Devil's Blood - Taekook

17- Sɪɴɴᴇʀ

Merhabalarr

Bu fice uzun bir aradan sonra tekrardan yb atıyorum.. Bununla birlikte sınır koyup koymamak arasında kaldım ve koymaya karar verdim. Bu fici de boşlamak istemiyorum ve bırakmakta istemiyorum.

Yazım yanlışları varsa affoluna... :/

Sınır: +90 oy ve +110 yorum!

Şimdiden iyi okumalar avcılarım..

Sevgilerle Victoria ailesinin gölge avcılarına..

•••

Not: Smut bölüm! Rahatsızsanız bu bölümü okumayınız.!

Arsızca tenime baktığında yanaklarıma nüfus eden kızarıklık sebebiyle ellerimle yüzümü kapadım.

Çok utanmıştım.

Parmak boğumlarımda hissettiğim öpücüklerle parmaklarımı ayırarak boşluk oluşturduğum gibi Taehyung'a baktım. "Benden utanma küçüğüm." demesiyle ellerimi, yüzümden çekmemi sağladı. Kızarık ifademle ona baktığımda bana şefkatle ama bir o kadar da tahrik edici ifadesiyle süzüyordu.

"Gecemiz daha yeni başlıyor. Bu yüzden kendini sıkma ve bana bırak." dedikten sonra boynuma yönelerek yeni izler oluşturmak adına, hassas tenimi emmeye başladı.

Bu sözlerinden sonra içimde hissettiğim suyun ferahlığı yok olmuştu. Çünkü, kaynar su niyetinde içimde fokurduyordu.

Gözlerim haz içerisinde kapanma eşiğine gelirken boynuma bıraktığı öpücükleri, karnımı kasmama ve kasıklarımı uyarı dolu bir alarm göndermesine sebep oluyordu.

Beni bitirmeye ant içmiş gibiydi. Bedeniyle yatak arasında beni sıkıştırdığı anda vücudunun sıcaklığı beni daha da mahvetti. Çok sıcaktı.

Dudaklarını yavaşça köprücük kemiklerime doğru gelirken çukurlarımı sert ama bir o kadar da zarif öpücükleriyle süslendirdi.

Elimi ensesine atarak uzamış olan saçlarını yavaş şekilde çekiştirerek okşadım.

Elleri rahat durmayarak bel oyuntumla oynadı. Geceliğin şortunu çekiştirerek gerisin geriye tenime çarptırdı.

Çıkan tok sesle birlikte kısıkça inledim. Taehyung yavaşça göğüsümün aşağısına doğru ilerleyerek göğüs uçlarıma doğru eğildi.

Kalbim göğüs kafesinden çıkacak şekilde atıyordu. Kendimi sakinleştirmek şöyle dursun karnım da uçuşan kelebekler bile uslu durmuyordu.

"Benim için nasıl da dikleşmiş göğüs uçların," demesiyle birlikte bir dil darbesi atmasıyla aldığım nefes bana yetmemişti.

"Öyle ki, beni delirtmek için bu piercingleri bile yaptırdın." derin sesiyle birlikte kızıl olan harelerini bana yükseltti. Göz bebeklerinin daha fazla koyulaşmasıyla birlikte dikleşen göğüs ucumun piercingine dil attı.

Göz temasını bozmadan ona bakarak inledim. Kalçalarımı kaldırarak onun kasıklarına doğru kaldırmıştım istemsizce.

Yerimde kıpırdandığım için elleriyle alt bedenimi yatağa sabitledi, piercingimle birlikte dikleşmiş olan tomurcuğu, sıcak ağızına hapsetti.

Bu hiç iyi değildi çünkü, hassas olan bölgelerimi tek tek keşfediyordu.

Göğüs ucumun çevresini sertçe emerken kafam benden bağımsızca geriye doğru gitti.

İyi değildim. Her bir dokunuşuyla bu kadar yükselirken içime girdiğinde ne olacağını kestiremiyordum.

Elinin dokunduğu her yeri cehennem kadar sıcaklık bahşediyordu. Kasıklarım acı içerisinde sızlamaya başladı. Deliğim onun için kaşınıyordu.