"evlerin çoğunlukla dört duvar, bir çatısı: nadirense güzel bir yüreği ve bolca kucaklaşması olur."
-kim seungmin & yang jeongin ִֶָ 𓂃⊹ ִֶָ
| mpreg, fluff
"Bu kutular hangi odanındı?" Eşinin kendisine yönelttiği soruyla elindeki kıyafetleri yatağın üzerine bırakmıştı, Seungmin.
"Bakayım aşkım... salonunkiler ama dur şu iki küçük olanlar var ya onlar banyonun." Jeongin aldığı cevapla başını sallayıp kenarda duran küçük kutuları odalara taşımıştı.
Saatlerdir evi taşımak için çalışıyorlardı. Eve sürekli birkaç koli geliyor, yerleştirilmesi gereken eşya sayısı artıyordu.
Birkaç sene önce sadece bir - iki valiz eşyaları varken ne ara dağ kadar eşyalara sahip olduklarına şaşırmışlardı.
"Seungmin, sakın ağır olanları alma tamam mı?" Seungmin, Jeongin'in belki de ellindi defa yaptığı uyarına karşı başını sallamakla yetinip biraz önce yatağın üzerine bıraktıklarını geri almış ve dolaba yerleştirmeye başlamıştı.
Jeongin ise biraz dinlenmek adına dolaba yaslanmış ve eşini izlemeye başlamıştı. Seungmin, kısa bir süre sonra izlendiğini fark edince Jeongin'e bakıp gözünü kırpmıştı.
"Ne oldu?" Jeongin omzunu silkmiş ve başını yana eğmişti.
"Hiç, seni izleyesim geldi." Seungmin, ona gülümseyerek yaklaşmış ve parmaklarının ucunda hafifçe yükselip burnuna küçük bir öpücük kondurmuştu.
Jeongin, beklemediği için küçükçe şaşırıp gülümsemişti. "Bu ne içindi?"
"Hımm, tatlı gözüktüğün için... Belki de enerji vermesi için. Aslında ikisi de."
"Enerji için çok daha fazlasına ihtiyacımız var sanki." Seungmin, uzun olanın kurnazlığına gülüp omzunu 'patpat'lamıştı.
"Belki başka bir zaman tilki çocuk. Aşağıda iki çocuğumuz ve bir de misafirimiz var." Kardeşlerinden, çocukları olarak bahsetmesi Jeongin'i güldürürken aklına gelen misafirleriyle gerçekten de uygun olmayacağını onaylamıştı.
"Haklısın köpüş çocuk." Seungmin, kabullenişine 'biliyorum' tarzında bir cevap verip aşağıya inmeleri gerektiğini söylemişti.
"Biraz dinlensek mi ya? Çok yoruldum ben. Sen nasıl yorulmadın anlamıyorum ki."
Seungmin yorulmadığını iddia etse de kendini halsiz hissediyordu ama eşini endişelendirmek istemediği için bahsetmek de istemiyordu.
"Bilmem, heyecanımdan dolayı yorulduysam da hissetmiyorum sanırım." Jeongin anladığını söyledikten sonra aşağı katya diğer işlerle uğraşanların yanına gitmek için hareketlenmişlerdi.
Merdivenlere geldiklerinde Seungmin önde, Jeongin de arkasında olmak üzere peş peşe inmişler ve gördükleri kaos ortamı duraksamalarına sebep olmuştu.
Seungmin'in kardeşi Gyuvin, Yujin'in yanında yardım etmesi için getirdiği Ricky'le bir tartışma içerisindeydi. Yine.
Seungmin, olayı anlayamadığı için merakla sordu. "Ne oluyor?" Sorusuna ikisinden değil de Yujin'den yanıt gelmişti.
"Ya hyung! Yine didişiyor bunlar bıktım artık, birkaç saat içinde kaçıncı bu sayamadım. Yok o vazo oraya konulur muymuş, yok o toz öyle alınır mıymış? Gyuvin Hyung, Ricky Hyung zengin diye onu zorbalıyor. O hiç baba evinde temizlik yapmamışmış o yüzden beceremezmiş. Hayır Gyuvin Hyung'ın çocuk hali yetmiyormuş gibi Ricky Hyung da ona sallıyor." Küçüğünün çok fazla dolduğunu fark eden Jeongin, kardeşinin yanına gidip saçlarını karıştırmıştı.
