Devil's Blood - Taekook

7- Esᴄᴀᴘᴇ

Merhabalar...

Hassas olanlar belli bir yere kadar okusun diye sizlere belirttim bölümde.

Bol bol yorum ve vote istiyorum!! Lütfen bu isteğimi yapmaktan çekinmeyin. Yazım yanlışları varsa affoluna avcılar.

İyi okumalar dilerim...

Sevgilerle Victoria Ailesinin Gölge Avcılarına...

•••

Işığımı söndürüp karanlığıma laf edemezsiniz.

Victoria°

Jiminin olayından sonra tamı tamına bir ay geçmişti. Koskoca otuz gün. O gün bugündür Jiminin yüzüne bakamıyordum bile. Jin aracılığıyla onun nasıl olduğunu sorup duruyordum.

Ondan sadece özür diledim. Geri kalan günlerde ise kendimi görevlere yoğunlaşmıştım. Hırsım, duygularımı geri plana sürükler iken, sadece iblis öldürmeye ve annemi bulmaya çalıştım.

Neredeyse bir ay boyunca annemi olabildiğince aramaya koyuldum. Babam beni bulmaya devam ediyor bir yandan da tehdit ediyordu annemi kullanarak.

Bu ay içerisinde ne doğru düzgün yüzüm gülmüştü ne de ağlamaya gücüm yetmişti. Aslında kendime acıyordum. Ben daha beni büyüten kişiyi bile koruyamazken, şeytanla nasıl savaşacaktım?

Bir yandan da kafamda soru işaretlerle dolu olan çakma Hades vardı. Ben nasıl Jiminin yüzüne bakmaz iken şeytan ise benimle iletişim kurmaya çalışmamıştı, şu bir ay içerisinde. Sebebini sorgulayacak kadar kafam meşguldü.

Bu bir ay içerisinde sadece iblis ve annemi bulmayı çalışmış bir yandan da birçok mührüm olmuştu. Olayları hızlı kavrama kabiliyetim sayesinde dövüş konusunda herkesten daha üst seviyelere çıktım.

Aslında çıkmamın sebebi ise, gece gündüz demeden antrenman salonuna gelip kendimi geliştirmemdi. Hâlâ da devam ediyordum, şuan da olduğu gibi.

Antrenman salonunda, boks torbasını sağlam yumruklar atıyor bir yandan da kendimi savunma hareketi yaparak daha sert yumruk geçiriyordum torbaya. Hıncımı ondan çıkarmak istermişcesine yumruk atmayı seçiyordum.

Şuan herkes kendi aralarında gruplaşarak çalışırken ben ise köşede yumruk sallamakla meşguldüm. Biraz dinlenmek amacıyla torbaya yaslanmayı seçtim. Nefes alamadığımdan ötürü göğüsüm hızla inip kalkıyordu.

Anlımda biriken terler ise usulca aşağı inerek gözden kayboluyor ensemden inen soğuk terler sebebiyle huylanmadan edemiyordum. Biraz ilerimde duran su şişemi elime alarak kana kana su içtim.

Su içme işini kısa tutarak tekrardan yumruk atmak için pozisyonumu almıştım. Yaptığım işlemi yapmaya devam ederek kontrollü bir şekilde yumruk atmaya başladım.

Bir yandan da küçükken yaşadığım olay zihnime nüfus edince istemsizce duraklamıştım. Lanet olsun şimdi mi?

Ellerim istemsizce titremeye başladığında kısık bir şekilde küfretmiştim. Siktir.

Ellerimin titremesinden nefret ediyorum. Bu olayın sebebini ise lanet olasıca Lee oynuyordu.

Onun düşmanları yüzünden ben bu haldeydim. Beni küçükken kaçırıp bir gün de olsa eziyet çektirmişlerdi. Birçok rahatsızlığımda orada baş gösterdi.

Sinir krizleri, klostrofobi, yeme bozukluğu ve daha nicesi. Ama bu acıları tek başıma çekmemiştim.

Sinirlenmemle beraber torbaya daha sert vurmaya başladım. Yaşadıklarım bir bir zihnimde ve gözümün önünde şerit gibi geçerken tek yapabildiğim sinirle torbaya yumruk atmak olmuştu.