@pandasevenyazar in yazdiklarinida okumqdan gecmeyiniz.
Merhaba arkadaşlar bu bizim ilk Kitabımız ve çok güzel olacağına inanıyorum. Okursanız pişman olmayacaksınız.
**************************************
-Asena'nın dilinden-
Su "Asena hadi geç kalıyoruz kalk!" diye başımda bağırmaya başlamıştı bile. Bugün yeni okulumuza gidicez. Ay ne güzel... Tabi Su'nun aklı fikri yok okulda taş erkek varmıymış yok nasıl giyinsem... Bazen onun bu hallerine çıldırıyordum. Okul kıyafetimi giyip saçlarıma fön çektim . Su'yu görünce aklım şaştı. Eteğinin kısalığı onu bir sürtük gibi gösteriyordu. Hemen Su'nun eteğini düzeltmeye çalıştım. " Bu eteğinin kısalığı ne be daha ilk günden ne yaptığının farkında mısın?" diye bağırdım. Sonra anne gibi konuştuğumu fark edip güldüm. Su ise "Biraz kısa hiç fena olmaz haa? Senin güzel bacaklarını görsünler biraz" diyip sırıttı. Evet, o bazen sapıtabiliyor. Ama bu onun huyu ve haklıda lise üçün ilk gününden kezban inek gibi gözükmek istemediğim için eteğimi yukarı çektim. Gerçekten güzel görünüyordum. Hemen Lamborghinimize atlayıp okula doğru yola çıktık. Arabayı ben sürüyordum. Radyoda çalan şarkıya eşlik etmeye başladık. Okulun garajına girdiğimizde bütün gözler bizim üstümüzdeydi. Bu durum beni keyiflendirmişti. Arabadan indik. Herkes bizi süzüyordu. Tabi daha çok beni. Ay,egom tavan yaptı. Arabanın önüne yaslanmış telefonlarımızla uğraşıyorduk. O sırada Su'nun dürtmesiyle kendime geldim. "Şu çocuğa bak" diyip ilerde kucağında bir kızla oturan çocuğu işaret etti. "Ee, neymiş o çocuk napıyım ben onu" diye tersledim. Su " Zaten senin için değildi. Beni kesiyordu canım." diye benim taklidimi yaptı. " Evet, güzel çoçukmuş." diye sırıttım. Su bana kaçamak bakışlar attı. "Çaktırma yanındaki seni kese kese kuşbaşı yaptı kızım." diyince kıkırdadım. Onun bazen böyle konuşması beni güldürüyordu. Su " Ne o bakıyorum çocuğun seni kesmesi hoşuna gitti." deyip piç ifadesini takındı. " Saçmalama o sürtüklerle yatıp kalkan bir çocukla işim olmaz ." diye lafı yapıştırdım. O Sırada Su beni cimcikleyip " Sus kızım" diye uyardı. Kafamı kaldırıp baktığımda Su'yu kesen çocukla göz göze geldim. Çocuk Su'ya elini uzatıp "Ben Şafak" diye gülümsedi. Su da ona kendini tanıttı. Sonrada benimle tanıştırdı. Bunun üzerine o kadar kötü bir çocuk değil diye düşündüm. Sonra gözlerim yine Şafak'ın arkadaşına giti. O anda gördüğüm komiğime gitmişti. Daha demin kucağında oturan kız ona şırnaşmaya çalışıp seksi olduğunu sandığı hareketleri yapıyordu. O anda bir eli omzumda hissettim. Bu Şafaktı. " O Savaş. Sabahtan beri o da seni kesiyordu. Yanındaki de birrr....... sürtük. Evet, doğru kelime sürtük. Adı Esra." diyince saçmalama götkafa bakışları atarken " Birincisi ben onu kesmiyordum." He tabi he bakışları atıyordu. " İkincisi onun ve Yanındaki sürtüğün kim olduğu umrumda değil." dedim. Şafak bu dediklerimi dalgaya alıp sırıtıyordu. O sırada zilin sesi duyuldu. Herkes yavaş yavaş içeri girip sınıflara çıkmaya başlamıştı. Şafak ve Su hala konuşuyorlardı. Su'ya dokunup " Hadi!" diye mırıldandım. Sonra çok güzel bir ses "Şafak buraya gel,hadi!" diye bağırdı. Sesin kimden geldiğini anlamak için dönüp baktım. Bu Savaştı. Şafak "Gitmem gerek. Sonra görüşürüz."diyip uzaklaşmaya başladı. Tam Savaş'ın yanına varmıştı ki bize doğru dönüp tekrardan koşarak geldi. " Şey aklıma birşey geldi de..." ikimizde be der gibi bakıyorduk. " Bu gece bizim klüpte parti var. Gelmek istersiniz diye düşünmüştüm." dedi. Hemen Su'ya asla yalvarırım gitmeyelim bakışları gönderdim ama o beni umursamadan "Tabi, seve seve geliriz." dedi. Evet, onu öldürmeliydim. Nasıl kabul eder yaa... Şafak bana bakıp "Gelmenize çok sevindim." diyip göz kırptı.
