Vampires | Taekook

17

Bugün o büyük günlerden biriydi. Bugün Taehyung'un doğum günüydü. Taehyung mutluydu fakat Jungkook'un unuttuğunu saniyordu bu yüzden üzgündüde.

Fakat Jungkook unutmamıştı..

Sabah olmuştu ve ikiside uyanıp güzel bir kahvaltı hazırladılar.

Taehyung taze kızarmış ekmeğini ısırırken jungkook'a bir soru sormak ister.

"Jungkook"

"Evet Taehyung?"

"Sence raiden gerçekten de ölmüş müdür?"

"Bu konuyu daha fazla tartışmak istemiyorum taehyung. Bak ne güzel mutlu hayatımıza geri dönmüşüz. Bırak ve tadını çıkaralım. Siktir et gitsin."

"Of hadi ama Jungkook. Sadece sordum. Bir daha sormam."

Jungkook uzun bir süre Taehyung'a baktı ve konuştu:

"Bilmem, ama kesin ve net ölmüştür. Yoongi onu içeride paramparça olarak gördüğünü söylemişti ya. Neyse... biz bunu niye konuşuyoruz? Bak daha domateslerini bile bitirmemişsin."

Jungkook çatalı ile domatesi aldı ve taehyung'un ağzına uzattı.

"Hadi benim minik vampir kardeşim. Vitamine ihtiyacın var. Aç bakalım ağzını"

Taehyung gülümsedi ve ağzını açtı. Jungkook ile kahkalara boğuldular.

Gün geçtikçe hızlı geçiyordu. Jungkook ve Taehyung çok eğleniyorlardı. Jungkook Taehyung'un doğum gününü unuttuğunu sandığını biliyordu ama aldırış etmedi. Çünkü bu gece ona büyük bir sürprizi vardı.

Nihayet o gece geldi ve Jungkook Taehyung'a dışarı çıkacağını söyledi. Taehyung ne olduğunu anlamadı ama umursamadı. Jungkook'un dışarı çıkma sebebi ise Taehyung'a yapacağı doğum günü sürprizi idi.

Taehyung havuzun başında ki sandalyeye oturmuş gökyüzünü seyrediyordu. Telefonundan bir sürü bildirim geliyordu. Bildirimin hepsindede doğum gününü kutlayan mesajlar vardı. Taehyung azda olsa sevinmişti fakat onlar unutmadı ise Jungkook'da unutmazdı diye düşündü ve gökyüzüne bakmaya devam etti.

İleriden gelen bir araba vardı ve farları yansıyordu. Taehyung ne olduğunu bilmiyordu ve sandalyeden kalkıp evin girişine ilerledi. Korna sesleri geliyordu o taraftan. Taehyung girişe geldi ve gördüğü şey önünde dikilen Jungkook'tan başka birşey değildi.. Çok şaşırmıştı Taehyung.

"Jungkook?"

Jungkook gülümseyerek bakıyordu ona.

Taehyung konuşmaya başladı.

"Kook, sen şaka yapıyorsun?!"

"Saka yapacak gibi bir halim mi var?" Dedi Jungkook ve hediye kutusunu yere bıraktı. Pastayı aldı ve Taehyung'un yanına yaklaştı. Jungkook mirildanmaya başladı;

"Doğum gününü unuttuğumu sandın değil mi? Oysa ki ilk hatırlayan bendim Taehyung." Dedi ve gülümsedi ardından konuşmaya devam etti:

"Doğum günün kutlu olsun kardeşim. Hadi bakalım üfle."

Taehyung sırıttı ve üfledi. Ardından kardeşine sarıldı.

"Unuttun sanmış olabilirim ama hala içimde bir umut vardı jungkook. Teşekkür ederim."

Uzun bir sarılmanın ardından Jungkook'un Taehyung'a aldığı hediyeyi açtılar.

İçinden taehyung ve jungkook'u andıran iki minik figür çıktı. Taehyung hayretle bir hediyeye bir de jungkook'a bakmaktaydı.

"Jungkookie.. Bu ne tatlı bir hediye böyle?"

"Senin için yaptırdım kardeşim. Beğendin mi?"

"Beğenmez olur muyum. Bu hayatımda aldığım en güzel hediye olabilir. Bunu odama koyacağım."

Jungkook gülümsedi ve Taehyung ile beraber eve girdiler.