Jungwon koca kafede lavaboyu zor uğraşlar sonucunda bulmuştu. İçeri girdi ve aynanın karşısına geçti. İç çekti, Chuu ve Sunoo'nun onun karşısında fazla yakın davranmalarını bu kadar kıskanmasıda neyin nesiydi? Aynada kendine baktı. Aşıkmıydı? Neden bu kadar çok kıskanıyordu? Sunoo, Jungwon'u kendine çekiyordu. Onu daha fazla sevmesini sağlıyordu. Aşık olmak nasıl bir histi ki? Jungwon o hissi tekrar yaşamak istiyordu. Cevabı Sunoo sayesinde bulabilirdi. Tek çaresi Sunooydu. Eskisi gibi Sunooya aşık olmak istiyordu.
Jungwon bir kabine geçti ve kapıyı kilitledi. Sırtını duvara yasladı. Kafası çok karışıktı. Kıskanıyordu, bunu kendide biliyordu. Fakat içinde tutmak onu fazla yoruyordu. Jungwon ani düşünceler içindeyken, cebindeki telefonun zil sesiyle gerçek dünyaya geri döndü. Elini cebine attı ve telefonunu çıkardı. Ekrana baktı. Başka kim olabilirdiki? Sunoo'dan mesaj.
...
Catwon
Ben lavaboya gidiyorum. Gelme peşimden. Chuu ile sana iyi eğlenceler.
Sunooshine mesajınıza "👍" ifadesini bıraktıCatwon
Peşimden gelirsen hiç bir soruna cevap vermem, kendi kendine konuşursun. Haberin olsun.
Sunooshine mesajınıza "👍" ifadesini bıraktı...
Mesaj bile değildi. Jungwon kafayı yemeye başlayacaktı. Şimdi gerçektende kıskanma hissini yaşıyordu. Telefonunu kapatacakken yeni bir mesaj daha geldi. İlk bakmadı, fakat meraklılığına yenik düştü.
Sunooshine
Hangi kabindesin?Sunooshine
Çabuk söyle. İnsanlar beni deli sanacak.Jungwon mesajı okudu ve telefonu geri cebine koydu. Kabinin kilidini açıp, kapıyı aralıyarak etrafa baktı. Sadece kafası gözüküyordu. Sunoo duvara kendini yaslamış, sırıtarak sadece Jungwon'un kafası görünen kabinin kapısına doğru bakıyordu. Duvara yaslanmış vücudunu geri çekerek Jungwon'un olduğu kabine doğru yürümeye başladı. Jungwon, Sunoo'nun ona doğru yürüdüğünü görünce panik yaptı ve kapıyı kapatmaya çalıştı. Fakat Sunoo kapı kapanmadan ayağını kapının arasına koydu ve kapanmasını engelledi.
"Peşimden gelme diyordun, seni dinleyeceğimimi sandın cidden? Seni zeki sanıyordum." Dedi kapıyı eliyle tam açarak. Jungwon, Sunoo yakına geldikçe geri adım atmaya başladı. Sunoo kabine girdi ve arkasından kapıyı kapatıp kitledi. Jungwon yutkundu ve Sunoo'ya baktı.
"Ne oldu? Chuu ile sarılmaktan sıkıldınmı? Ahh, tabii kendisi yakın arkadaşın ya, sıkılmak imkansız." Dedi ciddi bir ifadeyle. Kıskançlığı yüzünden okunuyordu. Jungwon'un gözleri Sunoo'nun gözlerini delip geçecekmis gibiydi. Bakışlarının keskinliği ile herşeyi açıklıyordu.
Sunoo Jungwon'a bakıp sırıttı. Jungwon'u kıskandırmak hedefiydi, ve hedefine ulaştı. Daha ne isteyebilirdi ki? Önünde Jungwon'un kıskanç ve masum figüründen gözlerini alamıyordu.
"Seni her an öpmek istiyorum." Dedi Jungwon'un dudaklarına bakarken. Jungwon bu ani cümleden irkildi ve Sunoo'nun gözlerine baktı. Jungwon'un dudaklarından gözlerini çekmiyordu.
"Hah, sözde sorularına cevap vermeyecektim. Neyse kendimi kaybetmişim." Dedi ve kollarını çaprazladı. Kabinin etrafına bakarken Sunoo'nun ağırlaşan nefes sesini duymaya başladı ve yavaşça Sunoo'ya bakmaya başladı. "Sunoo?" Dedi elini Sunoo'nun omzuna değdirirken.