-Şafak'ın Ağzından-
Kızların yanından ayrılıp hızlıca Savaş'ın yanına gitim. Savaş " Ne dedin lan geri dönüp? Kaç saattir seni bekliyorum." diye kükredi. "Abi bu akşamki partiye kızları da çağırdım." dedim. Eğer bu durumdan memnun olmassa ağzıma yumruğu yerdim. O düşündüğümün aksine güldü. "Aferin lan sana çok güzel " diye mırıldandı ve doğruca sınıfa çıktık. Sınıfa girdiğimizde tüm gözler üstümüzdeydi. Eda bana ölümcül bakışlar atıyordu. Ama o sürtük umrunda bile değildi. Savaş'a baktım. Anlaşılan kaşar Esra Savaş'ı rahatsız etmişti. Geçip en arkadaki herzamanki sıramıza oturduk. Su ile aramızda yalnızca bir sıra vardı. Ders boş geçiyordu. Bende bu durumdan yararlanıp Su ve Asena' yı incelemeye başladım. Su telefonuyla uğraşırken Asena kağıda birşeyler çiziyordu. Anlaşılan resmi iyiydi. Dikkatlice ne çizdiğine baktım. Savaş ve beni çiziyordu. Savaş önde gülümserken ben arkada hayranlıkla Su'yu izliyordum. Su'yu da çizmeyi tamamlamıştı. O an garip birşey fark ettim insan görmediği birseyi çizebilir miydi? Savaş resimde gülümsüyordu ve garip olan kısım Savaş bütün gün duygusuzca etrafa bakmıştı. Değişikti, güldüm ve Savaş'ı dürttüm. Sessizce ona fark ettiğim şeyi anlatım çaktırmadan resmi gösterdim. Baktı ve güldü ama onu çok iyi tanıyordum. Çocukluk arkadaşım, kankam bu farklıydı her ne kadar az gülümsemede bu farklıydı. Sanırım Savaş'ında duyguları vardı.
-Asena'nın Ağzından-
Resmimi tamamlamıştım. Bu resim asla duygusal değildi ve olamazdı da. Sadece bugün yaşadıklarımızı çizmiştim. Bir an Savaş'a dönüp baktım. Neden baktığımı bilmiyorum ama göz göze geldik. Bana uzun süre baktı ve yavaşça gülümsedi. Bir tuhaf bakıyordu bu velet. Bende ona uyup gülümsedim. Bunu sevmiştim. Sonra Esra ve Eda'nın ölümcül bakışlarına maruz kaldım. Hemen bakışlarımı resmime çevirdim. Ama hala o iki cadının bizi izlediğimi hissediyordum. O anda Savaş bana "şşş" diye seslendi. Daha fazla dayanamadım ve " Ne var lan götkafa" diye bağırdım. Savaş güldü. "Sesini duymak istemiştim ve bir daha bana götkafa de olacakları görürsün." diye karşılık verdi. Sanırım çocuk beni deli edecekti. Aklıma bir fikir geldi. Madem o benim sesimi duymak istiyordu. Bende ona istediğini vermeyecektim. Hemen bir kağıda nah sana sesim bir daha seninle bok konuşurum yazıp Savaş'ın kafasına attım. Gülmüştü, bende güldüm ve onu izledim. O sırıttı ve " Akşam partide sarhoş olup nasıl seni konuşturduğumu göreceksin" dedi. Korkmuştum yani ne demek istemişti. Beni sarhoş etmek için mi partiye çağırmıştı. Sonra bir kahkaha attı. Dalga geçmişti. Bende hemen kağıda partide görüşücez yazıp ona attım.