2

1.9K 237 296
                                    

"Oğlum hadi kalk"

"Beş dakika daha"

"Bes dakika falan yok kalk"

"Kalktım"

Ayılmak için bir kaç saniye etrafa mal mal baktım. Beynim yerine geldikten sonra yüzümü yıkayıp aşağı indim. Sakin bir kahvaltı ettik.

"Anne ben bugün arkadaşlarımla dışarı çıksam bir sorun olur mu?"

"Bu hafta istediğin kadar çık haftaya vaktin olmayacak zaten"

Ardından bana göz kırptı. Bu herşeyde yardım etmek zorundasın demek oluyordu. Sıçtım.

"Anne ben bu evleneceğin adamla düğünden önce tanışabilecek miyim?"

Konuşurken düğünden önce kısmını bastırarak söylemiştim. Üvey babam olacak sonuçta, önceden tanıyıp sevmem gerek.

"Tanışırsın oğlum hatta istersen buluşma ayarlaya biliriz"

"Olur istediğiniz zamana ayarlayın. Ben şimdi üstümü değiştirip çıkıyorum. Ararsan ve acmassam diğer arkadaşlarımı ara. Bi önceki gibi kriz geçirme"

"Terlik geliyor"

"Kaçtım"

Terlik adı verilen hızı saatte 64739201736372927739 km/s olan altı demirden yapılmış ekstra can acıtıcı ve hedefini tam on ikiden vuran bir masum görünen silahtan kaçmak için uçarak odama çıktım.

Dolabımın kapağını açıp önünde oturmaya başladım. Ne giyeceğimi bulamadığım zamanlarda hep bu şekilde otururdum. Çünkü why not?

Yarım saat dolabıma aşk dolu bakışlar attıktan sonra ne giyeceğime karar vermiştim. Üstüme beyaz renkli üstünde küçük ve saçma desenler olan bir gömlek, altıma da dizlerimin biraz üstüne gelen siyah renkli bir şort giydim.

Telefonumu da aldıktan sonra hızlıca odadan çıktım. Bizimkilerin gezeceğimizden haberi yoktu. Çünkü haber verirsem kabul etmez ve gelmezlerdi. Bende bu ihtimali göz önünde bulundurarak ajanlar gibi baskın yapacaktım. Bugün de ajan olduk iyi mi?

"Anne ben çıkıyorum"

"Tamam dikkat et kendine"

Annemin dikkat et mesajını da aldıktan sonra ayakkabılarımı giyip motoruma atladım.Şu motor benden ne çekti be.

Hızlıca ilk olarak Jeongin'in evine sürdüm. Eğer o kabul edersen diğerleri zaten etmiş demekti bizde. Pek karşı gelemiyorduk Jeongin'e.

Evinin önüne gelince motoru bir köşeye park edip kilitledim. Ardından hızlıca Jeongin'lerin dairesine çıktım. Bir iki kez kapıyı tıklattıktan sonra Bayan Yang kapıyı açtı. Hepsinin ailesi beni öz oğlu gibi severdi. Nedenini bilmiyorum.

"Hoşgeldin oğlum Jeongin içerde geç buyur"

"Hoşbuldum"

Nezaketen başımı eğip içeri geçtim. Büyük ihtimalle Jeongin hâlâ yatağında bebek mavisi pijamalarıyla yatıyordur.

Hızlıca odasına gidip gülle atar gibi kapıyı açtım. Zaten yatağının kenarında olan Jeongin, benim içeri bok varmış gibi dalmam ile yere yapışmıştı. Saftirik ekmek.

"Neden birden içeri dalıyorsun? Ödüm koptu"

"Özür dilerim bilerek oldu. Hadi kalk"

Jeongin'in elinden tutup kaldırdım. Bana 'Ne var,neden geldin?' bakışları atıyordu. Çok ayıp bebek ekmek ellerimde büyüdün sen.

"Hyung konuşacak mısın yoksa mal mal bakışma devam mı edeceğiz?"

"Pardon dalmışım. Ben şey diyecektim acaba hep beraber gezmeye mi çıksak?"

Şifren Ne? // MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin