"işte sonra canım okuluma başladım" dedim doktora karşı yüzümü buruşturarak
"O okulu hiç sevmedim."
"Lanet olası bir okul." aklıma geldikçe ürperiyordum...
...
Kapım tıklandığında aynadan son kez kendime baktım ve yerde duran çantamı takıp derin bir nefes aldım, işte başlıyoruz.
Kapıyı açıp beni bekleyen uşağa baktım. "hazırsanız gidiyoruz"
Kafa sallayıp uşağı takip etmeye başladım. Evin kapısından arabayı ve Korayı görünce uşağa dönüp
"Bundan sonrasını kendim hallederim"dedim.
Uşağın kafa salladığını görünce arabaya doğru ilerledim.
Arabanın yanına geldiğimde Koray "günaydın deli kız" deyip sırıtınca bende onun gibi arabaya yaslanıp
"sensin o deli."
Hiç bir şey demeyip içten içten gülmeye devam etti. Buna sinir olsam da bir şey demedim.
Hevesinde kapıdan çıkıp buraya doğru geldiğini görünce arka koltuğa oturup kapımı örttüm.
Koray da sürücü yerine binip kapısını örtünce çantamı kolumdan çıkarıp yanıma koydum ve arkama yaslandım.
Heves de benim gibi arkaya yanıma oturup kapıyı örttü ve hiç bir şey demeden elindeki telefonuna odaklandı.
Bende camdan bakmaya başladım bir yanımız tarla bir yanımız orman gibi ne garip bir yerdi.
...
Araba durunca arabadan inip okula baktım ve kendi kendime mırıldandım.
" Özel Başel koleji"
Heves önümden yürüyüp geçince peşine takıldım arkamızdan da Koray geliyordu.
Birbirimizden çok ayrık ayrık yürüyorduk. Bugün hiç güzel geçmicek gibi hissediyordum. Bugünün çabuk bitmesini istemekten başka çarem yoktu.
Koray okula girdiğimizde bizden ayrılıp başka bir yere gitti ve ben de sessizce Hevesin arkasından onu takip etmeye devam ettim.
Bazıları bize bakıp fısıldaşıyorlardı nedenini tahmin edebiliyordum ama sessiz kalmayı tercih ettim.
Heves biraz daha hızlanıp merdivenlerden çıkınca bende ona ayak uydurdum.
Sınıfa geldiğimizde Heves, cam kenarının oradaki en önden üçüncü sırada oturan saçını kızıla boyatmış kahkaha atarak öndekiyle konuşan kızın yanına gidip elini sıraya yaslayıp kıza doğru eğildi.
Bende onun biraz gerisinden hiçbir şey demeden onu izlemeye devam ettim.
Heves kıza doğru bakıp "git başka bir yere otur" dedi.
Kız pişkin bir edayla gülümseyip "burası benim yerim çok istiyorsan sen git" deyince
Heves kıza biraz daha yaklaşıp sinirle "sana buradan git diyorum" diye tısladı resmen şu an gerçekten çok korkunç gözüküyordu ve her an kızı dövebilirmiş gibi bakıyordu.
Kız pes edip sıradan kalkıp çantasını orta sırada bir yere koydu ve sınıftan çıktı.
Bunun üzerine Heves istifini bozmadan bana dönüp "neyi bekliyorsun, otursana" deyince camın o tarafa çantamı koyup oturdum. O da çantasını koyup yanıma oturdu ve kafasını sıraya koyup yattı.
Zil çalınca herkes yavaş yavaş sınıfa girmeye başlamıştı. Girenler bana bakıyor ve fısıldaşıyorlardı. Onları umursamamaya karar verip önüme döndüm. Hocanın sınıfa girmesiyle herkes ayağa kalktı...
...
Sonunda son derse girmiştik sıkıla sıkıla dersi dinleyip duruyordum. Çok sıkıcı bir gündü gerçekten.
Sıkıntıdan hocayı incelemeye başladım adının Sevim olduğunu öğrendiğim edebiyat hocası gerçekten güzeldi ama işte dersi de bir o kadar sıkıcıydı.
Dar lacivert bir pantolonun üstüne beyaz gömlek giymişti ve kumral saçları salıktı.
Hoca masasından kalkıp tahtaya bir şeyler yazmaya başlayınca hocanın arkasında kalan dolaptaki yansımamı gördüm.
Çok güzel ve bakımlı görünüyordum bu garipti çünkü gelirken makyaj falan yapmamıştım ve şuan son dersteydik normalde böyle görünmemeliydim.
Bir dk dolaptaki yansımada sadece ben vardım niye önümdekilerin yansıması yoktu.
Birden sınıftaki sessizliği fark edip dolaptan gözümü çekip etrafa baktım kimse yoktu sınıf bomboştu.
Korkuyla gözümü kapatıp açtım, nasıl?
Kafamı cama doğru çevirdiğimde yine yansımamı gördüm oldukça netti ama bu sefer saçım başım dağılmış perişan bir ben gördüm.
Kafamı oradan çevirip yine etrafa baktım kalbim çok hızlı atıyordu etrafa hızlı hızlı bakıyor gözümü kırpıştırıp duruyordum.
Gözümü tekrar kapattım ve derin bir nefes aldım ve mırıldandım.
"Bunlar gerçek değil, Bunlar gerçek değil" ve tekrar gözümü açtım.
Hala kimse yoktu gözümü kapattım ve başımı hızlıca iki yana sallamaya başladım. Gözümü açtığımda hiçbir şey değişmemişti. Kafamı tekrar cama çevirdiğimde yansımam yoktu.
Camdan bakışlarımı çektiğimde yansımamı tam karşımda ayakta canlı kanlı görünce çığlık atıp kendimi olabildiğince cama doğru yasladım ve gözümü sımsıkı kapatıp bağırmaya başladım.
Kalbim deli gibi atıyordu ve korkudan ne yaptığımı bilmiyordum elimle yüzümü kapatıp kendimi korumaya çalıştım.
Zil sesini duyduğumda yüzümdeki ellerimi çekip yavaşça gözlerimi açtım.
Tam karşımda Sevim hoca duruyordu ve ne dediğini anlayamadığım bir şeyler diyordu dediğini anlamakta zorluk çekiyordum sesler buğulu, buğulu geliyordu.
Heves beni sarsarak kendine çevirip bağırdı.
"Esin kendine gel!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUH EŞİM
Paranormal"ruh eşim" Doktor bana bakmadan tekrar sordu "o kim?" gülümsedim "o benim yalnızlığım" "aslında o bir rüya sonra bir kâbus sonrada acı bir gerçek"