Sunoo POV:
Jungwon'u her ani öptüğümde artık sinirli bir tepki vermiyordu. Birbirimize düştüğümüzü az olsa da anlıyordum artık. Ben ona sımsıkı aşıktım. Her detayına. Zamanla Jungwon'da bana düşüyordu. Birbirimize fena bir şekilde aşık oluyorduk. Soğuk davranışlarının arkasında bana sımsıkı aşık olan bir Jungwon yatıyordu.
Anlatıcı POV:
Jungwon, Sunoo ve arkadaşları sonunda karaoke mekanından çıkmışlardı. Jungwon rahatlamış bir şekilde nefes verdi ve esnedi. Sunoo, Jungwon'a baktı.
"Bizle vakit geçirmek seni sıktımı? İstersen evime gelebilirsin orda daha çok eğle-"
"Gerek yok." Dedi Jungwon Sunoo'nun lafını keserek. "Eminmisin?" Dedi Sunoo Jungwon'a alaycı bir gözle bakarken. "Fazlasıyla eminim." Dedi kısaca. Sunoo somurttu ve Jungwon'a baktı.
"Ne diye öyle somurtuyorsun bana?"
"Evime gel ya." Dedi Sunoo somurtmaya devam ederken.
"Hayır Sunoo. Yeterince okulda takılıyoruz zaten."
Jungwon iç çekti ve yürümeye başladı. Sunoo'da arkasından inatla saydırmaya devam ediyordu. Soobin, Sunoo ve Jungwon'un tartışmasını izlerken bir yandanda kıkırdadı ve onları takip etti.
"Ee? Evleremi dağılıyoruz?" Diye sordu Soobin Jungwon'un soluna geçerek. Jungwon kafasını Soobin'e çevirdi. "Ah, eve-"
"Biz Jungwon'la biraz daha takılacağız." Dedi Jungwon'un sözünü keserek. Jungwon kafasını aniden Sunoo'ya çevirdi ve kafasını eğdi. Soobin, Jungwon'un ifadesine yumuşakça kıkırdadı. "Banada sizi yalnız bırakmak kalır o zaman."
Dedi ve omuz çantasından kulaklığını eline aldı.Jungwon Soobin'e baktı. Gözleri sanki 'bizi yalnız bırakma' diye haykırıyordu. Soobin Jungwon'un omzuna hafifçe vurdu ve göz kırptı.
"Bi zahmet git." Dedi Sunoo soğukça. "Biz Jungwoncukla eğleneceğiz." Jungwon'un omzuna kolunu attı. Modu bir anda değişmişti. Soobin ikiliye baktı ve güldü. "Haydi ben kaçtım o zaman 'aşk kuşları'." Dedi ve kulaklığını takıp Jungwon ve Sunoo'nun yanından ayrıldı.
"Ben senle takılmak istedimmide laf ediyorsun?!" Dedi Jungwon geri çekilerek. İstiyordu, ve bunu kendiside biliyordu. Ama Sunoo'ya belli etmek istemiyordu.
"Kim bilir? Neyse benle geliyorsun. Seni bir kız yakınımla tanıştıracağım." Dedi Jungwon'un elini tutarak. Kendine doğru çekti ve yürümeye başladılar. Jungwon iç çekti ve Sunooyu takip etmeye başladı.
Sunoo Jungwon'un elini sıkıca tutarken önden ilerliyordu. Jungwon gözünü ondan alamıyordu. Giydiği siyah palazzo, beyaz tişörtünün üstüne giydigi uzun kollu bebek mavisi gömlek Sunoo'yu çok çekici gösteriyordu. Ve Jungwon'da bunun farkındaydı. Bütün yol boyunca bakışları Sunoo ve Sunoo'nun vücudundaydı. Eski düşmanına ilk kez bu kadar sarılmak, sahip olmak istemişti.
"Kombinimi çok beğendin galiba, gözlerini bir türlü benden alamıyorsun da. Bir ara senle couple giyinelim." Dedi aniden yürümeye devam ederken. Sesindeki ton sırıttığını çok belli ediyordu. Jungwon irkildi ve yüzünü yere çevirdi. Cevap vermedi. Yüzü yavaşca ısınıyordu.
