0.9 |Asa ve intikam

37 4 0
                                    

(Düzenlenecek)
Normalde hortkuluk sıralaması farklıydı fakat ben biraz değiştirmek istedim, umarım keyifle okursunuz<3)

⋆˖⁺‧₊☽◯☾₊‧⁺˖⋆

"Almam gereken iki şey var bir asa ve bir intikam"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Almam gereken iki şey var bir asa ve bir intikam"

⋆༺𓆩𓆪༻⋆

3 gün önce aldığımız küçük radyo kısık bir seste çalmasına rağmen şarkıyı söyleyen kadının güçlü sesini duyabiliyordum.

İkinci el mağzasından aldığım deri çantaya son eşyalarımı yerleştirdim ve fermuarını çekerek kapandığında emin oldum. Ellerimi belime koydum, doğrulduğum da şömineye dönük olan sırtımın yavaş yavaş yandığını fark ettmiştim. Odada neredeyse ilk geldiğimiz günki gibi boş gözüküyordu. Anılarım müziğin kısık sesi ile gözümde canlandı. Buğulu ve karanlıktılar fakat bende bıraktıkları iz hâlâ oradaydı ve cayır cayır yanıyordu. Ne duvara astığımız gazete parçaları ne de burada yaşadığımızı belli eden küçük eşyalar vardı. Kapının yanına, şemsiyelerimizi koymak için aldığımız vazo bile yerini tozlu bir ize bırakmıştı. Sonunda geçen sürenin ardından malikaneye geçiyorduk. Çoğu kişi şüphelensede varlığımızı neredeyse unutmuştu. Ortalık sakinleşmiş herkes kendi işine dönmüştü. Artık güvende sayılırdık. Tom'un geçen gece bu kararı söylediğinde onaylamıştım. Bana küçük bir yerde yeterdi tabii ki fakat güvenliğimizi ve gizliliğimizi ön planda tutmalıydık.

Kıyafetler ve onlar gibi yer kaplayan şeyler çoktan Malfoy malikanesinde, bize ayrılmış olan odaya götürülmüştü. Öğrendiğim kadarıyla 2. Katı şimdilik bize ayırmışlardı. Malikanenin Lucius Malfoy'a, ailesi tarafından yadigar niyetiyle bırakıldığını duymuştum. İşimize gelmişti açıkçası, ne işler karıştırdığımızı herhangi bir aile ferdi öğrenmeyecekti.
Solumda ki kapıdan gelen gıcırtlı ses ile asamı kontrol etsemde Tom'un "sorun yok" dercesine kaldırdığı kaşlarını görür görmez omuzlarını düşürdüm. Son günlerde birkaç saldırıya uğramıştır fakat sersemletme büyüsünü onlardan hızlı yapmış ve işi başlamadan bitirmiştim. O adamlara şimdi ne olduğunu bilmek istemiyordum bile.

"Her şey tamam mı?" Kafamı sallayarak onayladım ve çantayı artık çarşafı olmayan yataktan kaldırdım. Orta boyda olan sandığı yanına koyduğum da bana yaklaştığını gıcırdayan parkeden anladım. "Orada kesinlikle daha güvende olacağız." Tekrar onayladığım da etrafı inceleyen gözlerim, beni hafifçe dirseklerimden tuttuğunda ona kitlendi. "Bir sıkıntı mı var? Seni rahatsız eden bir şey vaya-" sakin sesini kestim. " Değişiyorsun. Duygusuzlaşıyor hatta kayıtsızlaşıyorsun ve daha kötüsü bunun farkındasın Tom." Sessizce nefesni verdi ve hafifçe tuttuğu dirseklerimdeki elleri üşüdüğüm için tüyleri diken diken olmuş kollarıma çıktı. Yakınlaşarak başını bana doğru eğdi "bunun doğru olmadığını sende biliyorsun sadece..sakinleştim Beth. Artık bazı şeyler yerine oturmaya başladı ve buna göre hareket ediyorum." Gözlerinde yeni yeni alıştığım sevcen bir ifade vardı "sende öyle yapmalısın." İfadesini izledim, mimiklerini, sesindeki kararlılığı. Büyük ihtimal haklıydı fakat buna tam anlamı ile alışmam zaman alacaktı.

Bir şey demeden başımı omzuna yasladım. Küçük tereddütünü hemen sakladı ve aynı şekilde bana sarıldı. Sakinliğini seviyordum fakat içimde yükselen şüphe susmuyordu işte.
Kısık müziğe uyarak sağa ve sola salanmay başladığında ona ayak uydurdum. O kadar hafif bir ritimle yapıyordu ki bunu, dans ediyormuş gibi bile hissetmemiştim. Sırtımda ki tek elini çekti ve sol elimi avuç içine aldı. Boştaki eli belime indiğinde aynı sakinlikle sağ elimi omzuna koydum. Adımları büyürken hafifçe sallanmaya devam etti ve fısldadı. "Söz veriyorum hepsine değecek..." Çenesini başıma yaslamadan önce saçlarımın arasında küçük bir öpücük kondurdu. " Hemde hepsine." Başımı kaldırmadım ya da " böyle davranmanı seviyorum ama fırtına öncesi sessizliği anımsatıyorsun bana" demedim. Bunu yerine yanağımın içini ısırarak burada geçirdiğimiz 8 ayın böyle huzurlu bitmesine izin verdim. Buna ihtiyacım vardı ve hak ediyordum.

