12- Aᴢᴀᴢᴇʟ

2.2K 201 185
                                    

Yazım yanlışları varsa affoluna.

İyi Okumalar...

Sevgilerle Victoria Ailesinin Gölge Avcılarına...

+++

Küçük iç çekişler... Çoktan ölen cesetler... Sineklerin vızıldaşmaları... Çürümeye yüz tutmuş ölü bedenler ve bunlara şahit olan Elf krallığının prensi Park Jimin ve yanında duran iblis Min Yoongi.

Her ikisi dehşetle üst üste yığılmış cesetlere bakıyor bir yandan da ortamdaki rutubet ve kanın mide bulandırıcı kokusu sarmalıyordu. Her ikisi de aynı anda burunlarını el yardımıyla kapatmış, zorda olsa odadan çıkmayı başarmışlardı.

Kan dondurucu görüntü Jimini fazlasıyla etkilemişti. Yoongi ise bu duruma alışık olduğundan rol icabı Jimine uymuştu. Rolünün hakkını vermesi gerekiyordu.

"Aman tanrım, resmen burada katliam yapmışlar."

Jiminin bir yandan burnunu tutuyor zor da olsa kafasını çevirerek odaya bakıyordu. Üst üste yığılmış cesetlerden tut parçalara ayrılan ölü bedenlere kadar. İç organlar ise anlatılamayacak kadar iğrenç bir durumdaydı. Jimin ise istemsizce ölen kişilere bakarak hüzünlenmişti.

Kimse böyle ölmeyi hak etmiyordu onun tabiriyle.

"Bunları sadece iblislerin yaptığını düşünürdüm..."

Jimin elini zorda olsa burnundan çekerek gördükleri görüntüyü hafızasına kaydediyordu; göğüsü gerginlikten inip kalkıyor, boğazında çözemediği bir yumru, onu rahat bırakmıyordu. Ondan bir iki santim daha uzun olan Yoongi ise Jiminin kalp atışlarını dinliyor, gergin olduğunu anlayabiliyordu.

Kalbi o kadar güzel atıyor ki dinlemekte sakınca bulmadı.

İşte o zaman diliminde iblis, bir Elfe gönlünü yavaşça kaptırmıştı... Farkında olmadan hem de.

Şu bir ay içerisinde Jiminle diyalogları, lider ve avcı şeklindeydi ve ötesini geçmemişlerdi. Ama o sıralar Jimini izler ve gözetlerdi. Her hareketi fazla hoşuna gitmeye başladı, belki de sert yapısından dolayı hoşlanmıştı, kim bilir?

Jimin sadece oda da ki ölen bedenlerleri düşünüyordu, Yoongi ise onu...

Jimin omzunda hissettiği elle irkilmiş, yanında ki Yoongiye bakarak biraz olsun tuttuğu nefesini usulca bırakmıştı.

Yoongi ise yavaş bir şekilde sağ elini yanında ki Jiminin omzuna koymuş ardından parmak uçları ile yavaşça okşamıştı. Varlığını hissettirmek istermişcesine yapmıştı.

"Yanılmışsın... Aslında iblis olan biziz... Bu da bunun kanıtı."

Gözlerini Jimine dikerek ardından odaya çevirmiş, gördüğü cestelere bakıyordu. Yüzlerinde ki kader her şeyi açıklıyordu. Ölü bedenlerin bazıları parçalara ayrılarak etrafa dağılmıştı, bazıları ise yere boylu boyunca uzanmış bir vaziyette kanlar içerisinde gömülüydü. Karaciğerden tut bağırsaklara kadar her yer her yerdeydi.

Jimin ise gözlerini Yoonginin çehresini incelemekle meşguldü. Kusursuz beyaz teni ve dağılmış siyah saçlarıyla fazla yakışıklı bir görüntü ortaya çıkıyordu. Sol gözünde, dik bir şekilde yara izi onu fazlasıyla çekici kılıyordu. Nasıl yara izinin oluştuğunu sormak istiyordu ama bir yandan da bulunduğu konumdan dolayı sormak istemiyordu. Otoritesi, kendisinden önce geliyordu.

Jimin de yavaş bir şekilde ölü bedenlere kafasını çevirmiş ardından derin bir nefes alarak odaya ilk adımını atmıştı. Burnuna dolan rutubet kokusu nedeniyle elini, burnuna kapatmak durumunda kalmıştı. Yavaşça bedenlerin önüne gelmiş incelemeye başlamıştı.

Devil's Blood - TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin