12.bolum

89 6 1
                                    

"gelmesi mi gerekirdi" kollarımızın birbirine teması yüzünden içimde oluşan garip duygulara anlam veremiyordum "yani genelde yapışık ikiz gibisiniz ya" bunu bana diyen kendisi miydi şahsen hazalla kendisi de öyleydi "buna bana diyen senmisin?"

şaşkın bakışlarla ona baktım "benim" dediğinde güldüm "tüm gün hazalla birlikte gezen sensin yusuf mu yapışık ikizim gibi"

"hazal ne alaka" dediğinde ofladım bu konuya artik cidden canim sıkılmıştı "asena" göz devirerek etheme döndüm "noldu" dediğimde pür dikkat beni izliyordu "sakın kıpırdama" ben ne oldugunu anlamadan ethem bana yaklaşıyordu "ne" tam dibime girmişti ki sırtımda hissettigim acıyla çığlık attım

arkamda tam olarak değişik bi canavar vardı hızla ethemin arkasına kaçtım "ethem bir şey yap lütfen" ben arkasından sırtına sarılırken ethem sadece gülüyordu "korkma ben yanındayım" sırtına vurdum "gitsin şu şey burdan o zaman" aglamakli çıkan sesime engel olamadım tekrar anons sesleri yükseldi

"pes ediyor musun asenacik" suan o kadar cok evet diye bağırmak istiyordum ki ama ben pes dersem diğerlerinin de cikicagini bildiğim icin suan gönlüm el vermiyordu "hayır" dedim sessizce elimin sıcak bir şeyle kavuştuğunu hissettiğimde anlamam kısa sürmüştü ethem korkuyorum diye elimi tutmuştu

"abi sen digerlerinin yanına gitsene benden ne istiyon ya" dedim canavarimsi seye dogru cirlayarak adam elinde tuttuğu defibrilatörü bana dogru tekrar uzattığında ethemin elini daha cok sıktım kaçabileceğim bir yer yoktu ethemin sırtından baska

ethem elimi iyice kavrarken suan bir an önce burdan çıkmayı diledim bu kadar korkacağım hic aklima gelmezdi adam koşarak çıktıktan sonra titrediğimi fark etmiştim "iyi misin" az önce korkmamdan keyif alan ethem suan endişeli gözlerle bana bakıyordu "hıhı" derin derin nefes alıp verirken kendimi ve ethemin elini fazla sıktığımı gördüm

elini bırakmak istedim ama izin vermedi "kendini degil elimi sık" elinin acıdığına emindim ama ben farkında bile değildim elini sıktığımın,elimi bırakmadan koltuğa oturtduğunda biraz da olsa rahatlamıştım

🌼🌼

sonunda korku evinden çıktığımızda sanki ethemle o odada el ele tutusmamisiz gibi iki yabanciydik yanında hazal gayet mutluydu "yusuf mu o gelen" furkanin konusmasiyla hepimiz o tarafa baktık yusuf yanımıza gelmişti yks sınavına hazırlandığı icin bizimle cok fazla vakit geçiremiyordu

"selam gençlik" yusuf yanımıza geldiğinde kolunu omzuma attı bi kac kişinin selam vermesiyle biraz daha ilerledik 360'in önünde durduğumuzda bazılarından isyan miriltilari cikti

bazıları başka aletleri denerken biz buna binmiştik kemerlerimiz takılırken "korkarsan elimi tutabilirsin" diyip gözünü kırpan yusufa göz devirdim "korkmam" diyip önüme döndüm

kemerlerimiz takılırken hemen yan tarafımda oturan ethemle göz göze geldim "kim yapışık ikiz değilmiş acaba" diyip yusufu işaret ettiğinde yaptığı imayla kolunu cimcikledim "sus" dediğimde araya hazala girdi "sen sanki ethemle pek fazla yakınsın" gözlerim hazala çevrilirken arada kalan ethemi elimin tersiyle itmek istedim

"ne alaka" dedim kaşlarımı çatarak "ne alakası yok bas baya çok yakınsınız" hazal benim aksime sakın bi şekilde konuşuyordu "bunu bana değilde sevgiline sormaya ne dersin yanımdan ayrılmayan kendisi çünkü" dediğimde hazal ve ethem gözlerini açtı ethem gülerken hazal ağzını açıp bir şey soylicekken oturduğumuz yer sallanmaya başladı bende önüme döndüm

"ne konuşuyordunuz" ben aşşağıda kalan insanları izlerken yusuf soru yöneltmişti "sinirlendim ya" gözlerim hala yerdeyken hızlanan aletin etkisiyle sıkı sıkı tutundum "neye" dediğinde derin nefes aldim "sevgilisiyle niye o kadar yakınmışım falan filan asıl kendi sevgilisi bana yakın" dediğimde kafamı ona çevirdim "asena"

Papatya misaliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin