Hermione ortak salondaki kanepeye oturmuş, etrafta koşturarak daha sabahın bu erken saatinden başlayarak akşamki baloya hazırlanan arkadaşlarını ve diğer öğrencileri seyrediyordu. Okulun çoğu yeni yıl tatili için ailelerinin yanına gitmiş olsa da Hogwarts' ta kalan öğrenci sayısı hiçte az değildi. Hasta öğrencilerin en yakın arkadaşları genellikle kalmayı tercih etmişti. Ayrıca ailelerinin yanına gidemeyen Harry gibi öğrenciler de vardı. Harry' i düşünürken arkadaşı yanına en az onunki kadar sıkılgan bir suratla oturdu.
" Ron bu baloyu kaçırdığı için çok üzülecek. Okuldaki son balomuz olacaktı."
" Ben de onun bizimle olmasını isterdim Harry. Hem zaten ben... Ben de seninle olamayacağım."
Harry ilgiyle Hermione' ye döndü. " O konuyu konuşamamıştık. Ne yapacaksın? Snape' le baloya gitmek... Merlin... Ron bunu duyarsa... " Hermione gülümsedi. " Duymayacak merak etme. Ama ne yapacağımı, nasıl davranacağımı gerçekten bilmiyorum. Sizinle... Belki de Ron' la giderim diye aldığım elbiseyi şimdi onun için giymem gerekecek. " Harry muzipçe sırıttı. " Çok mu seksi? " Hermione arkadaşının omzuna vururken Harry kıkırdıyordu. " Çok komik. Sen ne yapacaksın peki? Birini davet ettin mi? " Harry doğrularak etrafı kolaçan ettikten sonra Hermione' ye eğildi. " Hayır, tek başıma geleceğim. Belki seninle birkaç dans ederim ama sonra balodan kaçacağım. Profesör Dumbledore ile özel bir göreve gideceğiz. " Hermione heyecanla Harry' e sokuldu.
" Ne görevi?"
" Bilmiyorum ama belki de bir hortkuluku yok etme görevi olabilir. Çok heyecanlıyım ama aynı zamanda korkuyorum da."
" Yanında Dumbledore varken kimse hatta adı anılmaması gereken kişi bile sana dokunamaz Harry."
Harry doğrularak etrafına bakındı. " Seni ve Snape' i kimse bilmiyor değil mi? " Hermione gözlerini devirdi. " Bilselerdi beni böyle rahat bırakırlar mıydı sanıyorsun? " Harry sırıtarak " Snape' i takım elbise içinde görmek için çıldırıyorum. " dedikten sonra düşüncesi bile onu güldürüyormuş gibi kahkaha atarak uzaklaştı. Hermione içini çekerek arkasına yaslanmıştı. Doğrusu o da bunu merak ediyordu...
**************************************
Ron yatağına geri döndüğünde Draco' yu kendi yatağında otururken bulmuştu. Perdeleri çekili değildi. Sarışın delikanlı eğilmiş, dirseklerini dizlerine dayamış, başını eğilmiş ve kavuşturduğu ellerine bakıyordu. Ron ıslak kızıl saçlarını karıştırıp kendi yatağında oturarak etraflarına bakındı. Draco şu anda etkiye çok açıktı. Başını eğerek onun yüzüne bakmaya çalıştı. " Malfoy? Neden perdelerinin arkasında değilsin? " Draco inatla başını kaldırmadı ama ellerini daha da sıktığını fark etmişti. Ron çoğu öğrencinin kahvaltısını yaptığını, Madam' ın ortalıkta dolaştığını bildiği için ona fazla yaklaşamazdı ancak yine de kalkıp onun yanına oturdu. Draco' nun bedeni müthiş derecede kasılarak ondan biraz geriye doğru kaymıştı. Kızıl saçlı delikanlı kaşlarını çattı.
" Neyin var?"
" İyiyim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Die Hard, Love Hard - Snamione
FanficNedeni bilinmeyen amansız bir hastalık Hogwards'ı sardığında, Draco Malfoy ve Ronald Weasley dahil olmak üzere pek çok öğrenci yavaş yavaş karantinaya alınmaya başladığında tek kurtuluş ümidi Severus Snape'in deneyimli ellerindedir. Ancak Snape bir...