9.

470 67 119
                                    






jeongin

sabah, kapının sertçe çalınmasıyla sıçrayarak uyanmıştım. koltukta yattığım için de her yerim fena halde ağrıyordu. han hala mışıl mışıl uyuyordu, ona bakıp iç çektim o sırada tekrar kapı çalmıştı.

offlayarak kalkıp kapıyı açtım, beklediğim kişiydi tabiki. chanyeol hoca.

"kaldır o gerizekalıyı hemen inin aşağı"

hakaret etmeyi severdi, bazen küfür bile ediyordu.
diğer hocalara göre daha genç olduğundan öğrencilerle arasında bir samimiyet vardı.

lafını bitirir bitirmez diğer öğrencilerin kapısını çaldı. nasıl bir ceza alacaklarını çok merak ediyordum.

han'ı bir kaç kez dürttüm ama uyanmadı. bardakta yarım kalan suyu yüzüne döktüm ben de uyanması için.

"noluyo amına koyayım!"

"uyan aptal uyan. ceza alıcaksınız, dün yakaladı sizi hoca"

gözleri kocaman açılmış bana bakıyordu, yüzünü buruşturdu ardından. başı ağrıyordu büyük ihtimalle. yataktan kalkıp lavaboya gitti önce. ben de o sırada üzerimi değiştiriyordum, o çıkınca da ben girmiştim.

ikimizin de işleri bittiğinde hemen aşağı indik, test çözdüğümüz yerde tek sıra olmuştuk. mina hoca kızgın ama aynı zamanda üzgün de duruyordu. dün bizimle beraber 3 kız daha vardı, diğer kızlar odalarında kalmıştı.

chanyeol hoca da geldiğinde önce bize kınayıcı bakışlarını attı ardından dün kaçmayan öğrencileri kahvaltı için yemek alanına yolladı.

"alkolü kim aldı?" diye sordu, kimseden cevap gelmemişti. "cevap!" diye bağırınca taeil hafifçe elini kaldırmıştı.

"geç şuraya" diyip sıradan ayırdı onu.

mina hoca "jisung, sen de geç buraya" diyerek taeil'in yanına aldı onu.

"minhyun sen de geç o ikisinin yanına"

sanırım bunlar dün gece fena halde sarhoş olanlardı. onların cezası daha ağır olucak gibiydi.

hyunjin tam yanımda duruyordu o yüzden ellerimiz hafifçe birbirine temas ediyordu, çok soğuktu elleri.

" siz sokaktaki bütün çöpleri toplayacaksınız" dedi bize hoca, ardından arkasını dönüp diğer üçlüye baktı. mina hoca bu sırada dudaklarını birbirine bastırmıştı, sanırım boku yemişlerdi ve mina hoca bile onlara üzülüyordu.

chanyeol hoca gülümseyip omuzlarına vurdu bir kaç kez. "tuvalet temizleyeceksiniz" dedi yüzünde ki silinmeyen gülümsemeyle. zevk alıyordu adam.

üçü de aynı anda "ama hocam!" diye bağırınca, "kes!" diyerek kızmıştı onlara chanyeol hoca.

"ailelerinize mi haber vereyim istiyorsunuz? alkol aldığınızı öğrenirlerse ne olur, deneyelim mi?" dedi sinirle.

taeil hoca'nın üzerine atlayacak gibi duruyordu. "benim kim olduğumu unutuyorsunuz sanırım hocam" dedi sinirle.

deme işte onu deme

"hocam!" dedi hyunjin sohbete dalarak. taeil dışında herkes farkındaydı durumun sanırım.

"hocam nereye kadar temizleyeceğiz?" diye sordu konu değiştirmek adına. bir yandan diğerleri taeile kaş göz işaretiyle susmasını söylüyordu.

"ilk sahil bitimine kadar" dedi hoca sakince.

hyunjin gülümseyerek kafa sallamıştı hocaya. "başlayalım mı?" diye sordu hemen ardından.

Prince of the school  | hyunin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin