03

32 4 0
                                    

Sabah uyandığımda karşımda iki göz görmek alışkın olduğum bişey değildi.
"Ay noluyo ya! "
"Şş sakin ol Eylül ne bağırıyon"

Karşımda alazı görünce biraz da olsa rahatlamıştım.
"Öcü geldi diye korktum. "
"Şu öcü geldiğinde korkmayacağını ikimizde biliyoruz Eylül"

Masamda duran yemek tabağıyla ne olduğunu anlamadım.
"Hani yemek getirmek yasaktı? "
"Diğerleri için yasak diyelim biz"
"Ayrıca dün çok iyiydin Eylül herkesi şaşkın bıraktın, uzun süre çaylakların eğitmenleri olmam için bana yalvarmalarını sağladın. "
"Kabul ettiniz mi? "
"Hayır Eylül, seni kimseye vermem"

Bu cümle neden beni rahatlatmıştı bilmiyorum ama yemek yemem gerekiyordu. Yataktan kalkıp yemeğin yanına gittim ama bi anda yerimde buz gibi donup kaldım. Alaz bu halimi görmüş olacak ki baktığım yöne baktı.

"O-o geldi. "
"Eylül dinle beni sakin olmalısın odana gelse bile sakin olmalısın sakın çığlık atma yemeğini ye hazırlan ve beraber gidelim"

Kafamı sallayıp hızlıca yemek yedikten sonra banyoda üstümü giydim ve saçımı taradım. Alaz ile odadan çıktık ve yürümeye başladık. Herkes bize garip garip bakıyordu. Allah'ım nere düştüm ben.

Eğitim alanına gidip hazırlandık. Silah eğitimiydi. Sanki öcü geldiğinde yanımızda silah olucaktı ya.

Alaz arkamda duruyordu. Sırtıma kendini yaklaştırıyordu. Bunu bilinçsiz yaptıgını düşünmüyordum ve titremeye çoktan başlamıştım bile.
"Alaz.. "
"Eylül titriyorsun? "
"Biliyorum gerizekalı! "
"Eylül! "
Sonunda biraz iyi olunca ayağa kalktım ve silahı elime aldım.
"Kendim yapabilirim komut vermeniz yeterli"
Alaz yalvarır gözlerle bakıyordu. İlk defa gözlerinde bir duygu görüyordum. Ama o yalancı duyguya kanacak kadar aptal değildim.
"Eğer gerçekten farkında olmasaydın böyle davranmazdın! Gözlerinde ki bu yalancı ifadeyi bırak artık! "
Dedim ve tek gözümü kapatıp tam 12 den bir atış yaptım. Herkes bu kadar uğraşırken ben tek seferde 12 yi vurdum. Herkes ağzı açık bakarken arkamı döndüm ve cama doğru silahımı çektim. Alaz bu yaptığımın gereksiz olmadığını fark edip cama döndü ama öcü Alaz arkasını dönmeden kaçtı. Sinirden dört köşe olmuş bir şekilde Alaza döndüm.
"Herşeyi mahvettin Alaz! "
Alaz anlamamıştı.
"Eğer arkanı dönmeseydin onu vurabilirdim! "
Herkes cama bakınca diğerlerine bağırdım.
"Bakmayın şu lanet cama! Ne gördüysem gördüm! "
Silahı atış tahtasına fırlatıp yere oturdum ve kafamı ellerimin arasına aldım. Çok geçmeden Alaz da yanıma oturdu.
"Söylediklerin ağırdı Eylül"
Bunları duymayı beklemiyordum sadece bana bağırmasını bekliyordum. Ve evet bağırmıştı.
"Eğitmenine gerizekalı dedin! Bir tehlikeyi gördüğünü fark ettiğim için arkamı döndüm, sen onu vurmadan o seni vursaydı ölürdün! Ama sen bunu anlamıyosun Eylül"
"Ben.. "
Alaz sinirli bir şekilde tesise girdi. Bende yerdeki silahı alıp sinirimi çıkartmaya çalıştım. Eğitmenler gitmişti. Çocuklar kendi aralarında sohbet ediyorlardı ama ben hala ateş ediyordum. İzlendiğimi biliyordum. Sabahtan beri beni izleyen adama dönüp bağırdım.
"Sabahtan beri izliyosun ne anlıyosun şu izlemekten! "
Diğerleri hiç fark etmemiş olacakki Alazın orada olduğunu anladığımda kafalarını o yöne çevirmişlerdi. Alaz sadece bana bakıyordu. Kafamı çevirip ateş etmeye devam ettim. Sepetteki tüm mermileri bitirince yandaki sepetten birkaç mermi daha aldım. Alaz dayanamamış olacakki yanıma geldi.
"Noldu bana bağırmak hoşuna mı gitti?"
"Eylül ben.. 𝑂̈𝑧𝑢̈𝑟 𝑑𝑖𝑙𝑒𝑟𝑖𝑚. "
Belkide hayatında ilk defa birinden özür diliyordu. Bizim çocuklar şaşkınlıkla bizi izliyordu.
"Alaz sanırım bunu sana şekilli anlatmam gerekecek, yanında bıçak varmı? "
Alaz kafasını sallayıp bıçağı bana uzattı. Hiç düşünmeden elimi kesmem naz'ı korkutmuştu. Elimdeki kanı Alaza gösterdim ve konuşmaya başladım.
"Elim kanıyor değil mi? Özür dilediğinde bir parça bezi sadece üstüne bırakırsın, önemli olan o parçayı bastırıp kanı durdurmak. "
Alazın gözleri dolmuştu. Peki ya neden? Benim için ağlıyor olamazdı değil mi?
"Eylül ben hayatım boyunca hep sert olmayı seçtim ama sanırım bunu sende uygulayamayacağım, çünkü eğer ben senden Eylül'ü alırsam sende benden Alaz'ı alırsın. "
Benimde gözlerim dolmuştu bu lanet adam beni de ağlatıyordu.
"Allah belanı versin Alaz. "
Herkes gülerken Alazın sadece gözlerinin içi gülüyordu.
"Bu kadar dram yeter Alaz iyi geceler"
"İyi geceler baş belası"
Odama çıktım ve kapıyı kitledim. Yine bir öcü Alaz ile karşılaşmak istemem. Bugün çok yorulduğum için direk uykuya daldım.

𝐀𝐫𝐚𝐦ı𝐳𝐝𝐚𝐤𝐢 𝐤𝐚𝐭𝐢𝐥~ /𝒀𝒂𝒓ı 𝑻𝒆𝒙𝒕𝒊𝒏𝒈Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin