0.4

215 19 12
                                    

bilmem kaç saat uyudum bilmiyorum ama sürekli yorgun argın hissediyorum ne zaman kendime gelecektim ben?ne zaman iyi olacaktım ne oldu nasil bu hale geldim bilmiyorum fakat kötü olduğumu biliyorum..bunu her hücremle hissediyorum.

yatakta doğrulup yataktan kalktım hafifce kendimi fazla sarsmayarak odadan çıktım

karşıma uzun bir koridor çıktı
desenli sade siyah halısı ve duvarlarda güzel tablolar asılıydı.
ve koridorda benim uyuduğum oda dışında hic bir oda yoktu.

koridorun sonuna geldiğimde geniş ikiye ayrılmış kısa koridorlar gördüm
sağ tarafa gittim kapısı açık olan büyük salonla karşılaştım

karşı karşıya özenle duran zümrüt yeşili koltuklar burda da siyah halı vardı kocaman TV
ortadaki ahşap kare masa
siyah uzun perde evi süsleyen ufak tefek süs heykeller
buranın ekstra bir aydınlatması vardı

içeriyi gözümle süzerken başımın ağrıdığını fark ettim.

sanırım ışıktandı daha fazla duramayıp  çıktım tam karşımda mutfak vardı kapısı açık ve ışıklar kapalıydı açıp bir göz gezdirip kapatım
dümdüz devam ettim diğer koridora geldiğimde burda tam üç oda vardı iki oda yanyana diğeri karşıdaydı.

karşıda olanin kapısını açtığımda tuvalet olduğunu fark edip kapatım
karşıdaki odalardan birini açtığımda ise

yatak odası olduğunu ve yatakta birinin uyuduğunu fark ettim.

ah salak kafam... sanırım uyuyordu

içeri sessizce girdim ve kapıyı aralıklı bıraktım.
onu uyurken izlemeliydim belki belki bir ihtimal onu hatırlaya bilirdim.

nişanlım olduğunu öğrendiğim kişinin baş ucuna gittim.
derin bir uyku çeken mahiri dikkatli gözlerle incelemeye başladım.

simsiyah saçları uzun kirpikleri kıvrımlı burnu dolgun dudakları keskin yüz hattı ve biçimli sakalları oldukça yakışıklıydı.
o bana fiziksel olarak bile yabancı geliyordu.
onu ilkez görüyorum
başka birşey hissedip hatırlayamıyorum.
fakato benim nişanlım?ve ben nasıl hatırlayacağımı bilemiyorum.

ne kadar düşünürsem düşüneyim bakarsam bakayım kafamda bir şeyler bir türlü oturmuyor.
bu adam bana fazla yabancı geliyor
biraz daha akışına bırakmalıydım sanırım.

ve mahiri daha fazla rahatsız etmeye hakkım yoktu.
bu yüzden çıplak ayaklarımla sessizce kıpırdanım yavaşça arkamı döndüm kapıya doğru ilk adımımı atığımda
tok ve mayhoş bir ses duymamla
kala kaldım

arkamı dönüp baktım
iki çift ela gözün bana baktığını gördüm.
yutkunup kıpırdandım

"biraz daha incelersin sanıyordum"

utanmıştım

"üzgünüm izinsiz girdiğim için sadece bir şeyleri hatırlamama yardımcı olur diye izliyordum seni sapık değilim yani."

ah cidden saçmalıyordum.
ne yapacağımı bilemedim yakalandım
ve eğer ben kim isem yalan söylemekte hiç becerikli değilmişim.

"sorun yok gel otur yanima"

benim onu hatırlamadığım barizdi
peki o?bana zorluk çıkarmamak için mi benimle yeni tanışıyormuşcasına davranıyordh öyleyse eğer sanırım doğru adamı bulmuşum.

itiraz etmedim yanına gittiğimde biraz doğrulup yatağın öteki tarafına oturdu
bedenimi sarsmayacak şekilde yatağa oturdum.
ve tekrar bakmaya başladım

"mahir? adım ne" evet merak ettiğim buydu hastahanede başımda bir doktor sanırım dildar diye sesleniyordu bana.
adım gerçekten Dildar miydi?

"dildar"

kafa sallayıp tekrar konuştum beni inceleyen yeşilere

"ben kimim mahir?sana susmanı söylemiştim fakat ben dayanamıyorum
ben artık hatırlamak istiyorum neyin ne olduğunu bilmek istiyorum çünkü böyle kendimi tuhaf hissediyorum"

konuşmam bitince mahir bana bakıp dudaklarını ıslatıp konuştu

"doktor senin hatırlamanın sağlıklı olacağını söyledi dildar"

"ama mahir sadece kim olduğumu anlat yeterli"

"sana herşeyi anlatacağım ama şuan değil ben birşeyler hazırlıyayım masayı kurayım güzel elbiselerimizi giyinelim öyle konuşalım."

anlamaz şekilde onu dinledim
romantik akşam yemeği miydi mi?
yoksa masum bir yemek mi?
şuan neden anlatmadı bilmiyorum
ama kabul ediyordum çünkü artık gerçekle yüzleşmek hâkımdı.

ilk basta öğrenmenin iyi olmayacağını düşünüyordum.
fakat asıl hiç birşeyi bilmemek başımı ağrıtıyordu belki her şeyi öğrenince farklı olabilirdi biraz olsun rahatlaya bilirdim umarım öyle olur

"pekâlâ pekâlâ istediğin gibi olsun ama her şeyi anlatacaksın?"dedim söz vermesini bekledim

"anlatacağım"

yadsımak Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin