ANKA KUŞU

98 16 84
                                    

Hikayeye başlama tarihlerinizi yazabilirsiniz bebeklerim :)
Hepinize keyifli okumalar diliyorum :)

-

Hayata yeniden başladığımızda önceki hayatımızda yaşadıklarımız unutuluyor muydu? Daha doğrusu unutulabiliyor muydu? Önceki hayatımı unutmak için her şeyi yapabilirdim. Tıpkı bir Anka kuşu gibi küllerimden yeniden doğuyordum. Zorluklarla mücadele etmiş ve hayatta kalarak yeni bir hayat şansı yakalamıştım. Yeni evimde, yeni ailemle bir sonbahar sabahında yağmur yağarken sıcacık evimizde kahvaltımızı ederken unutacaktım eski hayatımı, geçmişimi, beni ben yapan şeyleri. Beni şu anki ben olmaya zorlayan kaderi, insanları hepsini unutacaktım. Ben artık Anka kuşuydum. Özgürce uçabilir mutlu bir yaşam sürebilirdim.

Kapı sert bir şekilde açılınca irkildim ve hemen düşüncelerimden sıyrılıp gelen kişiye baktım. Müdire hanımdı. Her zamanki gibi kaşları çatık yüzü gergindi. Bir erkeği andıran ses tonuyla konuştu.

"Belgeler halloldu artık gidebilirsin." deyip cevap vermemi beklemeden kapıyı sertçe kapatarak gitti. Kapının sesiyle irkildim her zamanki gibi.

Önce oda arkadaşlarımla vedalaştım daha sonra da uzun süredir bana yoldaşlık eden yatağım ile odama son kez bir göz gezdirip kendimce veda ettim. Buradan kurtulduğum için çok mutluydum ama aynı zamanda içimde bitmek bilmeyen umutsuzluğum mutlu olmamı engelliyor, alıştığım hayattan kopmak istemiyordu. Hemen kendime kızdım bu düşüncem yüzünden. Buradan koşarak kaçmalı bir daha da ardıma bakmamalıydım.

Valizimi zor da olsa taşıyarak bahçeye çıktım. Aslı abla ile Kerem abi arabalarının önünde müdire hanımla konuşuyorlardı. Yavaş adımlarla acele etmeden yanlarına doğru yürüdüm.
Yanlarına gelince bir şey demeden bekledim konuşmaları için. Müdire hanım ilk konuşan kişi olmuştu.

"Yeni hayatında mutluluklar dilerim güzel kızım, unutma bizi olur mu?" dedi ve samimiyetsiz bir şekilde güldü. Ama bu samimiyetsiz gülüşü yetimhanedekiler dışında kimse fark edemezdi çünkü tanımıyorlardı müdire hanımı. Hiç gülümsemeye gerek duymadan yeni aileme döndüm.

" Gidebilir miyiz artık? "dedim sabırsızca. Ruhumu emen bu beton yığınından kurtulmak istiyordum mümkün olan en hızlı şekilde.

" Tabii canım geç arabaya Kerem abin de valizini bagaja koysun. "

Aslı ablanın dediğiyle Kerem abi bavulumu almak için elini uzattı. Parmakları bavulumu sıkıca kavrayan parmaklarıma değince irkildim ve istemsizce bavulu yere düşürdüm.

"Özür dilerim." dedim hemen panikle ve eğilip bavulu kaldıracakken Kerem abi beni durdurdu.

"Sorun değil hadi geç arabaya."

Hemen arabaya yerleştim. Arabanın içi çok ferah kokuyordu. Farklı bir koku duymak iyi gelmişti rutubet kokusu burnumdan gitmiyordu çünkü. Ellerimi önümde birleştirmiş avuç içimle oynarken araba hareket etti ve ruhumu emen bu beton yığınından uzaklaşmaya başladık. Uzaklaştıkça sanki içimdeki bir kuşun kanat çırpışlarını hissettim. Özgürlük böyle bir şeydi sanırım bir kuşun kanat çırpışı gibi.

-

Araba güzel büyük villaların önünde durdu. Kocaman bahçeleri ve görkemli dış tasarımıyla insanı içine çekiyordu adeta. Kerem abi arabadan inince ben de indim. Yüzüme değen sonbahar rüzgarıyla bir kez daha irkildim.

Aslı abla koluma dokundu ve güzel yüzüne yayılmış olan gülümsemesiyle sanki beni incitmekten korkar gibi gözümün içine baktı.

"Burası yeni evin. Artık çok güzel bir hayatın olacak heyecanlı mısın?"

KAYIP RUHLAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin