Taehyung sessizce içeriye girdi ve kapıyı kapattı. Hazırlıklı gelmişti her ne olursa olsun bu kayıtlar silinmiş olacaktı. Arkadaşlarına güveniyordu.Karşısında ona sırıtarak bakan adama yakınlaştı, eğer arasında onu engelleyen bu parça olmasaydı çoktan karşısındaki adamı yere sermişti.
Taehyung derin bir iç çekip adama baktı. "O gün, Jungkook'a ne söyledin?" Adamın yüzündeki gülümseme büyürken kaşları havalandı, zevk alıyordu.
"Gerçekleri anlattım. Bilmeye hakkı vardı, onun suçuydu." Taehyung sinirle dilini yanağına vururken bir yandan sakin kalmaya çalışıyordu, yapacağı şey için erkendi.
Derin bir nefes aldı ve adamdan gözlerini ayırmadı. "Yoksa küçük sevgilin bunu kaldıramadı mı?" Taehyung dişlerini sıkarken sinirle gözlerini kapattı.
"Aptalsın." Sessizce gözlerini açıp adama baktı, ne vardı da kahkaha atıyordu. Taehyung sinirle aralarında duran engele yumruk atarken adam irkilmişti. Esmer olan artık dayanamıyordu.
"Aptal olan ben değilim Taehyung, aptal olan kişi Jungkook." Taehyung elinden süzülen kanları gram umursamazken duyduğu şey ile adama gözlerini dikmişti.
"Onun adını ağzına bile alma sen." Adam gülümserken Taehyung dikkatlice onu izliyordu. "Zevk alıyorsun değil mi? Bütün olanların hepsinden, istediğin şey tam olarak bu."
Adam kafasını olumlu anlamda salladı ve Taehyung'a baktı. "İstediğim şey tam olarak bu değil, istediğim şey hala Jungkook'un elimde olmasıydı, bir şekilde üzerinden para kazanacaktım ama zevk aldığım doğru."
Taehyung sabrının sonuna geldiğini hissediyordu. "İstesende onun üzerinden para kazanamazsın." Adam kahkaha atarken Taehyung'un kaşları havalandı. "Yapmadım mi sanıyorsun?"
Esmer olan duyduğu şey ile donup kalırken adam konuşmaya devam etti. "Onu dövmem yeterliydi, bayıldıktan sonra bir iğneye bakıyordu sadece. Son zamanlarda ondan istememin sebebi diğerlerinin sesini duymak istemesiydi."
Taehyung artık sonuna gelmişti, duyduğu şey ona yeter de artardı. Eline telefonunu aldı ve bir numaranın üstüne tıkladı, telefonun açılmasıyla kulağına götürdü.
"Kameraları devre dışı bırakın." Adamın duyduğu şey ile kaşları havalanırken Taehyung telefonu kapattı. Cebinden bir çakmak çıkardı ve yaktı. Çakmağı tahtaya yakınlaştırıp ateşe verdi ve çakmağı yere bırakarak odanın alevler içinde kalmasına izin verdi.
Adam korkuyla çıkacak yer Taehyung ararken kapıya yöneldi ve adama döndü. "Son gülen iyi güler bay Jeon." Esmer olan odadan çıkarak o adamı ve yalvarışlarını geride bıraktı.
Yakalanmaktan korkmuyordu, her şeyi tam anlamıyla hazırlamıştı çünkü. Adama mesajda dediği gibi kendi elleriyle ölüme itmişti onu.
Karakoldan çıkıp arabasına bindiğinde durmadan titreyen telefonuna baktı. Jungkook uyanmıştı, Taehyung yanında olmadığı için onlarca mesaj gönderiyordu.
Taehyung Jungkook'a birazdan evde olacağını söyleyip telefonunu kapattı. Siniri Jungkook'a değildi ama o adama az bile yaptığını düşünüyordu.
Arabayı çalıştırdı ve sessizce yol aldı. Sessizce yol alsa bile fazlasıyla hızlı sürüyordu. Yola odaklanmıştı, ancak bir anda başka bir arabanın önüne çıkmasıyla son anda frene bastı.
Tamamen ölümden dönmüştü, önündeki araba bir şey yokmuş gibi giderken Taehyung bu yaşananların gerçek olup olmadığını sorguluyordu.
Tek isteği bir an önce eve gidip Jungkook'un yanında olmaktı. Kafasındaki düşüncelerden sıyrılıp yoluna devam etti. Az öncekine göre biraz daha yavaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bad luck || Taekook
RomanceAilesinden ayrı tek başına bir eve çıkan Taehyung, üst komşusunun böyle bir durumda olduğunu nerden bilebilirdi?