0.3

264 25 1
                                    

tavana bakan gözlerimi yavaşça araladım etrafıma bakınmaya çalıştım.

hastahane'de değildim? burası bir evdi odada birşey yoktu
büyük pencere siyah perdeyle örtülmüştü
yatak ve küçük komidin bir de her yeri kaplıyacak şekilde bir halı vardı.

başım çok ağrıyor'du kendimi toplayarak yataktada doğruldum. ayaklarımı yere değdirirken kapı açıldı
içeri tanımadığım uzun boylu iri olgun simsiyah saçı sakallı olan keskin bakışlarıyla bir adam girdi

"uyanmışsın"

kimdi bu adam ne işim vardı benim burada? soğuk kanlı bir şekilde ayağa kalkıp sordum

"benim burda ne işim var ve sen kimsin?"

iri yapılı adam arkasında kalan kapıyı kapattıp kolumdan tutup yatağa oturdu beni ne yapıyordu bu ahmak??

"şimdi bunları konuşmanın sırası değil yataktan kalkma."

kollarımda olan ellerini çekip gerilmiş ses tonumla konuştum

"bana dokunmayı kes ve neler olduğunu anlat? ilk önce hastahane sonra bu garip oda ne oluyor?"

karşımdaki yabancı başımda dikilirken gözlerimi ondan ayırmadım.
yanıma oturdu ve gözlerimin içine anlamsız şekilde derin bakarken konuşmaya başladı

"bak sen hafıza kaybı yaşıyorsun neler olduğunu bilmek için çok erken.
hafızanı zorlayamam bırak herşey oturur zamanla şimdi dinlen ve soru sorma."

diyip ayağa kalktı
doğru muydu? gerçekten hafıza kaybı mı yaşıyordum? hiç birşey hatırlamıyorum sadece tuhaf hissediyorum ve birşeyler olduğumu biliyorum.
ne olduğumu nerden geldiğimi,kim olduğumu bile bilmiyorum gerçekten hafıza kaybı yaşıyordum sanırım. aklımdaki boşluk başımın ağrımasına sebep oluyordu bu yüzden düşünmeyi bıraktım gözlerimi kapatıp derin nefes alıp açtım
peki o?kimdi neyim oluyordu benim? burası bizim evimiz miydi?

"sen kimsin? tanıdığım mısın?"

"yataktan kalkmanı istemiyorum dinlen"

karşımdaki tanımadığım kişinin bana neler dediğini idrak edemiyordum fakat gerçekten şuan başım çok ağrıyor kendimi çok tuhaf hissediyorum fakat karşımdaki kişinin kim neyin nesi onu bile bilmeden nasıl birşey yokmuş gibi yatağa uzanıp uyuyayım fakat şuan beni geçiştirmek ten başka birşey yapmıyor.

"sen kimsin?"diye sorumu tekrarladım karşımdaki adam iç çekip konuştu

"mahir ben"

mahir? hiç hatırlamıyorum gerçekten yabancı mıydı yoksa onu da mı unutmuştum

"peki neyim oluyorsun?"diye sordum ve tekrar ayağa kalkıp karşısında durdum saniyelerini düşünmeye ayırıp sorumu tekrarlayacakken sonunda konuşa bilmişti.

"nişanlın."

yutkundum Nişanlım mı? gerçekten Nişanlım mıydı?bu şahıs benim nişanlım ve ben onu hatırlamıyor muyum..beynimin içinde hissetiğim acıyla gözlerimi kapattım kısa bir süre sonra açıp gözlerinin içine hatırlamaya çalışcasına gayretle baktım..ama şuan yaşadığımız tuhaf an ve onu ilk gördüğüm andan başka ona dair hiç bir iz gelmiyordu aklıma.
sebepsizce içime bir sızı düştü kendimi mahçup hissetmiştim... kendimi onun yerinde hissetmek bile acı vericiydi bu yüzden mahçup olmuş şekilde kısık tonla konuştum

"ah şey hiç birşey hatırlamıyorum üzgünüm nişanlım olduğunu söylüyorsun fakat..ben gerçekten hatırlamıyorum özür dilerim"

dedim kafamı sağa sola sallayarak
üzgündüm ve bunu belli etmeye çalışıyordum lakin hissetiğim tek şey boşluk..

"kendini suçlu hissetme bunları sonra konuşuruz dinlenmen gerek"

kafamı salladım konuşulacak çok şey vardı fakat ne o anlatmak istiyordu nede ben buna hazırdım fazlasıyla yığınla anlatacak bileceğim şey varken hissetiğim boşluk hissine kapılmak beni deli ediyordu beynimin sınırlarını zorlamak bana acu veriyordu
hayatım? benim kim olduğum? ailem o?
tüm bunlar kafamın içinde boşlukta kayıp duruyor
fakat ben bunlara ellemeye çalıştıkça beynimin içindeki acı artıyordu.
sanırım hazır değildim şuan tek yapmak istediğim dinlenmek...
ayakta durduğum her saniye nefesim daralıyor gibi hissediyorum

bu yüzden ısrar etmeyip konuşmayı sonlandırmak için konuştum

"ıhmm pekâlâ... lütfen kendime gelinceye kadar bana karşı eskiye dair hatıraları hatırlatmazsan olur mu?
sonrası için istediğim şey ise herşeyi konuşmak."

hatırlayamamak düşünmek ne kadar acı verici olsada karşımdaki iki çift gözün derinine inmek istiyordum. elimde olmadan.
o dipsiz kuyuya ip uzatmak acı veriyordu fakat anlamadığım hissler duyuyorsum karşımdaki nişanlım olduğunu söyleyen bu adama çok uzak hissediyorum...

"sen nasıl istersen"kafamı sallayıp yavaşça yatağa girdim üstümdeki yorgana sarıldım ve gözlerimi kapatmadan ona baktım

"iyi uykular"dedi ve odadan ayrıldı.

bilmiyorum farklı çok farklı..
hissetiğim herşey karmaşadan ibaret

daha fazlası düşünmeyip uykunun kollarına bıraktım kendimi.

yadsımak Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin