3.Bölüm🕊️

65 7 4
                                    

Kendimi kötü hissediyordum. Mide bulantısı, halsizlik, karın ağrısı gibi karmaşık bir durumdaydım.
En yakın arkadaşım Barış genel cerrah doktoru arkadaştan öte benim kardeşim hemen onu aradım.
Mert yanıma gel kardeşim sen dedi.
Ben bırak kötüye bir şey olmaz diye geçiştirirken telefonun diğer ucundan bana saydırıyordu. Telefonu kapat bir kahve ısmarlarsan geliyorum dedim kapattım...

Tahliller, ultrason, muayene derken apandisit ameliyatı olmam gerektiğini söyledi.

Hemen yatışım yapıldı. Bu koşuşturma da oyuna giriş yapamadım tabi Melis de habersiz çok merak ediyorum.
Beni düşündü mü? Merak etti mi?

Barış telefonu da elimden aldı. Ameliyata hazırlıyoruz seni hadi bakalım derken ben söylenip duruyorum bir oyuna giriş yapsam içim rahatlayacak.

Operasyona girip çıktım. Kendime gelmem vs derken bir günümü neredeyse oyunsuz geçirmiştim. Gece 23.00 gibi oyuna giriş yaptım.

Paşa Mert neredesin? Sesin soluğun çıkmıyor diye mesaj atmış.

Melis aktif değildi. Sunucu da arkadaşlar öğrendiler geçmiş olsunlar falan filan benim aklım fikrim Melis de oyunda aktif olmayınca birazda ağrım olunca uyumaya karar vererek oyundan ayrıldım.

Barış o gece hastane de yanımda kaldı. Sabah son kontroller yapıldıktan sonra bana bir hafta rapor verdiler ve taburcu oldum.

Kontrol hasta çıkış işlemleri derken oyuna giriş yapamadım.
Aklım fikrim oyunda Melis sunucuda klan da yazılanları okumuştur şimdi öğrenmiştir diye kendi kendime konuşuyorum.

Eve geçiş yaptık. Bir hafta nasıl işimden uzak kalacaktım onu düşünüyordum.
Barış yerimi hazırladı. Hemen bir çay demleyip kahvaltı hazırlayım diye mutfağa gitti.
Hemen yerimi alıp oyuna giriş yaptım.

Melis: Mert geçmiş olsun. İyi misin?

Melis: Sen yalnızsın da yanında arkadaşın var mı? Kim bakıyor acaba

Melis: Keşke yanında olabilsem...

Allah'ım beni düşünmüş bu kadar düşünüp meraklanacağını bilseydim daha önce hastayım derdim.
Damarlarıma yayılıyor bu kıza olan sevgim adı aşk bunun başka bir tarifi yok.
Her geçen gün, her saat, her dakika, her salise yakından görmediğim dokunmadığım sesini duymadığım kişiye bağımlı hale geldim.

Ruh hastası bir adam mıyım?
Kendimi sorguluyorum anormal bir durum ama buna ne denilirse denilsin teşhis'im ortada adı aşk saf sevgi...

Mert: Teşekkür ederim.

Mert: iyiyim evdeyim. Arkadaşım var yanımda bana çok iyi bakıyor merak etme tabii Barış yerine sen bana baksan çok daha iyi olurdum?

"Oyundan hiç ayrılmamış,benden gelecek cevap için hazır ol da bekliyormuş.

Melis: Canın acıyor mu? Gerçekten iyi misin? Ailenin haberi var mı?

Mert: Gerçekten çok iyiyim annemi boşuna meraklandırmak istemedim üzülmesin zaten minik bir operasyon diyelim.

Melis: iyi ol çok şükür.

Ben de sana hastayım bir bilsen... İyileşme sürecim de Melis üzerime titredi. Telefondan bu kadar ilgilenebiliyorsa yanımda olsa nasıl ilgilenir nasıl bakardı bilemedim.

Bu hastalık sürecinde çok yakınlaşmıştık.
Melis'e sürekli yoklama çekiyordum. Oyunda benim aktif oyuncu olduğumu biliyordu.
Sunucu da diğer kız arkadaşlarla da sohbet ediyordum. (Beni bu durumdan dolayı kıskanıyor ve rahatsız oluyordu buna da emindim.)
Nabzını yoklamak için ben aşık oldum bu oyunda hoşlandığım ben de kelebekler uçuran yabancı madde gibi bağımlısı olduğum damarlarım da yayılan biri var diyorum.

İyi ben tanıyor muyum? diye sorular yöneltiyor ben de açılacağım çok az kaldı o zaman öğrenirsin diyorum.
Ondan tam istediklerimi alamıyordum.

Barış'ın kız arkadaşı Yalova da ziyarete gideceğim Mert haftaya hafta sonu birlikte gidelim mi? dedi.

