İşe başlayalı yaklaşık 1 hafta oluyordu ve git gide alışmaya başlamıştım.
Diğer bir alışkanlığım ise Barıştı. Evde görüyordum, bize geldiğinde. Instagramda görüyorum. Tesiste görüyorum. İçinde bulunduğum her yerde onu görüyorum, görmediğim de gözlerim onu arıyor.
Beni kendine alıştırmıştı ve alışkanlıklarından çok zor vazgeçen biriydim.
Bugün Zeynep'in de izin günü olduğu için bizde buluşup sonrasında sahile gidecektik.
Zeynep gelmeden hazırlanmamın benim için daha iyi olacağını bildiğimden odama gitmek için ayaklandım.
Her zaman siyah giyinen biri olarak biraz farklı giyinmek istemiştim. Hava fazla soğuk değildi, tişört giyip üzerime bir ceket alsam üşümezdim.
Pantolon seçip ona uygun bir üst seçmek istiyordum. Siyahları en başından elemiştim. Siyahları elediğim için seçenekte hâliyle azalmıştı.
Sonunda beyaz kargo pantolon seçip tişört seçmeye geçmiştim.
Tişörtüde seçtikten sonra geriye sadece uygun bir ceket seçmek kalmıştı. Ceketin siyah olması sorun olmaz diye düşünerek, siyah deri cekedimi aldım.
Kombininin hazır olduğuna emin olup, giyinmeye başladım.
Üzerimi giyindikten sonra ayna karşısında kendime birkaç övgü yağdırmıştım.
Aynanın karşısından çekilebildiğimde kendim ile gurur duymuştum.
Banyoya gidip saçımı düzleştirmek için, saç spreyimden sıktım ve taramaya başladım.
Düzleştirici ısındıktan sonra saçlarımı ikiye ayırıp düzleştirmeye başladım. Saçlarım pek uzun sayılmazdı, omzunun biraz altındaydı.
Kısa saç kullanmayı sevdiğimden bu uzunluk bile fazlaydı ama böyle kullanmak içime sinmişti.
Saçım ile olan işim bittikten sonra düzleştiriciyi dolaba koyup banyodan çıktım.
Şimdi sadece makyaj yapmak kalmıştı. Hep sade makyaj yapıyordum çünkü abartıya kaçtığımda resmen bir palyaçoya dönüyordum.
Yüzüme nemlendirici kremi sürüp, bir süre yüzümün kremi emmesini bekledim.
Far, allık, rimel ve gloss sürüp işimi halletmiştim.
Kombinime uygun bir makyaj yapmaya çalışmıştım. Ama ne kadar başarılı olduğum tartışılırdı.
Saat 14.54'tü, birazdan gelmesi gerekiyordu. Öbür türlü saat çok geç olacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
elmalı kurabiye, barış alper yılmaz
Fanfictionsıcak nefesini, dudaklarını ve tenini yüzümde hissedince anlamıştım. ben bugüne kadar hep üşümüştüm, herkesin sıcaktan yandığı yaz aylarında bile ben soğuktan donuyormuşum aslında. beni ısıtabilecek tek varlık oymuş meğer. ben çok geç anlamışım, ben...