𖤝✶𖤝

"Ana koridora, odanızdaki şöminenin yanında kalan gizli merdivenlerle daha hızlı gidebilirsiniz Efendi Riddle." Bize kapıyı açan ev cini ince sesi ile konuştuğunda gözterişli odayı inceledim. Çoğu mobilya siyah deridendi. Ahşap işlemeli geniş merdivenler hemen sağımızda kalırken, mutfak ve yemek salonu soldaydı. Ev cininin söylediği gizli merdivenleri kullanmak yerine ana merdivenleri kullanarak 1. Kata çıktık. Karşımıza çıkan salon oldukça şık dizayn edilmişti. Koyu renkler kullanılmıştı fakat iç karartıcı değildi. Klasik Malfoy tarzıydı. Masanın etrafından dolaşarak bize ayrılmış olan odaya girdik. Batı kanadında olduğumuzdan batmaya yeni başlamış güneş bizi camın ardından selamladı. Gene aynı renk kullanılmış oda güneş ışığı ile aydınlanıyor, karanlık ve aydınlığın mükemmel uyumunu gözler önüne seriyordu. Muhtemelen içinde eşyalarınızın olduğu sandıklar odanın köşesine, bizi beklemek üzere yerleştirilmişti. Bütün avluya açılan pencerenin önünde siyah satenden bir çarşafla örtülmüş yatak vardı. Ahşap dolap solda, önceden odanın ısıtılması için yakılmış olan şömine kapının yanında ve banyo sağımızda kalıyordu. Genel olarak güzel ve alışabileceğim bir oda gibi geldi. "Çıkabilirsin" ev cini ona bakmadan söylediğim kelime ile arkasından kapıyı kapatarak odadaki kişi sayısını ikiye düşürdü. Yanan şömineden mi bilemiyordum ama oda fazla sıcak gelmeye başlamıştı. Üzerimdeki kazaktan kurtulmak istedim fakat öncesinde Tom'un malikane ve "yeni hatiyatımız" hakkında ne düşündüğünü nilmeliydim. Ona baktığımda sandıklardan birini açmış kitapları çıkartıyordu. Yorulmuş bacaklarım yatağa oturduğumda bana bana teşekkür etsede göremezden gelerek konuştum. "Eee, şimdi ne yapıyoruz?" Kitapları şöminen üzerine dizmeye başladı. "Sevgili babamla konuşmam gereken şeyler var." Bana dönük sırtı sesindeki sakinliğe rağmen kasılmıştı. Bunu gerilen kaslarından anlayabiliyordum. Ayaklandı ve ellerimi omuzlarına koydum. Yanağımı tek omuzuna yasladım. Ona yakındı ama işine engel olmuyordum. "Ne tür bir konuşma?" Kitapları daha yavaş dizmeye başladı. "Almam gereken iki şey var." Biten kitaplar ile bana döndü. Tehlikleli bir şekilde yakındı fakat açıklamasını beklediğimi gösteren bakışlarım ile devam etti. "Bir asa ve intikam"
Yutkunmadım. Biraz nefesimi tuttum. Bunu yapacaktı, gözlerindeki ışıltıdan belliydi. Babasını öldürecekti. Derin bir nefes verdim. "Senin için alınması gereken bir intikamda var bunu unutma." Kafamı sallayarak onayladım. Nasıl unutabilirdim ki? Zihnim asla izin vermiyordu. Son zamanlarda ilk baştaki gibi olmasada kabuslar artmıştı. Maskeleri ve Laura'nın cansız bedeni tekrar tekrar kaset gibi dönüyordu zihnimde. Bazen uyanıkken görüyordum onu. Fiyonk takan küçük bir kızda veya mavi tonlarını giymiş herhangi bir kadında. Bazen bana bir yelpazenin ardından bazense saklanmadan o buz kesmiş gözleri ile bana bakıyordu. Bu duruma alışmaktan nefret ettim ama haklıydı. Benim bile almam gereken bir intikam vardı. Aklımı ise hâlâ şu zaman yolcusu çocuklar karıştırıyordu. Kısacık kestiği saçlarımla gözümdeki o korkuyu hatırladım. Gerçek olma olasılığı vardı fakat önceliklerim şimdilik farklıydı.
"Biraz dinlen. Yarın uzun bir gün olacak." Ona ben uyurken nereye gideceğini veya ne yapacağını sormadım. Yanağını öptüm ve geceliklerimi giymek için sandığa yaklaştım. O ise üstümü çıkardıktan sonra çıplak omzuma öpücük kondurmadının ardından odadan çıkmıştı. Pelerini giydiği gözümden kaçmasada onu durdurmadım. Dinlenmesi gerekiyordu ama halletmesi güç bir işi vardı. Bu onun ve babası arasındaydı. Kendi başına halletmesi en iyi olurdu. Gece gözüme uyku girmeden onu bekledim. Kapının ardındaki yemek odasından gelen saatin tıkırtısını dinledim, sesli şekilde guklayan baykuşu ve şöminen yavaş yavaş yanan çıtırtısını. Fakat saydığım dakikalar saatlere dönüştüğünde hâlâ gelmemişti. Hava aydınlanmaya başlarken kendimi tutamayarak yataktan kalktım ve kıyafetlerimi değiştirdim. Adamı yanıma alıp gizli merdivenlerden inerken her şeyin yolunda olması için dua ediyordum...


..෴..

Captivus | Tom RiddleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin