Sunooshine
Jungwonnnn
Ju
N
G
WonnnCatwon
Efendim.Sunooshine
Bugün haftasonu, buluşalımmı?Catwon
Ödevlerim var.Sunooshine
Ödevlerin bekleyebilir, hadi
vakit geçirelim.Catwon
Okulda yeterince vakit
geçiriyoruz zaten.
Sunooshine
Bir kere, hadiii? Hem Soobin'de
gelecek. Soobin'i üzmek istemez
sin dimi?Catwon
Sadece bugünlüğüne.
Sunooshine mesajınıza "😏" ifadesini
bıraktı....
Jungwon, Sunoo'dan çok Soobin ile buluşmak istiyordu. En azından Soobin Jungwon ile nazik bir arkadaşlık ilişkisine sahiplerdi.
Jungwon yatağından kalktı ve dolabından diz hizzasında siyah şort ve üstüne oversize kazak geçirdi. Anahtarlarını alıp Sunoo'nun buluşmak için belirlediği yere doğru yol aldı.
Yere bakarak yürüyordu dalmıştı yine birşeylere kafası. Cebinde titreyen telefonunu fark etti ve eline aldı. Sunoo arıyordu. Boğazını temizledi ve cevap verdi,
"Ne oldu?" Dedi sakince.
"Nerdesin hala, nerdeyse 1 saattir seni bekliyoruz."
"Hala orda olmadığıma göre yoldayım."
"Çabuk gel. Soobin'de seni merak ediyor." Dedi ve arkasında Soobin'in kıkırdaması duyuldu.
"Tamam."
Dedi ve telefonu kapattı. İç çekti ve az olsada hızla yürümeye başladı.Jungwon sonunda varmıştı. Kafasını kaldırdı, Sunoo ve arkadaşları bir karaoke mekanının önünde bekliyorlardı. Jungwon yavaşça yanlarına yaklaştı ve kendisini fark etmeleri için bekledi.
Sunoo başını telefonundan kaldırıp etrafa baktığında yanlarında Jungwon'un olduğunu fark etti. "Vayy! Kimler belirmiş yanımızda?" Dedi ve Jungwon'un omzuna hafifçe vurdu.
Soobin bakışlarını Jungwon'a çevirdi ve nazikçe güldü. "Geleceğini biliyordum. Geldiğin için sağol." Dedi Jungwon'a gülümserken. Jungwon kafasını hafifçe salladı karşılık olarak.
"Jungwon, bak. Bunlar Wooyoung ve Jiwoong. Yakın arkadaşlarım. Çekinmene gerek yok." Dedi. Jiwoong Jungwon'a el sallıyordu gülümseyerek.
"Sunoo'nun tatlı ve eşsiz bulduğu erkek sensin demekki." Dedi Jiwoong Jungwon'un yüzüne yaklaşarak. "Doğalsın. Tarzın falan iyiymiş." Dedi yüzüne alttan sırıtarak bakarken. Sunoo, bu yakınlığı fark etti ve Jiwoong'un yüzünü tutup geriye itti.
"İçeri geçelimmi konuşmanız sonlandıysa?" Dedi Sunoo, Jungwon ve arkadaşlarına bakarak."Ah, iyi olur." Dedi Soobin gülümseyerek. Ve içeri geçtiler. Sunoo boş bir oda arıyordu. Diğerleri ise kaynaşıyordu. Jungwon aralarında sessizce duruyordu. Soobin sustu ve bakışlarını Jungwon'a çevirdi. Başını eğdi.
"Birşey mi oldu Won?" Dedi sakin bir ses tonuyla. Sanki bir meleğin sesiydi.
Jungwon ani bir irkilme yaşadı ve Soobin'e döndü. "Ah, hayır. Sadece sizi dinliyordum." Dedi Soobin'e bakarak. Gözlerini ondan kaçırmamak için kendini zor tutuyordu."Ortamımı sevmedin? Fazla gürültü sevmiyorsun gibi." Dedi Soobin bir yandan etrafa bakarken bir yandanda Sunoo'nun oda arama çabasını gözlemlerken. "Evet, biraz gürültü sevmiyorum. Ama sorun değil." Dedi Sunoo'ya bakarken. İstemsizce sırıtıyordu Sunoo'yu izlerken. "Yinemi aşık oluyorum?" Dedi nefesinin altından.
Soobin Jungwon'un Sunoo'ya olan bakışlarını gördü ve güldü. "Seviyorsun ama bu konuda inatçısın, hm?" Dedi Jungwon'un saçını okşarken. Jungwon bakışlarını hemen Soobin'e çevirdi. "Sunoo'dan hoşlanıyorsun dimi?"
