1.bölüm

457 17 0
                                    

bıkkınlıkla camdan dışarı üflemistim bu okula geldiğimden beri ruhum darlanıyodu ne diye bi insan son sene okulunu değişir ki okulun daha ilk haftasından dersler işleniyodu "asena" diyen sesle hocaya baktım muhtemelen suan yine rezil olacaktım kimya dersindeydik ve ben kimyaya dair hic bisey bilmiyordum

"buyrun hocam" diyip oturduğum yerden ayağa kalktım meymenetsiz hoca "gel su soruyu coz" gözlerimi devirerek tahtaya doğru ilerledim elime tahta kalemini tutuşturunca soruya baktım baktım..ve tekrar baktım "bu ne hocam ya" deyince sınıftaki bi kaç kişinin güldüğünü hissedebiliyodum

arkamı dönecektim ki sınıfının kapısı pat diye açıldı ne bi izin ne bi özür olmadan direkt içeri daldı buna kara fırtına diyordu okuldakiler çoğunun korktugu çekindiği bi çocuktu kızların da dibi düşüyordu tabi meshur kaba dayımız ethem

kara fırtına demelerinin sebebi meshur Yamaha r25
motorunun olması tüm gün o motorla beraber galiba tek askı motor olabilir galiba "babanın ahırına mı dalıyosun evladım" diyen hocayı hic siklemeden yerine geçti en arka sıra da cam kenarında oturuyodu allahtan yanımda falan oturmuyordu bayılırdım vallahi korkudan

kafasını sıraya gömüp gözlerini kapattı herkes pür dikkat hoca ve ethemi izliyodu "sana diyorum!" hocanın sesi daha fazla çıkınca ethem oflayarak kafasını kaldırdı "babamın okuluna dalıyorum diyerek düzeltelim biz onu" diyip tekrar kafasını sıraya gömdü

Bir kaç kişi oooo deyince hoca sinirlendi simdi sinirini benden çıkaracak kesin ya of diye içimden soverken "ben yapabilirim hocam" diyen Yusuf'a minnettarım dercesine bi bakış attım hafif gülümseyip hocaya baktım "tamam sen otur gel yusuf yap zaten senden baska yapan da yok" diye bana gözlerini devirdi

usulca yerime ilerledim yandan etheme bi bakış attım sadece uyumaya bi insan neden okula gelirdi ki hayır yani gerçekten de babasının okulu isterse gelmez ne diye bos bos okula geliyordu ki bu geçen sene sadece bir kaç gün okula geldiğini söylemişlerdi maşşalah bu sene ful cekicek oturduğum sıranın çaprazında oturuyodu

"kantine iniyoruz gelsene" eslem bana doğru geldi kafamı koymuş kağıda bir şeyler karalıyodum tenefuse yeni girmistik tamam dercesine kafamı sallayıp oturduğum yerden kalktım

kantinde inanılmaz gereksiz bi sıra vardı "of ben oturacak yer bulmaya gidiyim bari" diyip yanlarından ayrıldım bir de yanımızda Furkan ve yusuf vardı Furkan eslemin sevgilisiydi 10.sınıftan beri sevgililermiş aslında birbirlerini gercekten seviyorlar ama cok toxic bi ilişkileri vardı

sürekli ayrılıp barışıyorlardı daha ilk haftadan 8 kere ayrılıp barışmışlardı günde bazen iki kere ayrıldıkları oluyo ama her şeye rağmen birbirlerini bırakmamaları cok güzeldi yusuf da bunların çocuklarıydı galiba hep yanlarındaydı bi de ben eklendim işte

yusuf cok sıcak bi çocuktu geldiğim günden beri hep bana yardımcı oldu sağolsun tek anlamadığım ders kimya ve ona da yusuf yardım ediyodu biraz salak bi cocuk ama genel olarak iyi biriydi oturacak guzel bi yer bulduğumda oturdum 4 kişilik bi masa oldugu ıcın rahattık yemekhane gayet büyüktü

yanıma geldiklerinde bana da simit ve kahve getirmişlerdi yusuf aldıklarını masaya önüme koydu gözlerim kapatıp kahveyi kokladım "yaaa mis gibi kokuyo" heyecanlı heyecanlı kahveye bakıyordum
Bu halime masada ki 3 kişi de güldü

tam ağzıma simiti atıyordum ki girişti kavga oldugunu gördük hepimiz pür dikkat orayı izliyoduk meraktan geberdigim icin ayağı kalkıp kalabalığın oldugu yere doğru gitmek icin yürümeye başladım "bekle beni tek gitme" yusuf da peşimden geldi yaklaştığımızda gözüm far görmüş tavşan gibi açıldı

sanırım büyük kaos geliyo

ethem ve çağrı okulun iki popüleri ve en azılı düşmanlar aralarında ne geçti kimse bilmiyordu ama öyle çok korkutucuydu ki aralarında ki çekim insanın tüyleri ürperiyodu

Papatya misaliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin