Die Hard, Love Hard - Snamione

3. Bölüm - Karşılıklı Şikayet

Harry Potter kahvaltı için büyük salona girdiğinde güne en az kendisi kadar moralsiz başlamış biri daha olduğunu görerek içini çekti. Böyle anlarda Ron' un neşesini arıyordu. Hermione tabağındaki yumurtayı linç etme girişimiyle meşgul olduğu için arkadaşının yanına oturduğunun fark etmemişti. Harry sırıtarak " O yumurtanın Severus Snape olduğunu farz ediyorum. " deyince sıçrayarak arkadaşına döndü. " Harry! Senin seçmelere gideceğini sanıyorum. " " Gideceğim ama boş karınla yeteneksizlikle baş edilmiyor Herm. " Genç kız gülerek tabağına döndü.

" Ne yaptı? Puan mı kırdı?"

" Aslında şu ana dek çalışırken hiç puan kırmadı." 

Elini boş ver anlamında sallayarak tabağını itti. " Ben olsaydım çoktan birkaç yüz puanımız gitmişti. " Hermione sırıtarak arkadaşına bakarken malum kişi salona girdi ve genç kızın gülümsemesi dudaklarında soldu. Severus ona dönüp bir kez bile bakmadan öğretmenler masasına yürüdü. Adamın her bir cümlesi lanet gibiydi ama pes etmeyecekti. Madem gerçekleri konuşmayı bu kadar çok seviyordu, gelecek sefer ona gerçekleri gösterecekti.

************************

Harry ve Hermione Quidditch sahasına vardıklarında Gryffindor takımı çoktan hazırlanmış kaptanlarını bekliyorlardı. Ron ve onun gibi hasta olan iki oyuncuları yüzünden takımda eksik vardı. Bu günkü seçme önlerindeki zorlu Slytherin maçı için de çok önemliydi. Harry içinden ' Neyse ki Malfoy yok ' diye geçirdi. Malfoy' suz Slytherin yarı yarıya yenilmiş sayılırdı zaten. Hermione tribünlerde beklerken Harry teker teker oyuncuları takımda denedi. Sonunda Dean Thomas, Seamus Finnigan ve üçüncü sınıflardan adı Nick olan bir çocuk takıma seçildiler. Harry' i sıkı bir antrenman programı bekliyordu.

************************


Hermione Severus' la birlikte iksirleri dağıtırken bazı öğrencilerin durumlarının daha iyi bazılarının ise daha kötü olduğunu fark etmişti. Örneğin kusma ve uzuvlarında şişmeler olanlar iksirlerine kakule katılmasından sonra düzelme kaydetmişlerdi. Ancak ateş ve psikozu olanlar iksirlerine lilyum katılmasından sonra daha da kötüleşmişlerdi. Hermione bunu anladığı anda Severus' la göz göze geldi. Genç adamın da aynı şeyi düşündüğü belliydi. Bu gece iksirlere lilyum katılmayacaktı. 

Hermione her zamanki ilgisiyle Ron' un başına giderken Severus Draco' nun dört bir tarafı perdelerle kapatılmış yatağına yaklaştı. Perdeleri sertçe açınca Draco yatağının ucuna kadar kaçmıştı. " Bütün gün perdelerin arkasına mı saklanıyorsun Draco? " Göz bebekleri normalin iki katı büyümüş delikanlıya bakarken ilk kez endişeliydi. Bu gözlerde şimdiye dek hiç görmediği korkunun izlerini görüyordu. " Onları göremem... Özellikle de onu... Yoksa ya onu öldüreceğim ya da ırzına geçeceğim. " Severus kaşlarını çattı. " Weasley' den mi bahsediyorsun? " Draco kollarını dizlerine sararak başını salladı. " Kahretsin... Diğerleri senin kadar tehlike arz etmiyor. Gücünü kontrol etmelisin Draco. Asan olmasa bile sen güçlü bir büyücüsün. Senin için bir iksir hazırlayacağım. Bu... Özel isteklerinibastıracak bir şey. " Draco biraz daha sakinleşir gibi olunca onu bırakarak her ihtimale karşı perdeleri geri kapadı.

Hermione Ron' a iksirini içirmişti. Çok ateşi olmasına rağmen gülümsemeye çalışan Ron " Seçmeler nasıl gitti? " diye sorunca Hermione kendini zorlayarak gülümsedi. " İyiyidi. Senin pozisyonu Seamus aldı. Ama senin kadar iyi değil elbette. " Delikanlı iltifata memnun olarak gülümsedi. Severus' un sabırsızlandığını belli eden iç çekişini duyunca Hermione Ron' un alnını öperek tekrar geleceğini söyledikten sonra genç adamı takip etti. Kızıl saçlı delikanlı ise onun ardından parmaklarını yavaşça alnına koymuştu.