Sunoo, Jungwon'un bileğini tuttu ve kabinin duvarına sabitledi. Yüzüne bakmıyordu fakat Jungwon'un bileğini çok sıkı tutuyordu.
"Jungwon, sen bu halde beni azarlarken, kendime hakim olmama engel oluyorsun, biliyormuydun?" Dedi ağır nefeslerinin arasından. Kafasını kaldırdı ve Jungwon'a baktı. Jungwon'un gözleri endişe ile doluydu. Sunoo daha da heyecanlanıyordu. Genişce sırıttı.
"Lanet olsun." Dedi ve Jungwon'un yanaklarını agresifçe tutup kendi dudaklarına çekti. Jungwon bu ani hareketten irkildi. Sunoo'nun sıkı tutuşundan geri çekilememişti.
Sunoo aç bir kurt gibi Jungwon'un dudaklarını kemiriyordu. Jungwon Sunoo'nun bu ani hareketinden dolayı olduğu yerde kalmıştı. Kendini Sunoo'dan ayıracak vakit bulamıyordu.
"Beni deli ediyorsun." Dedi öpücüklerinin ortasında. "Seni yemek istiyorum, Jungwon." Jungwon, Sunoo'yu itmeye çalıştı fakat başarısız olmuştu. Sunoo, Jungwon'u o kadar sıkı tutuyordu ki, sanki bu öpüşme seansının hiç bitmemesini istiyordu. Jungwon'un nefes alması yavaş yavaş ağırlaşıyordu. Sunoo onu öpmeye devam ederken ortam bi yandanda alev alıyordu resmen.
Jungwon sıkıca kapalı olan gözlerini açtı ve Sunoo'ya baktı. Gözleri sertçe kapalı şekilde hala bitmeyen bir zevkle Jungwon'u öpüyordu. Sunoo, Jungwon'u öperken kafasını sürekli sağa ve sola hareket ettiriyordu.
Jungwon, Sunoo'nun gömleğine sıkıca tutunan ellerini saldı ve yavaşça Sunoo'nun boynuna dolamaya başladı. Dudaklarını yavaşca Sunoo'nun dudaklarına itmeye başladı. Yavaş yavaş karşılık veriyordu. Kendini durduramayacaktı, tek çaresi ise Sunoo'nun tutkulu öpücüklerine karşılık vermekti.
Sunoo gözlerini açtı ve karşısındaki gözleri kapalı bir şekilde o anın tadını çıkaran Jungwon'u gördü. Sırıtmaması elde değildi. Ellerini Jungwon'un belinden çekti ve saçını yavaşça okşadı. Tam istediğiyde buydu.
Sunoo, Jungwon'un karşılık verdiğini görünce onu daha da tutkulu öpmeye başlamıştı. Jungwon'un dudakları Sunoo'nun dudaklarını eritiyordu resmen. Elleri, Jungwon'un sırtında, belinde heryerinde geziniyordu. Tenini, ellerinin altında sıcak bir dokunuşla hissediyordu. Daha ne kadar iyi hissedebilirdi ki?
İkiside birbirleri sıkıca aşıktı. Bu söz Sunoo için kesin olsada, Jungwon bu konuda bilgisizdi. Duyguları karışıktı
fakat tek istediği sadece Sunoo'ya sahip olmaktı. Sunoo'nun ellerini, dudaklarını hissetmekti. Onun sevgisini aralıksız almaktı. Her gün yanında olmak ve onunla birlikte vakit geçirmekti.Sunoo, uzun bir öpüşme seansından sonra geri çekildi ve Jungwon'un nefes nefese kalmış figürüne baktı.
"Bu kadar uzun bir öpücüğe dayanacağın aklımdan geçmezdi. Kıskançlığın faydaları galiba." Dedi ve Jungwon'un yanağını okşadı. Resmen alev almıştı. Yanağındaki pembelik bir kilometre öteden bile belli olurdu."Kendimi kaptırmışım." Dedi gözlerinin Sunoo'nun gözlerinden kaçırarak.
"Yalan söylemekte berbatsın. Direkt doğruyu söylesene?" Dedi gülerek.
"Hadi, gidelim. Bu anın daha fazla sürmesini bende isterdim. Ama kaç saattir yaptığımıza bakarsak, fazla uzun sürmüş." Dedi ve Jungwon'un elini tutup kabinden çıkardı.
Şanslarına, lavaboda kimse yoktu. Olsa ne olurdu? Jungwon utangaçlıktan yerin dibini boylardı tabii ki de.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Onun Gözleri °-Sunwon-°
Romance"Ah, Jungwon. Gözlerinle beni baştan çıkarıyorsun." 'Chase Atlantic-Friends'