Dedim olur gideriz gel zaman git zaman ben plan yaptım.
Yalova Bursa'ya yakın oradan Melis'in yanına da uğrarız hatta güzel bir tek taş yüzük seçip gideyim evlenme teklifi ederim dedim.

Çıkayım karşısına kelebeklerin sahibi sensin şu kalbimde ki senden haberin olsa inan delirirsin taşıyamazsın diye haykırıyım arka fonda da ( Çelik -Benimle Evlenir misin?) parçası bana eşlik etsin diye planlar hayaller kurdum.
Gitme zamanımız gelmişti. Yalova yolcuları yola koyuldu.
Melis'e yazdım artık sürekli muhabbet ediyoruz.
Arkadaşım ile Yalova'dayım senin için uygunsa buralara kadar gelmişken seni görmek isterim dedim.
Müsait olmadığını söyledi. O kadar çok isterdim ki ama mümkün değil dedi.

Ben yıkıldım tüm enerjim hevesim hepsi yerle bir oldu kala kaldım.
Hayallerim yıkıldı yüzüğüm de hazırdı ben de hazırdım moralim çok bozuldu. Olanı biteni Barış 'a anlattım hiç söz etmemiştim.

Mert ben senin en yakın arkadaşınım bana neden söylemedin bana da mı? Sürpriz yapacaktın? Ne değişik adamsın diye bir kamyon laf etti.

İstanbul'a gece dönmüştük hemen bir duş alıp hazırlıklarımı yapıp yatmıştım.
Ertesi gün Melis durgundu. Yazışmalarından anlıyordum.
Bir şey vardı.

Melis: Mert senin hoşlandığın kişi bendim dimi? Diye sordu;

Evet dedim.

Melis: ben nişanlıyım dedi.

Ne!!! Allah kahretsin nişanlı mısın? Ama neden bana daha önce söylemedin.

Nişanlı bir bayan aklımı oynatacağım o zaman benimle neden ilgilendin? Neden benimle konuştun? Neden vakit geçirdin neden kafayı yiyeceğim.
Aklımdan saniyeler içerisinde neler geçti neler o kadar çok şey düşündüm ki konduramadım.

Melis: Sakın oyundan çıkma özür dilerim. Sen de hiç sormadın ben de söylemek istemedim o kadar iyi geldin bana gitmenden benimle bir daha konuşmamandan korktum.
Lütfen sana yalvarırım oyunu terk etme beni duyuyor musun?
Benden uzak kalma Mert yalvarırım.

O mesajları sıralarken benim göz yaşlarım kendiliğinden süzülmeye başlamıştı.
Olduğum yerde diz çöküp hüngür hüngür ağladım...
Can yeleğim olur diye düşünürken yara bandım oldu.

Mert: Sana sormadım çünkü hayatında birisi olsa ya da nişanlı olsan benimle konuşmaz. Tanıştığımız da da açıkça dile getirirsin diye düşündüm. Sen benimle konuşunca ben bilemedim.

Dünyam başıma yıkıldı, ben onun büyüsüne kapılmıştım. Kendimi ona odaklamıştım merkezimdi.
Ne yapacaktım ben şimdi...

Mert: Bana biraz zaman tanır mısın? Oyundan çıkmam gerekiyor. Kendime gelmem lazım.

Melis: Allah benim belamı versin. Mert sakın sakın sakın gitme yalvarırım gitme beni bırakma yine burada yanımda kal hep

Melis: Mert neredesin? Sana yalvarıyorum çok özür dilerim.

Nişanlıyım demesi yüzüme tokat gibi inmişti içimden çıkmıyor hazmedemiyordum.
Onunla gezmek isteyipte gezemediğim bir sokak var içimde sokağın tavanı kadar severken çıkmaz sokak oldu. Gezeceğimiz sokaklarda hamal oldum ağır geldi taşıyamadım sevdamı büyütemedim.
Bu aşk buraya kadarmış dedim kendime o başkasının senin olmadı olmayacakta...

Bazı aşklar beladır. En güzel belam olarak kazıdım kalbime.

Olanı biteni gözden geçirdim düşündüm ürkek kuş gibi çekip gitmelerinin nedeni anlaşıldı dedim. Puzzle ın boş kalan parçaları yerine oturdu. İş yerinde kimsecikler yok yanında rahatça benimle konuşabiliyor. Eve geçince onunla pazar günleri gelmeyişinin sebebi de belli oldu.
Ben de kafam da ne senaryolar kurdum durdum aptal ben kendimi çok kötü hissediyorum.

Sanki içimde ki bütün harfleri kaybetmiştim bir şeyleri toparlayıp ne diyeceğimi ne yapacağımı bilmiyordum. Kamuran Akkor dinlemek geldi o an içimden bindim aracıma gereksiz yol almaya başladım son ses parçamla göz yaşlarım yolculuğumda eşlik ettiler bana beni yalnız bırakmadılar...

ÇULHAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin