Mavi Gül ve Gögüs İşareti

35 3 16
                                    

Royal saraya vardığın da duygularını kontrol altına alamazsa ses çıkarabiliceğini biliyordu ama içinde o kadar karmaşık duygular ve şiddetli bir ağlama isteği vardı ki..
Tüm düşüncelerini her duyduğun da onu ürküten bir ses böldü.
"Bu saatte dışarıda ne yapıyorsunuz Lady'm?" dedi Corvus.
Nerde duysa tanırdı bu karga gibi sesi.
Ona dönüp "Sana hesap mı vereceğim Corvus!" dedi haddini bildirmek için.
Corvus geri adım attı, "Ne haddime Lady'm öyle demek istemedim." dedi sakince.
Royal eliyle onu durdurup sertçe gözlerine baktı, Aron'a belki böyle değildi ama onun dışında o bir savaşçıydı ve duygularına söz geçirmesi ona daha bebekken öğretilmişti.
"Yeter Corvus! Bir daha sakın beni böyle sorguya çekme, yoksa 1 hafta aç ve susuz zindanda uyursun anladın mı ?" dedi bağırarak.
"Evet majesteleri, özür dilerim." dedi ve selam verip oradan uzaklaştı.
Royal atının ahıra dönmesi için bırakırken hızlıca odasına çıkıyordu.

Kalbi deli gibi atıyordu, kırık gibiydi. Acıyordu. Annesini öldüren Krallığın oğluna bir şeyler mi hissediyordu?

Elinde ki yüzüğe baktı, yüzük hâlâ ışıldıyordu.
Derin nefes aldı, mantıklı olmak zorundaydı. Aron'u incitmek istemiyordu ama annesi, halkı, herşeyi..
Gözünden bir damla yaş akarken yatağına yattı, Aron'a ne savaş açabilirdi ne de ona kılıç kaldırabilirdi.

Daha tanışalı ne kadar olmuş, onunla ne kadar vakit geçirmişti bunlar önemli değildi..
Bağlanmıştı işte sanki hep aradığı Aronmuş gibi..
Göz yaşları yastığı ıslatırken derinlerin de ağladığı şeyi çok iyi biliyordu, annesinin ölmesi değil, Aron'un öldürülme ihtimaliydi.

Aron tüm gece Royal'i düşünmüş ve babasıyla şiddetli bir kavgaya girmişlerdi. Zindanın küçük penceresinden gökyüzüne bakarkan Royal'i düşündü, korkmuştu tabii.. Kim korkmaz Ok Krallığından en güçlü Krallıklardan birisi.
Yere yatıp Royal'i düşündü, kalbi acıyordu. Ona zarar vermekten korkuyordu, onu incitmekten.
Kılıç Krallığının ona zarar vermesinden, Ok Krallığı bunu yapamazdı, buna izin vermezdi, veremezdi..

Royal uyandığın da yaşanılan her şey geri aklına dolarken sıkıntılı bir iç çekti. Ilık bir duşun çözemeyeceği tek şey ölüyü diriltmek diye düşünüp duşa girdi. Kılıç dersi vardı ve sinirini orada atacaktı.
Duş gerçekten Royal'i rahatırken kulağına bilmediği bir ses "Ok Krallığı elindeyken neden hepsini öldürmüyorsun? Seni tutan ne Royal?!" dedi. Bir kadın sesiydi.

Etrafına baktı ama odasında kimse olamazdı, ses sanki kafasının içindeydi.
İçi öfkeyle dolarken "Yapamam!" dedi tıslayarak.
Ses sanki onun yanındaymış gibi "Zayıfsın Royal, bu herkesi ölüme götürecek! Duygularını kontrol et!" diye bağırdı kafasının içinde.
Royal kulaklarını kapatırken "Kes sesini!" diye bağırdı.
Sesi o kadar fazla çıkmıştı ki tüm kraliyet duymuş olabilirdi.

"Majesteleri iyi misiniz?" dedi şövalye kapıya vurarak.
Royal göz yaşını silip "Evet." dedi soğukça.
Çiçeğine bakmak istiyordu, ona doğru ilerlediğin de yerde 2 tane yaprak gördü. Çiçeğinden dökülmüştü. Eline aldığın da gözleri dolarken "Şifacıyı getirin." dedi bağırarak. Duyduklarını biliyordu, hep kapısının önünde bekleyen nöbetçileri vardı.
Çiçeğine baktığın da yeşil yaprakları çok hafif sararıp 2 tanesi kuruyup yere düşmüştü.
Dün böyle değildi.

Yaşlı Şifacı içeri girince diretk çiçeğin yanına gelip Royal'e selam verdi, Royal elinde ki kurumuş yaprakları göstertip "Bunlar ne?" dedi göz yaşlarını silerken.

Yaşlı Şifacı kurumuş yaprakları eline alırken çiçeğe baktı.
"Sanıyorum ki kalbiniz kırılmış majesteleri." dedi hüzünle.

Royal şaşkınca şifacıya bakarken, şifacı devam etti "His çiçeği, tüm duygularınızı sizinle ortak yaşar majesteleri, siz ya da bunu size veren kişi derin bir acı yaşıyorsa çiçek zamanla solacaktır ya da birkaç yaprağını dökecektir." dedi çiçeğe bakarken.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 24, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

☾ Düşman Krallıklar ☽Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin