16

140 15 19
                                    

Bu gün izin günümdü ve ben şuan uyanıyordum, hoseok kafasını göğüsüme koymuş ellerimizi birleştirmiş duruyordu.

Saçlarını öperek kokusunu içime çektim.

"Bebeğim"

Kıpırdandığında gülerek elini okşadım.

"Günaydın"

Kalkarak dudaklarımı öptüğünde beline sarılıp üstüme çektim, karnıma oturdu ve boynuma sarılarak dudaklarımı yeniden öptü, beline sarıldım.

Elimi kalçasına koyarak okşadığımda öpüşümüzü derinleştirdi, nefesi yetmediğinde geri çekildi, yutkunarak gözlerime bakarak kaşlarını çattı, yutkundum.

"Ne oldu güzelim"

Gözlerini işaret ettiğinde telefonu alarak kameradan baktım ve gülerek kenarı koydum.

"Göz rengi değişmesi, bir şey eğil"

Merak ile gözlerini kırpıştırdığında belini okşadım.

"Çok acıkırsak ya da şehfet hissini yaşarsak göz rengimiz değişiyor"

Kafasını yana eğdi ve karnını gösterdi.

"Aç değilim"

Yanakları kızardığında gülerek kendime çektim ve dudaklarını öptüm.

"Hazır olmadığını biliyorum bebeğim, kendini kötü hissetme"

Parmaklarını saçlarıma karıştırıp okşadığında gözlerimi kapattım, boynuma dudaklarını bastırdığında güldüm ve belini okşadım.

"Bu gün sadece seninim, ne yapalım?"

Omuz silktiğinde elimi yanağına koydum.

"Kahvaltıya gitmek ister misin?"

Kalkarak saati gösterdiğinde baktım.

"Öğle bir ha, öğle yemeğine gidelim? Olur mu?"

Kafasını salladığında kalkarak sırtımı çerçeveye yasladım, minik bebeğimi kendime çekerek ellerimi yanaklarına koydum, güldüğünde gözleri kayboldu.

Ona sahip olduğuma hala inanamıyordum, yanaklarını öperek burnumuzu sürttüm, gözlerini kapatarak elime yaslandı, minik gamzelerini öperek burnumu bu sefer saçlarına dayayıp kokusunu içime çektim.

"Seni çok seviyorum bebeğim"

Gözlerine baktığımda parlıyorlardı, dudaklarını öperek güldüm, elini bileğimde olan bilekliğe koydu, onu verdiği günden beri çıkartmamıştım ve zarar görmesin diye de koruyordum.

"Hiç çıkartmadım"

Şaşkınca baktığında güldüm, elini tutarak avucunu öptüm.

"Hadi hazırlanalım"

Kafasını salladığında kalkarak kucağımdaki bebeğimin boynunu öptüm.

"Kahvaltı yaptın değil mi?"

Kafasını olumsuz anlamda salladığında durdum.

"Neden yapmadın"

Beni eli ile gösterdiğinde parmağını tutarak öptüm.

"Neden beni bekledin, aç kaldın"

Omuz silktiğinde göz devirdim.

"Bir daha böyle bir şey yapma güzelim, aç kalmanı sevmiyorum"

Akıllıca başını salladığında güldüm ve lavaboya girdim,  tezgaha oturttum ve ellerimi sabunla yıkadım, bana baktığında  ıslak ellerimi yüzüne sürdüm, gülerek ittiğinde yanağını öptüm.

Yüz yıkama köpüğünü elime alarak hoseok'un gözlerine gelmeyecek şekilde sürdüm güldüğünde bende güldüm, yeniden köpükten alarak kendi yüzümü yıkayarak kuruttum,  hoseok'da yüzünü yıkadığında dişlerimizi de fırçaladık, serumları çıkarttım.

C serumunu alarak yanaklarına ve anlına damlatarak kenarı koyup yaydım, bacaklarını sallayarak gözlerini kapatmış duruyordu.

E serumunu da aynı şekilde yaydım, nemlendiriciyi alarak yüzüne sürdüm, güneş kremide sürdüğümde bitmişti.

(Ben tonik kullanmıyorum ve nasıl kullanılıyo bilmiyorum, benim rutin bu şekilde)

Kendime de nemlendirici krem ve güneş kremi sürdüm, yeniden bebeğimi kucağıma aldım ve dolaba gittim.

Siyah ve salaş şeyler seçtiğimde hoseok'a da beyaz parçalar çıkardım, beyazlar içinde meleğe benziyordu.

Giyindik, kapıyı açtığımda diğerleri ölü gibi karşımızda lardı, kaşlarımı çattım.

"Ne olmuş lan size"

Taehyung esnedi.

"Bara gitmiştik dün gece"

Göz devirdim ve geri çekildim.

"Bende diyorum neden ev bu kadar huzurlu"

Mırıldanıp içeri geçtiklerinde hoseok ile evden çıktık.

/

sope: MonsterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin