yeni bölüme hoşgeldinizzz.
yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayalım. keyifli okumalarrr😘😘😘~~~~~~
Hastaneden dışarı çıktığımızda -sonunda- hava çoktan kararmıştı. Kuroo ve Suna hâlâ daha havga ediyordu. Okulda sürekli birlikte olmalarına rağmen okulda ikiside dünyanın en soğuk insanları gibiydiler.
Artık eve gitmek istiyordum. Artık oyun oynamak istiyordum. Dün aldığım oyuna bugün mü başlasaydım acaba, yoksa diğerine mi devam etsem ki?
˚₊‧꒰ა ☆ ໒꒱ ‧₊˚
"KUROO! Tabağı hemen getir, ramenler yanıyor sikerim ama çabuk ol." Suna mutfaktan Kuroo'ya bağrıyor, Kuroo ise evin içinde koşturuyordu. Benim evimde. Evet hastahaneden çıkışta normal olarak herkes evlerine dağılcakken aniden benim evime gelmeye karar vermişlerdi.
Asıl olay ise Kuroo ve Suna'nın yan komşularım olmasıydı.
˚₊‧꒰ა ☆ ໒꒱ ‧₊˚
İkisi benim evimde, benim mutfağımı yakmakla meşgulken ben salonda televizyondan ps5 ile oyun oynuyordum. "Kuroo, gerçekten alev aldı!" Suna hâlâ daha bağırıyordu.
"Bekle su dökü-" daha da büyük bir çığlıkta Kuroo'dan gelmişti. "Sikeyim, alev aldı! Alev aldı Suna!" İkisininde artık bağırmalarından bıktığım için alevi söndürmeye gittim.
"Kenmacım lütfen yakma bir yerini biz seni koruruz." Keşke dedikleri ile yaptıkları bir olsaydı şuan tezgahın yanına çömelmiş beni izliyordu. Acaba ne kadar alev almış olabilirdi ki?
İkiside dışarda hep soğuk gözüküyorlardı. Aslında okulda da hep yanyana olurlardı ama asla böyle değillerdi. Mutfağa gittiğimde gördüğüm şey ile şok oldum.
"Siz ikiniz gerçekten yakmışsınız amk!" Bağırmam ile ikiside bana mahcup bir şekilde baktılar. Hemen tencerenin kapağını kapattım, bu sıra elim biraz yanmış gibi hissetmiştim. Yerdeki havluyu hemen ıslatıpta tencerenin üstüne koydum. Az sonra sönerdi.
"Kenma ne yapıyorsun, alevi hemen söndürmemiz gerekiyor." Elimdeki yanığı suya tutarken ona bakmadan konuştum. "Ateşi oksijenden ayırmaya çalıştım, az sonra söner." Ardından ikisine dalga geçer gibi baktım. "Üstelik ilkokulda hiç mi fen dersini dinlemediniz?" Ardından Kuroo'ya baktım. "Üstelik yanan yağın üstüne en son dökmen gereken şey su." Kuroo ellerini benim suçum yok gibi kaldırdı.
"Boşverin yemek yapmayı, ben sipariş ederim." İkisi sessizce salona geçtiler. Zaten salon ile birleşik gibi bir şeydi, ortada tezgah vardı sadece. Elime telefonumu alıp pizzaları sipariş ettim ve yanlarına gittim. Biraz fazla sessizdiler.
"Eee oyun oynamak ister misiniz? Oyun konsolları odam da olucaktı." Kafalarını onaylar gibi sallamışlardı. Hızla üst kata çıkıp da odama girdim. Bilgisayarım her zamanki gibi açıktı.
Açıktı. Kuroo'nun evde olduğu aklıma geldiği gibi elimdeki kutuyu yere bırakıp bilgisayarı kapatmaya çalıştım. Kapım tıklatıldığında daha da hızlı oyundan çıkmaya çalışıyordum ama bu aptal mouse çalışmıyordu.