"Geldik, Jungwon. Bu kafe varış noktamız." Jungwon kafasını yukarı kaldırdı ve kafeye baktı. Modern duruyordu. Zaten Sunoo'nun lisenin başından beri zengin olduğunu biliyordu. Doğum günü hediyesi için koskocaman golf bahçesi almak mı? Çok abartılı, ama doğruydu. Jungwon, hala kendisi gibi bir sıkıcı erkekten neden hoşlandığını anlayamıyordu.
Sunoo tekrar yürümeye başladı ve Jungwonuda kendisiyle çekiştirdi. İçeri girdiler ve Sunoo etrafı gözetlemeye başladı. 'O' yakınını arıyordu. Sunoo yakınını gözüne kestirdi. "Aha! Orda!" Dedi ve Jungwon'la o kişiye doğru koşmaya başladı. Sunoo masaya yaklaşınca yavaşlayınca Jungwon yakını kim diye o kişiye baktı. Gözleri o kızla çarpıştı. Güzel ve tatlı bir kız, beyazlar içinde sandalyede bacak bacak üstüne atmış oturuyordu. Yavru köpeğe benzer bir yüzü vardı. Sunooya çok benziyordu.
"Tanışın! Jungwon, bu Chuu, en yakın kız arkadaşım. Çocukluktan beri yakınız. Ve Chuu, bu Jungwon, benim gözümde en değerli görünen tek erkek. Yani, gelecekteki kocam." Jungwon Sunoo'ya doğru kafasını sinirlice çevirdi ve omzuna vurdu. Sunoo sırıttı ve Jungwon'un vurduğu yeri okşadı.
"Memnun oldum Jungwon. Ben Chuu, duyduğun gibi. Sunoo ile yakın bir ilişkimiz var. Ve sana ne kadar değer verdiğini sana nasıl baktığından anlıyorum. Kaybetme ha bu çocuğu." Chuu güldü ve Jungwon'a baktı. Cidden Sunoo ile çok benziyordu.
Jungwon Chuu'ya baktı, çekingen bir şekilde gülümsedi. "Bende memnun oldum." Dedi. Sunoo Jungwon'u omuzlarından tuttu ve sandalyeye oturdu. Kendiside Chuu'nun yanına oturdu. Selamlaşma amacıyla birbirlerine sarıldılar. Görünen ki, birbirlerini bayadır görmüyorlardı.
...
Jungwon masada sessizce otururken bir yandanda Sunoo ve Chuu'nun yakın davranışlarını gözlemliyordu. Durup dururken sarılmaları, Sunoo'nun ona kol atması, birbirlerine yemek yedirmeleri, sanki Jungwon orada objeydi. Jungwon'un bakışları Sunoo'yu delip geçiyordu. Kıskançlığı tavan atmıştı.
Jungwon POV:
Sakinim. Çok. Chuu ile Sunoo bildiğin flört ediyor? Yakın arkadaşıymış, melekler bile inanmaz. Kıskançlığımın önüne geçmemde imkansız gibi, çaresizce oturacağım ve saçma sapan davranışlarını tek tek izleyeceğim. Kıskanma Jungwon, kıskanma.
Anlatıcı POV:
Tam bir saattir Sunoo ile Chuu sohbet ediyordu ve Jungwon o sohbetin fazlasıyla dışındaydı. Orada neden olsuğunu bile bilmiyordu. Jungwon yumruğunu sıkıp ikisine bakmaya devam ediyordu.
Sunoo, Jungwon'a her baktığında, Jungwon başka yöne bakıyordu. Masanın altına baktığında yumruğunu sıktığını görebiliyordu. Ne yaptığının farkındaydı. Kıskançlığı her yönden belli oluyordu. Hedefide buydu. Sırıttı ve Chuu ile konuşmaya devam etti.
Jungwon telefonunu cebinden çıkardı ve Sunoo ile olan sohbetini açtı.
..
Catwon(Kocam)
Ben lavaboya gidiyorum. Gelme peşimden. Chuu ile sana iyi eğlenceler.Catwon(Kocam)
Peşimden gelirsen hiç bir soruna cevap vermem, kendi kendine konuşursun. Haberin olsun...
Jungwon mesajı attı, masadan kalktı ve Chuu ile Sunoo'yu başbaşa bırakıp lavaboyu bulmaya gitti.
*Chuu ile Sunoo abla kardes ;)*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Onun Gözleri °-Sunwon-°
Romance"Ah, Jungwon. Gözlerinle beni baştan çıkarıyorsun." 'Chase Atlantic-Friends'