12 .

25 17 0
                                    

12. Bölüm

Ve Savcı Büşra Mühendis Ezgi'nin Yanına geldi Geldiğinde Mühendis Oturmuş Kendi kendine düşünüyordu Öyle dalmıştı ki düşüncelere Savcı Büşra'nın geldiğini fark edemedi Bile Savcı Gelip omuzuna dokundu Mühendis İrkildi ve Ayağa kalktı iç çekerek

"Fark etmedim Geldiğini... Keşke gelip işinden olmasaydın" Dedi Mühendis Ezgi üzülerek

"Olur'mu hiç öyle şey canım benim Tabiki geleceğim ben Size yardım etmek için Yanınızda olabilmek için geldim buraya " Dedi Savcı Büşra yüzüne dokundu ve ona sarıldı

"Bir kaç gün Sonra "

Hayat Onu bize getirdiği Zaman Çok sevinmiştim Çok mutlu olmuştum Bütün onsuz geçen yıllarımı Acılarımı kederleri mi Hepsini unutmuştum Onun hiç benden gitmeyeceğini hep bana kalacağını düşündüm Hep benimle olacağını hep onunla olacağımı ve Hiç düşünmedim Ayrı kalmayı düşünmek istemedim belki de Ayrılmak nedir Hiç bilmedim Onun beni bırakıp gideceği ve Bu dünyanın Kanunda Gitmek Ölmek diye birşey olduğu aklıma bile gelmedi Unutmuştum belki de.. Onu burada buldum Burada kaybettim Onun gelişi aslında gideceğinin haberi imiş bunu bilemedim... Vesselam

Zaten insan Bilemez aslında bilir.. Karşında ki sevdiğinin yada Çok sevdiğin bir yakınının Gideceğini bilirsin Bir gün toprak olup öleceğini yada oraya ait olmayacağını bilirsin Ama Bunu asla aklından geçiremezsin Geçirmessin.. Bende öyle yaptım.... Onun doğduğu gün ayrıldım ondan Tam 26 yıl önce bugün ayrıldım Öldü demişlerdi Ama yıllar sonra geldi Benim olduğum Şehire geldi ve Onu gördüğüm an Benim diğer yarım olduğunu anladım O benim dediğim O bizim O Kütahya&Kara ovanın Kızı Mühendisi Dedim O benim Diğer yarım dedim

"ŞİMDİ Kİ ZAMAN"

Zeliha başka bir eve Getirilmişti hiç bilmediği tanımadığı bir yere Getirildi Camdan Dışarı baktığında Ormanlık bir alandı burası kapıda duran adamlardan başka kimse yoktu Krem rengi Koltuğa oturdu Zeliha Sağına soluna baktı O öyle bakınırken Arslan bey geldi yanına sinirli sinirli bakıyordu Arslan bey ona Yanına doğru yürüdü ve karşısında Duran tekli koltuğa oturdu Arkasına yaslanıp Bacak bacak üzerine oturdu

"Kardeşim nerede Ateşi nereye götürdünüz... Söyle " Dedi Zeliha sinirle bağırarak kocaman açtı gözlerini

"Ateşten haberim yok... Ama kardeşin yaşıyor ölmedi merak etme ama Eğer arkadaşın Sana karşılık davayı kapatırsa bende kardeşini sana getireceğim" Dedi Arslan Bey ve ayağa kalktı

Ayağa kalktığı an Zeliha hemen kalkıp Tam önüne dikildi gözlerini gözlerine devirerek Konuştu onunla Ne pahasına olursa olsun asla Bunu yaptıramazdı Zeynep Avukata ve böyle birşey asla isteyemezdi

"Sen ne sanıyorsun yaa kendini Hmm... Padişah kral falan mı... Asla Böyle birşey yapmaz Avukat hanım anladın mı" Dedi Zeliha sinirle gözlerini açıp baktı ona

"Ben zaten kralım... Ben ne diyorsam O olacak Sakın İnkar etme... Seni öldürür Köpeklere yemek diye Veririm... Çekil şimdi ayağımın altında ezilme" Dedi Arslan bey sinirle Ve ayrıldı oradan

Zeliha Sinirle masa üzerinde duran vazoyu ve Aksesuarları devirdi Elleri ile Sinirle bağırıp çağırdı Oturup Sinirle ağlamaya başladı

"Manyaaakkk!!! AaaaAa!!... Allahım yardım et Delireceğim artık" Dedi Zeliha Oturup ağlamaya başladı

Kâfi dünya Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin