4-O Benim Sevgilim.

199 10 9
                                    

Multimedya: Tuana

Neden onlara güvenmememi söylemişti ki? Benim gibi bir kıza o gözle bakmayacaklarını biliyordum. Çok zenginlerdi. Yoksa organ kaçakçısılar mı? Belki de böbreklerimi çalacaklar. Ya da fuhuş mu yapıyorlardı? Bir el yüzümün ortasında şakladı. Evin önünde olduğumuzu gördüm. Tam arabadan inmek için kapıya uzanmıştım ki bileğimden beni yakaladı.

"O tip çocukların senin gibilerle işi olmaz." Kaşlarım çatıldı. Neden sürekli beni aşağılıyordu? Çünkü sesimi bile çıkarmıyordum. Bağırarak konuştum.

"Evet, biliyorum o kadar yakışıklı bir erkeğin bana bakması çok imkansız değil mi? Beni bu kadar küçük gördüğün ve kız bile olmadığımı her an yüzüme vurduğun için teşekkür ederim." Hızla arabadan indim ve kapıya ilerledim. Zile ardı ardına bastım. Pamir gülen bir suratla kapıyı açtığında onu kenara ittirip yukarı çıktım. Eğer biraz daha orada dursaydım yere oturup ağlayacaktım. Odama girdiğimde kendimi yatağa attım. Çirkin olmaktan nefret ediyorum. Duvara bakıp uzun süre düşündüm. Kapım tıklandığında derin bir nefes aldım. Kapıdan daha önce hiç görmediğim bir kız girdi. Yoksa Pamir'in sevgilisi miydi?

"Gelebilir miyim?" kafamla onu onayladığımda içeri girdi ve kapıyı ardından kapattı.

"Sümer ben. Kamer'in kız kardeşiyim. Onun adına özür dilerim." Dediğinde biraz şaşırmıştım ama suratına daha dikkatli bakınca abisinin kopyası olduğu anlaşılıyordu. Kahverengi derin gözler, harika düzlükte kahverengi saçlar, uzun sert bir yüz...

"Sorun değil haklıydı." Hızla karşı çıktı.

"Ne kadar güzel olduğunun farkında değilsin. Kimse farkında değil." Yanıma gelip gözlüklerimi çıkardı ve saçımı saldı.

"Benim yeni modelim ol." Kaşlarımı kaldırıp ona baktım. Model mi?

"Evet, benim bir modellik ajansım var." Ben nasıl model olabilirdim ki?

"Ben mi?" kahkaha attım.

"Bak hiç değilse yarın gel. Bizim kuaförle biraz zaman geçir ve seninle alışverişe gidelim. Seni baştan yaratabilirim."

"Yarın gelemem, okulum var." Kafasını hızlıca salladı.

"Bu hafta sonu o zaman." O kadar hevesliydi ki onu kıramazdım. Sonucunun hüsranla sonuçlanacağını bilsem bile.

"Görüşürüz." Gelip yanağımı öptü ve koşarak merdivenlerden indi. Ardındansa bir kapı sesi...

Sanırım artık aşağı inmemin vakti gelmişti. Akşam yemeğini hazırlayacaktım. Merdivenlerden indiğimde korkulukların önünde iki yakışıklı erkek duruyordu. Pamir Kamer'i koluyla dürttüğünde konuşmaya başladı.

"Şey, ben öyle demek istemedim." Kafamı salladım.

"Önemi yok Kamer. İstediğiniz bir yemek var mı akşam için?"

"Ben patates kızartması istiyorum." Dedi Kamer hemen. Pamir tekrar kolunu dürttüğünde

"Yani lütfen." Dedi. Kıkırdadım.

"Sen ne istersin Pamir?" kafa sallayıp fark etmez dedi.

Bende mutfağa daldım. Hemen bir makarna yaptım ve yanına patates kızarttım. Dolaptan hazır köfte de bulduğumda her şey tamamdı.

"Kamer, Pamir sofra hazır." Kendimi birden anneleri gibi hissettim ve bu beni güldürdü. Pamir sofrayı görünce sol yanağımdan uzun uzun öptü. Kamer de biraz çekinerek sağ yanağıma kısa bir öpücük bıraktı. Çekilmeden önce fısıldadı.

BAŞLANGIÇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin