3. bölüm

50 8 4
                                    

Yeni bölüme hoşgeldinizzz. Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayalımmmm.
🦖🦖

———————

İşte şimdi ilk kez bir kulüp ilgimi çekmişti.

Kafamı kaldırıp baktığımda saçları üçe vurulmuş sadece saçının tam ortasına sarı bir bölge olan bir çocuk vardı.

"Haftanın kaç günü oluyor bu kulüp?" diye sordum.

"Sınav haftaları ve öncesinde olmuyor çoğu zaman. Onun dışında haftanın beş veya dört günü oluyor." diye beni cevapladı. "Ama bu kulüp okul tarafından fazla onaylanmadı. Bu yüzden haftada bir gün kulüp diğer günler etüt olarak biliyor hocalar. Eğer katılmayacaksan bile bunları kims-" lafını heyecanla böldüm. "Evet katılmak istiyorum." dedim.

Bana bakarak güldü. "İlk kez bir duygunu belli ettin. Neyse bugün okul çıkışı 16-3 sınıfına gel. Bugün serbest oyun günü." Onu onayladıktan sonra köşedeki arkadaşlarının yanına geri gitti.

Nintendomu cebime koyup birşeyler yemek için spor salonunun yanındaki yiyecek otomatının yanına geldim. Sınıftakiler bahsederken burada olduğunu duymuştum. Gazozu aldığım sıra köşede sigara içenleri gördüm ve aralarında sigara içmemesine rağmen telefona bakan Kuroo'yu gördüm.

Sanki ona baktığımı hissetmiş gibi kafasını telefonfan kaldırıp bana baktı. Bana yarım yamalak gülümseyip göz kırptığında nedense sinirlenip arkama döndüm ve geri sınıfa gittim.

˚₊‧꒰ა ☆ ໒꒱ ‧₊˚

Okul sonunda bittiğinde beni oyun kulübüne davet eden çocuğun -Taketora Yamamoto- dediği sınıfa geldiğimde içeride 8-9 kişinin olduğunu gördüm. Köşede bir yere oturduktan sonra içeri giren Kuroo'yu gördüm. Gerçekten gittiğim heryerde onu görmek sinirimi bozuyordu.

"Bugün serbest oyun günü biliyorsunuzdur. İsimleri kaydetmeyi unutmayalım. Nöbetçi Shoyo, biri gelirse ne yapman gerektiğini biliyorsun." Voleybol takımına katılmamı isteyen çocuktu bu.

Shoyo dışarı çıktığı gibi ders kitapları çantalardan çıkarılıp önlere koyuldu ve aynı hızla bilgisayarkar açıldı. Bunu yapmaya alıştıkları her hallerinden belliydi.

"Her hangi bir hoca alarmında ders çalışıyormuş gibi gözükmek için böyle yapıyoruz. Senin yerinde olsam bende önüme kitaplarımı koyardım." Konuşan kişiyi gördüğümde Kuroo olduğunu gördüm. Sesini ilk kez duyduğum için tanıyamamıştım.

Yanından kalmak için ayaklandığımda başka boş yer kalmadığını gördüm. Ona sessizce teşekkür ettikten sonra kitaplarımı önüme açıp bilgisayarı açtım. Oyundakı hesabımın yüklenmesini beklerken yan gözle Kuroo'ya baktım.

Oyuna çoktan girdiğini gördüm. Kafasındaki kulaklık zaten dağınık olan saçlarını daha da dağınık göstermişti. Uzun kirpikleri her göz kırptığında dalgalanıyor gibiydi. Şimdi fark etmiştim. Yüzü kusursuzdu yada kusursuza en yakın yüzdü.

Oldum olası sevsem de sevmesemde insanları izlemeyi severdim. Karakter analizlerini kafamda çıkarır ve hareketlerini izlerdim. Küçüklükten kalan bir alışkanlıktı. Sanırım bu yüzden çoğu kafamda kurduğum karakter analizleri doğru çıkıyordu. Yada benzer.

Onu fazla incelediğimi fark ettiğimde önüme döndüm ve bende oyuna girdim. Ama unuttuğum önemli birşey vardı. Herkes kendi adını oyundaki ada koymuyordu bu yüzden kim olduğumuzu listeye kaydetmemiz lazımdı.

Ama ben kaydetmemiştim.

——————-

🚬🚬🚬

EVET BÖLÜMÜMÜZ BİTTİİİ!!

Yıldızımızı doldurmayı unutmayalım. 🌟

 ᴏʏᴜɴ ᴋᴜʟüʙü. |kurokenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin