Şarkının o kadar bölümle alakası yokki inanamazsınız.
İyi okumalar...
___________________________________________
"Hoşçakal, Japonya ve merhaba Amerika"
...
"Chuuya, yardım etsene. Bnim valizlerim sanırım birazcık fazla."
"Hayır! Kamburum çıktı zaten kendiminkilerden, birde seninkilerle uğraşamam."
Uçaktan inmiş, Los Angeles'in ortasına kadar taksiyle gelmiştik. Şimdi ise bize attığı konumdan bu koca şehirde Tecchou'nun evini bulmamız gerekiyordu.
Üstüne üstlük de Nikolai aptalı yanına fazladan eşya almış ve bazılarını benim valizlerime koyması yetmezmiş gibi diğerlerini taşımasına yardım etmemi istiyordu!
"Ah burası! Sanırım burası!"
Nikolai'in elindeki valizi yere koymuş (fırlatmış) işaret parmağıyla tam karşımızda duran büyük, geniş ve lüks görünen klasik Los Angeles apartmanını göstermişti.
"Evet, konum gerçekten de burayı gösteriyor."
Sonunda ellerimin, sırtımın ağrısından kurtulacak olma düşüncesiyle binaya doğru ilerlemiştim. Niko da yere bıraktığı valizi alıp hemen peşimden koşturmaya başlamıştı.
Az önce çırpınan biz, şimdi de mutluluk ve rahatlama hissiyle kendimize gelmiştik.
Asansöre girdiğimizde ikimizde kaçıncı kat olduğunu hatırlayamamış ve Tecchou'yu arayıp sorma gereği duymuştuk.
"Yirminci katmış, Chuuya elim dolu sen bassana." Bekletmeden elimi butona götürüp bastım.
Böyle yüksek binalarda yaşamak benlik değildi. Ya da belki de sadece ilk defa yaşayacağımdandı ama... Sadece bana göre değildi tamam mı?
Şimdilik sadece geçici bir süreliğine bu evde kalacaktık, sağolsun Tecchou bize izin vermişti. Fakat kendimize bir ev alacağımız da veya kiralayacağımız da daha alçak bir yer tercihim olurdu. Tabii Los Angeles gibi sosyetik bir şehirde öyle bir ev bulmak zor olucaktı. Ki bulsak da diğerlerine göre daha pahalı olurdu büyük ihtimal. Bizim şimdilik anca kendimize yetecek paramız olduğunu düşünürsen güzel, müstakil bir ev işini düzgün bir miktar kazanana kadar ertelesem iyi olurdu.
Asansör yirminci kata ulaşınca Tecchou'nun kapısına gitmiş ve tıklamıştık. O da bizi bekletmeden kapıyı açmıştı zaten.
"Hoş geldiniz." Gülümseyip eliyle içeri girmemizi işaret ederken elimizdeki fazla bavullardan birkaçını da yardım amaçlı almıştı bile. Fazlasıyla nazik ve iyi huylu birisiydi. Böyle birini nasıl bir iyilik ettik de bulduk bilemeyeceğim, sadece şükretmekle yetineceğim.
"Hoşbulduk!" Dedik aynı anda içeri girerken.
Tecchou, bizi kalacağımız odaya götürüp rahatça yerleşmemiz için içeri gitmişti. Belkide sadece iş yapmaktan kaçıyordu, kim bilir?
"Misafir odası da güzelmiş." Dedi Niko kendi valizinde ki eşyaları çıkarıp, yerleştirmeye başlarken.
"Evet, tek sorun seninle aynı yatakta yatmak olucak sanırım."
"Ben senin çişinin rengini bilirim paçoz! Bide gelmiş salak salak konuşuyor, sanki ben senle aynı yatakta yatmaya çok meraklıymışın gibi."
"İğrençleşme Niko. Çok konuşma da hızlı bitir işini. Yarın dışarı iş bulmaya gideceğiz daha."
"Of, of! Hatırlatma artık sorumluluklarımı bana! Bari bugünü düşünmeden geçireyim..."
Bu söyledikleriyle hafifçe kıkırdayıp, işimi yapmaya devam ettim. Ben de bugün sadece biraz dinlenmek ve rahatlamak istiyordum. Sadece bugün... Sadece bugün için beni rahatsız edecek bir şey olmasın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hollywood //soukoku//
FanfictionHayali Hollywood yıldızı olmak olan Chuuya henüz acemi, genç bir aktördü. Dazai ise onun örnek aldığı, hoşlandığı bir Hollywood yıldızı idi. Chuuya, henüz sadece yan rollerde oynayan bir aktördü fakat artık kendini geliştirmek istiyordu ve bu yüzde...