"Kenma bir şeylerin düşme sesini duydukya yardı-"
Kuroo'nun kapının arkasından sesini bölen şey Suna'nın kapıyı kırarcasına içeri girmesi oldu. "Vay canına be Kenma, odan tam olarak hayatsız bir gamer odası." Odama şaşkınca bakarken Kuroo'nun bakışları ise elimde olan ekrana bakması ile ekrana daha da sarıldım. Suna ilgisini çekmişim gibi bana bakıyordu."Kenmacım ne saklıyorsunn?" Gözleri fesatça bana bakarken bilgisayara daha da sarıldım. Görseler nolucaktı ki zaten. Ama yinede görmelerini nedense istemiyorumdum. "Yoksa ayıp şeyler mi izliyorsun Kenma~~" Tam olarak bir yılışıktı. Ama okulda asla asla asla böyle değildi.
Suna gülümseyerek bana bakıyordu, sanki sakladığım şeyi biliyor gibi yada aklında pis şeyler vardı. Ama Kuroo bana kaşları çatık bakıyordu. Aniden aklıma bilgisayarın kasası geldi. Hemen kapatma tuşuna bastığımda artık rahat bir nefes almıştım ve bilgisayarı masaya geri güzelce yerleştirmiştim.
Suna omzuma kolunu koyup bana eğilerek fısıldadı. "Oyun nickini gördüm bebek." Ona baktığımda hafifçe gülümsedi ve yüzüme daha da yaklaştı ve kulağıma eğildi. "Merak etme Kuroş ile aranda olan bir şeye ben karışmam ama dikkatlı ol." Benden hafifçe uzaklaştığında yüzünde hafif bir gülümseme vardı.
Aniden Kuroo'nun beni kendine dooğru çekmesi ile Suna aramızdaki mesafe arttı. "Kenma hadi oyun konsolları nerede?" Kuroo'nun omzumdaki ellerini ittim. Yatağın altındaki kutuyu alıp da yatağa koydum. "Oha ama Kenma. Bu kadar konsol da fazla değil mi oğlum." Omuzlarımı silkdim. "Bilmem ki, bu birinci kutu." Suna banna ciddi misin der gibi baktıktan sonra kututa bakmaya başladı.
Odamı inceleyen Kuroo bana bakmayarak konuştu. "Cidden Kenma oyun oynamaktan başka ne yapıyorsun?" Ardından eline odamdaki tek fotoğrafımı eline aldığında yüzü şaşkın bir hâl aldı.
"Kenma önceden voleybol mu oynuyordun?" Hemen elinden fotoğrafı aldım. "Kenma mı oynuyormuş? Ciddi misin la?" Suna da şimdi meraklı gibiydi ama bu sadece beni sinirlendirmişti. "Seni ilgilendirmez. Odamı karıştırma. Eşyalarıma dokunma." O da sinirlenmişe benziyordu.
Ama beni tek sinirlendiren konu bu konuydu.
"Ne o, yoksa tüm maçları kayıp mı ettiniz?" Şimdi daha da sinirli hissediyordum. "Beni daha 3 gündür tanıyorsun. Hakkımda bir şey bilemessin." Ellerim sinirden titremeye başlamıştı. "He Kenma yoksa takımın tüm maçlarda ağlıyo-" Suna'nın araya girip bizi ayırması ile biraz daha sakinleşmiştim.
"Tamam yakışıklılar, sakin olalım." Suna bizi -daha çok Kuroo'yu- sakinleştirmeye çalışıyordu. Tam aında zil çalmıştı. Kapı çaldığında bize mutlu bir şekilde baktı. "Bakın sonunda pizzalar da geldi."
˚₊‧꒰ა ☆ ໒꒱ ‧₊˚
Gecenin dördüydü ve Suna ile Kuroo'nun arasında odamdaki yer yatağında uyumaya çalışıyordum.
~~~~~
EVET BÖLÜMÜMÜZ BİTTİ.
KÖŞEDEKİ YILDIZIN İÇİNİ DOLDURMAYI UNUTMAYALIM.
Sizce Kenma neden bu kadar sinirlendi?
Kuroo neden o kadar agrasifleşti?
Acaba Kenma bu ikili ile iyi anlaşabilecek miydi?
DİĞER BÖLÜMDE GÖRÜŞÜRÜZ!!!!!🙏🏿
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᴏʏᴜɴ ᴋᴜʟüʙü. |kuroken
FanfictionKenma annesi ile babasının ayrılması sonucu annesi ile yeni bir yere taşınırlar. Yeni okul ve arkadaşlıklar ile ilgilenmesi gerekirken bambaşka bir şey ile ilgilenir ve tüm okul bunu öğrenir. Okulun oyun klubüne katılması ile anonim bir isim ile ok...