"Sakin ol abiciğim, hallederiz şimdi. Vazoyu nereye koymak isterseniz koyun, tozu da nasıl almak isterseniz alın ama beraber değil, mümkünse ayrı yerlerde yapın." Kardeşiyle konuşurken ki yumuşak ses tonu, diğer ikiliye giderken onları zapt etmek adına sertleşmişti.
İkisi de bu tartışmadan zaten sıkılmış oldukları için bir şey demeden onaylamışlardı.
Gyuvin, Seungmin'in yanına adımlayıp hemen önünde durmuştu. "Abi, ben senin yanında şey yapsam olur mu?" Seungmin, kardeşine gülümseyip başını sallamıştı.
"Gel, biz mutfağa geçelim." Seungmin, kardeşini de alarak mutfağa geçmiş ve mutfak dolaplarının tozunu almaya başlamıştı. Gyuvin de hemen dibinde diğer işlerle uğraşırken büyük olan duraksamış ve kardeşine yandan bir bakış atmıştı.
"Bir problem mi var?" Gyuvin, başını iki yana sallayıp sessiz kalmıştı. Bunun üzerine Seungmin, derin bir nefes vererek elindeki bezi tezgaha bırakmıştı.
"Ne olursa olsun anlatabileceğini biliyorsun, değil mi? Kendini iyi mi hissetmiyorsun, yorgun musun? Söyle abiciğim, söyle ki yardım edebileyim." Gyuvin, anında gardını indirirken omuzlarını düşüp dudaklarını istemsizce büzmüştü.
Herkese karşı başını dik tutabilse de abisine karşı bunu yapamıyordu.
Yujin her ne kadar çocuksa Gyuvin de bir o kadar çocuktu, Seungmin ve Jeongin için.
"Abi, ben... yani problem tam olarak nerede bilmiyorum ama çok yorgun hissediyorum. Her şey sanki üstüme üstüme geliyor, baş edemiyorum. Okul, dersler, işler..." Kardeşinin gözlerinin dolduğunu gören Seungmin, kollarını açmıştı. Gyuvin anında sarılırken bir elini kardeşinin saçlarına çıkarmış ve hafifçe okşamaya başlamıştı.
"Böyle zamanlar illaki olacaktır, olmak zorunda. Önemli olan bu gibi durumlardan nasıl kurtulacağın ve inan bana her seferinde bir öncekinden daha bilinçli olduğunu hissedeceksin. Tabii işin ucunu kaçırmadığın sürece. Ve unutma ben de her zaman buradayım, Jeongin de öyle. Yujin de... Her zaman buradayız, sana kucağımızı açmaktan asla gocunmayız. Sen de bize gelmekten çekinme lütfen." Abisinin dedikleriyle başını kaldırıp kollarını Seungmin'in boynuna sarmıştı.
"Seni çok seviyorum abi." Seungmin, sarılışına karşılık verirken gözü kapıda kendilerini izleyen eşi ve Yujin'e takılmıştı. Eliyle küçük bir işaret verip onları çağırdığında ikisi yavaşça içeriye girmişti.
"Ben de seni çok seviyorum Gyuvin."
"Biz de çok seviyoruz!" Yujin, abisinden önce davranarak kollarını sarılan abi kardeşe dolandığına Jeongin homurdanmıştı. "Bana da yer açın, dışlanıyor muyum?" Şakayla karışık söylediklerine karşı üçü gülerken Jeongin de sıcak kucaklaşmaya katılmıştı.
Hepsi bir süre sarılı kalırken ilk çekilen Seungmin'in bahanesi "Bebeğim nefessiz kaldı ya." olmuştu. Hepsi, onun oyunculuğuna gülerken hamile olandan, büyük bir trip kazanmıştı.
bu arada neredeyse 30. bolyme gelecegiz ve ben hala istedigim seylerin cogunu yazamadim umarim 40 bolum falan olmaz zaten olamaz cunku yazamam yani 30 bile dusununce cok geliyor ama 30u buraz gecer gibi jwoxjwpslqlsp
bu arada ben bolumleri kontrol etmeden atiyorum cok yazim yanlisi olabilir, yorumlarda goruyorum cunkuu😔🖐🏻
simdilik kaciyorumm ve buraya bebislerimizi birakayimm (onlari cokcok sevin olur mu😔🫶🏻
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.