Jungwon Soobin'e bakakalmıştı. Ağzından kelimeler çıkmıyordu. Sadece Soobin'in cevap bekleyen yüzüne bakakalmıştı. "Aslınd-"
"Oda buldum! Oda buldum gelin!" Jungwon tam cevap verecekken Sunoo arkalarından bağırarak sözünü kesmişti. "Her neyse." Dedi ve Sunoo'ya doğru yürümeye başladı. Soobin Jungwon'un arkasından sessizce baktı ve gülümsedi. "Biraz fazla belli ediyorsun."
...
Jungwon derin bir nefes aldı ve verdi. Şuan hayatının en sesli anını yaşıyor olabilirdi ama laf etmemişti. Sunoo ve Wooyoung aralıksız şarkı söyleyip duruyorlardı. Jungwon ise Soobin ile beraber sessizce oturuyorlardı. Jungwon artık Sunoo'nun bu şımarık hareketlerine laf etmiyordu, aksine hoşuna gitmeye başlamıştı.
"Bakıyorumda Sunoo'dan gözlerini alamıyorsun." Dedi Soobin içeceğinden bir yudum alarak. "Ah... Biraz fazla odaklanmışım. Ama ona bakmıyo-"
"Ona bakıyordun."
"Ben ekrana bakıyordum."
"Ona bakıyordun."
Jungwon yutkunda ve gözlerini Soobin'in gözlerinden kaçırdı. "Ne? Ama doğruyu söylüyorum Won."
Dedi hala Jungwon'a bakarken.Jungwon tekrar Soobin'e baktı.
"Hayır. Bu arada sen saçınımı boyattın Soobin?" Dedi endişeli bir şekilde. Konuyu değiştirmek istediği ortadaydı. Soobin Jungwon'un bu haline güldü. "Evet, sarışınlık bana yakışıyor." Dedi. Jungwon çekingen bir şekilde kıkırdadı, ciddileşti ve tekrar Sunoo ve arkadaşlarına baktı.Sunoo, Jungwon'un bakışlarına maruz kaldığının an ve an farkındaydı. Ama Sunoo her ona baktığında Soobin ile bir sohbet içindeydi. Kıskanmıyor değildi. Ama Jungwon'un gözlerinin sadece kendisinin üzerinde olmasını istiyordu. Her an, her saniye.
Sonunda bütün şarkılar bitmişti ve herkes soluk soluğa kalmıştı. Sunoo Jungwon'a baktı, sırıttı. Kendini Jungwon'un yanına attı ve omzuna kolunu sardı. "Nasıldım? İyi mi? Sana göndermede yaptım fark ettinmi?" Dedi heyecanla Jungwon'un cevabını beklerken.
"Fark etmedim." Dedi soğukça. Sunoo Jungwon'un gözlerinin içine bakmaya devam etti. "Sadece yüzümümü ve vücudumumu izliyordun o zaman? Ahh, üzüldüm. Emeklerim boşunaymış." Dedi alaycı bir şekilde ve koltuğa arkasını yasladı. Jungwon bir süreliğine sessiz kaldı. "Sesin güzeldi. Vokallerin idare eder." Dedi sakince.
Sunoo sırrıttı ve önceki pozisyonuna geri döndü. "Senden iltifat almak mümkünmüş demekki." Dedi kıkırdıyarak. Jungwon iç çekti. "Ve..."
Sunoo Jungwon'un omzuna kol attı ve ona bakmasını sağladı. Yüzleri birbirlerine yakındı. "Soobin'e bana baktığın gözlerle bakma. Olur mu? Hoşuma gitmiyor." Dedi. Sesindeki soğukluk az çok belli oluyordu.
Jungwon cevap vermedi. Sadece sessizce baktı. "Ah, bu ifadeden bahsediyorum işte. En masum ifaden. Aklımda bir sürü şey geçiyor şu anda." Dedi ve Jungwon'un yanağına hızlı bir öpücük kondurdu ve koltuktan kalktı.
O ani öpücükle Jungwon irkildi ve geri çekildi. "Salak herif..." Dedi sessizce. Kazağının koluyla Sunoo'nun öptüğü yeri sildi. Silerken, bir yandanda yanağındaki sıcaklığın hızla arttığını hissetti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Onun Gözleri °-Sunwon-°
Romance"Ah, Jungwon. Gözlerinle beni baştan çıkarıyorsun." 'Chase Atlantic-Friends'