafını kesip "Daha 14 yaşındayım baba bunları düşünmek için küçüğüm." dedi ve son keki ağzına atarken koşarak sevinçle odadan çıktı. Boris ve bitmiyen enerjisi.

Babası kafa salladı ve "Umarım ben ölünce bu Kraliyet ayakta olur!" dedi sıkıntılı sesiyle.
Aron'un kalbine acı saplanmıştı.
Babasının eline elini koyarak "Baba, bu krallığın ne zor şartlarda kurulduğunu biliyorum. Biz kırmızı gözlü Kartallarız. Yüksekten uçarız bir ok gibi.
Kırmızı gözlüyüz çünkü çok kan döktük ve çok kan döküldü içimizden. Hepsine bakmaktan kırmızılaştı gözlerimiz. Ben ne olduğumu, ne yapacağımı biliyorum baba. Bana güven." dedi sıcak sesle.

Babası tebessüm ederek "Güveniyorum Aron, bu Kraliyete sahip çık!" dedi.

Aron babasından sonra tahtın varisiydi ve gititkçe yaşlanan bu güçlü Kral'ın yerini almaya hazırım desede değildi. Savaş ona göre değilse bile bunu kimse umursamıyor ve kendide umursamamalıydı.
Kader onu öyle bir noktaya getirmeye hazırlanıyordu ki zamanın en güçlü Kralı yapmak için çalışıyordu.
Acımasız ve kalpsiz bir Krala.

☾ Düşman Krallıklar ☽Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin