Bir Papatyanın Karanlığı

152 9 1
                                    

Her insan her rengi bir anlamı olduğu ya da bir anlam taşıdığı için sever. Belki de bir rengin insan için çok anlamı olmalı ya da olmamalı !

Her renk kendi halinde güzel ki.

Renkleri sevmek için nedenlerimiz olur bazen,maviyi gökyüzü için, yeşili doğayı simgelediği için , siyahı ise karanlığın rengi olduğu içindir, bazen bu nedenlerimiz. Bir de her rengin bize anlattığı çok özel şeyler vardır.

Şunu da biliriz ki Kırmızı'nın tıpkı aşkı anlattığı gibi nedenler...

Bazı renkler de vardır hani hiç kimsenin sevmediği çok az kişinin sevdiği kimsenin bir anlamını bulamadığı .

Ben öyle bir renge vuruldum ki işte sadece herkes için değilde kendim için anlam taşıyan bir renge..

İçinde tutup , sadece dışına vuran bir renge aşık oldum ben.

Özelliğini hiç kaybetmemesi ve benim için hep özel kalması dileğiyle.

Hani bazen birisi girer hayatınıza o sizin ayrılmaz bir bağınız,canınız,kanınız olur.

Her zaman güvenirsiniz ya ona. Hep seversiniz onu..

Hayatınızda sadece bir kere olur ve hayatınızda kalır ya o insan..

Bu ''Papatyalara Aşık Olan Kız'' tam bu anlattıklarımın masalı işte.

Hepimiz çok sevicez bu hikayeyi..

Tıpkı bizim birbirimizi görmedende sevebildiğimiz gibi.

Turuncuya Aşık Olan Bir KızSanırım insanın en çok ihtiyaç duyduğu şey babasının sıcaklığıdır. En cokta kız çocukları için.. Mesela babası tarafından sevgi görmeyen kızlar asla büyümezler. Asla kendilerine güvenmezler. Asla kendilerine inanmazlar.

Çok az sayıda kişi vardır babası olmadığı halde büyümeyi başaran, belkide hiç yoktur, bilemiyorum. Ama bildiğim çok iyi şeyler var, mesela eğer babanız yanınızda yoksa, hiç olmadıysa, varlığını hiç hissetmediyseniz, öldüyse, hayatta olduğu halde sizin için bir ölüyse,

Kanatların kırılır uçamazsın, dizlerin kanar silemezsin, düşersin kalkamazsın, ağlarsın ama göz yaşını kimse silmiyordur, bu koca dünyada tek başına kalırsınız.. Sırf babanız tarafından sevilmediğiniz için asla kimse tarafından sevilmeyecekmiş gibi düşünürsünüz, bu o kadar boktan bir duygu ki...

Bunu babasız büyüyen koşulsuz herkes yaşamıştır..

Ve bu duygu onlara çok tanıdıktır.. Ve sonra kanadı kırık bir şekilde alçaktan uçmayı ögrenirsiniz , dizlerinizi silmeden de yürümeyi , düştügünüzde tutunmadan kalkmayı , ve gözyaşlarınızı kendiniz silmeyi, sevgisiz de yaşayabileceginizi ögrenirsiniz. Bütün bunları ögrendiginizde artık güçlüsünüzdür. Birde sahte bir gülümseme takınırsınız, çünkü artık daha güçlüsünüzdür zamanla kahkaha atmayı bile ögrenirsiniz. Kendi yolunuzu kendiniz çizersiniz , karanlıktasınızdır ışığınız yoktur.. Ama hepsinin üstesinden gelirsiniz.. İçinizde fırtınalar kopar, içiniz parçalanır ama kimse bilmez.. Çünkü kimsenin uÇünkü kimsenin umrunda olmazsınız. Sevilmediginizi düşünürsünüz. Ve sırf sevilmediğiniz için yok olmak istersiniz.. Hic yaşamamış gibi hiç doğmamış gibi.. Yok olmak..

Ben papatyaların kızı.. Ben papatyalara aşık kız.. Ben yazarak iyileşen kız. Ben kalbimize dokunucak kız. Ve ben asla büyümüyecek kız çocuk..

Sizin bir çoğunuz aslında beni tanıyorsunuz. Kimileriniz eski yazdığım hikayelerden, kimileriniz kendinizden.. Burada yeni degilim. Çok kısa zaman önce bir çogunuzun sevdigi hikayeyi yazan biriyim. Ama şimdi çok farklı bir hikaye ile geliyorum sizlerin karşısına bir daha.. "Bir Papatyanın Karanlıgı" kalbi olan herkesin kalbine dokunacak bir hikaye.. Herkesin mutlaka kendisinden bir şey bulacağı bir hikaye.. Ama en çokta papatya aşıklarının ve eksik büyüyen çocukların kalplerine dokunacak bir hikaye.

Papatyalara Aşık Olan Bir kız.

Kitap TanıtımlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin