Derin bir nefes aldım ve doktor hanımın odasını tıklattım. Gel komutuyla kapıyı açarak içeri girdim.
Doktor beni gülerek karşıladı "hoş geldin şöyle otur bakalım" dediği yere oturup etrafa bakınırken. "hazırsan başlayalım" dedi. Kafa sallayarak "başlayalım" dedim.
Aklıma gelen şeyle duraksadım. Doktor benim başlamamı bekler gibi bana baktı. Kafamı öne eğip nasıl başlamam gerektiğini düşündüm.
Sesim titriyor konuşamıyordum. Doktor benim konuşamayacağımı anlamış olacak ki "bana anlatabilirsin Esin sana yardımcı olabilirim" dedi.
Sürahideki suyu bardağa döküp bana uzattı. Bardaktaki suyu içip derin bir nefes verdim.
"Bugün onu gördüm" dedim ve duraksadım.
Sesim kesik kesik çıkmıştı, gözlerim dolmuştu içim yanıyor kalbim sıkışıyordu.
En sonunda dayanamayıp ağlamaya başladım, parmaklarımı çıtlatıyor ve ayağımla ritim tutuyordum.
Doktorun ayağa kalkıp arkamdan bana güç vermek istercesine sarıldı ve "kimi" diye sordu.
Ağlamam daha çok şiddetlenmişti aynı şeyleri tekrarlıyor kendimi kontrol edemiyordum.
"bu benim suçum değil, bu benim suçum değil..."
Doktor bana daha sıkı sarılmaya başlayınca ondan güç alarak "ben bunu hak edecek ne yaptım" diye bağırdım.
Deli gibi davrandığımın farkındaydım ama kendimi tutamıyordum, bu benim suçum değildi öyle değil mi?
"ben yapmadım, ben niye yapayım ki, hepsi onun suçu, ya da onun değil ona bunu yapmaya zorlayanların suçuydu, evet evet onu bunu yapmaya zorladılar, benim suçum değilse neden beni suçladılar, benim suçum mu hayır olamaz ben bir şey yapmadım"
Doktorun bağırarak "bu senin suçun değildi" demesiyle sustum.
Doktora odaklanmıştım kaşları çatık ayakta bana bakıyordu. Ne zaman geldiklerini fark etmediğim odada onun dışında iki kişi daha vardı. Doktor baş işaretiyle onları gönderdikten sonra yerine oturup bana döndü.
Hiç kıpırdamıyor sessiz sessiz ağlıyordum biraz sakinleşmiştim ama içimde hala bir ateş yanıyordu ve bu acıtıyordu. Acı acı gülmeye başladım.
Gerçekten yavaş yavaş deliriyordum artık "doktorum ben yalnızlıkla lanetlenmişim" dedim sesim titrerken.
"laneti bozarız bizde, her şey yavaş yavaş düzelecek bak görürsün yalnızlık geçemeyecek bir şey değil beraber bunu atlatacağız" dedi.
Tebessüm ettim, ağlamamı kesmeyi biraz da olsa başarmıştım.
"inanması çok zor değil mi? "dedim kafamı öne eğip devam ettim "ben de başta inanmamıştım" ve yine gözlerim doldu kendimi tutmakta zorluk çekiyordum.
"Ama sonra hayat bunun bana gerçek olduğunu acı bir tecrübeyle gösterdi."
Hem gülüyor hem de ağlıyordum artık bütün duygularım birbirine girmişti.
Tabi ya kimi kandırıyordum hepsi benim suçumdu. O beni uyarmıştı, ağlamam şiddetlendi onu düşünmek istemiyordum.
Kafama vurmaya başladım ama bir türlü kafamdan gitmiyordu, kafama daha sert vurmaya başladım.
"Allah kahretsin onu ben öldürdüm."
Ve yine bağırdım "hepsi benim suçum lanetliyim ben."
Ben ne yaptım size "ben onlara ne yaptım bunu hak edecek."
Nefes alamıyordum kalbim çok sert atıyordu o da bunu hak etmemişti. Bir anda gözüm karardı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUH EŞİM
Paranormal"ruh eşim" Doktor bana bakmadan tekrar sordu "o kim?" gülümsedim "o benim yalnızlığım" "aslında o bir rüya sonra bir kâbus sonrada acı bir gerçek"