0.1

13 3 11
                                    

Herkese merhaba!!! Öncelikle bu benim yayınladığım ilk ciddi kitabım olucak bu yüzden çokça desteğinizi bekliyor olacağım ayrıca bol bol yorum bırakırsanız çok sevinirim.

Hâlâ öğrenci olduğum için, Türkiye de okumadığım için ve insan olduğum için yazım hatalarım olabilir bu yüzden şimdiden hakkınızı helal edin. Eğer göze çarpan büyük yazım hataları olursa yorumlarda uyarabilirsiniz. Yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen.

Başlamadan önce bugünün tarihini yorumlara yazarsanız çok sevinirim!

İyi okumalar!!!

Elimde telefon yaslandığım cam'a iyice sinmiş sabah yapılacak listesinden yapılanları işaretliyordum.

Yatağı toplamak✅
Yüz yıkamak✅
Abdest almak✅
Namaz kılmak✅
Giyinmek✅
Diş fırçalamak✅
Saç toplamak✅
Okula gitmek✅

Bu plansız kendimi çok düzensiz hissederdim ve eğer bunları işaretlemesem her işi yaptım mı diye tüm gün kafayı yerdim. Ben böyleydim. Aslında bazı zamanlar bu planın dışına çıkmayı o kadar istemiştim ki. Önce saçlarımı toplayıp sonra diş fırçalamak mesela. Ya da her şeyi yapıp en son giyinmek. Fakat olmuyordu. Artık nasıl kendimi bu düzene hapis ettiysem bunun dışına çıkamıyordum. Aslında sorsanız şikayetçi değilim. Hayatımı seviyorum ve kendimce tadını çıkarıyorum. Sağlıklıyım, mutluyum, ailemleyim, okula gidebiliyorum. Başka ne isteyebilirim ki? Fakat görünüşümden midir bilmiyorum çoğu kişi bana yaklaşmaktan korkuyor. Lise birde bir arkadaş edinmiştim ve bana başta çok soğuk gözüktüğümü fakat iyi biri olduğumu söylemişti. Sene sonunda ise okul değiştirmişti. O günden beri kendime bakıyordum aynada. Nerem soğuk gözüküyor acaba? Mutlu olunca gülümsüyorum ve övünmek gibi olmasın kendimi güzel buluyorum. Daha önce giyimimde mi sıkıntı var diye düşünmüştüm fakat onda da gariplik hissetmemiştim. Normal bir şekilde giyiniyordum işte. O arkadaşım, Buse okuldan gittiğinde bir süre bunun hakkında kafamı yormuştum ve en sonunda bir cevaba varmıştım. Belki de pek konuşkan olmadığımdandır. Aslında konuşkanımdır ama birisi benimle konuşmaya gelmediği sürece ben kimseyle konuşmaya cesaret edemezdim. Böyleyim, bu halim iyi mi kötü mü bilmiyorum ama böyleyim.

Camdan bakıp okul yakınındaki durağa geldiğimi görmüş otobüsten inmiştim. Artık hafta da beş gün yaptığım bu kısa yolu aşıp okula girdim. Girdiğim gibi ayılmak için büfeye gittiğimde elime sıcak çikolata alıp sınıfa doğru yol aldım. Sınıfa girdiğimde duvar kenarı ikinci sıraya geçtim. Çantamdan ihtiyaç olanı çıkarıp sıcak çikolatamı içmeye başladım. Hava soğuk olsada, sıcak olsada her gün alırdım bu muazzam içecekten. Çikolata ve sütü karıştırmayı kim akıl ettiyse çok iyi akıl etmişti zira bu içecek en güzel içecek olabilirdi. Biten sıcak çikolatanın bardağını gidip çöpe atmıştım. Bileğimde ki saate baktım yerime geri oturunca. Dersin başlamasına yaklaşık on dakika vardı. Tekrar yapmak için çok iyi bir aralıktı. Hemen tarih defterimi açıp geçen haftanın dersini okumaya ve aklımda kendime anlatmaya başladım.

Zil çaldığında üzerimdeki ceketi çıkarmış yandaki boş yere bırakmıştım. Eğer yalnız oturuyorsam bu yeri değerlendirmek en iyi fikirdi. Tarih hocası içeri girdiğinde herkes ayağa kalkmış hocanın oturun talimatını beklemişti. Bu da gecikmemişti. Hocanın yanında ki yaşıtımız olan oğlanı görüp herkes kendi aralarında konuşmaya başlamıştı. Saçları kumraldı, gözleri de kahverengiydi herhalde. Rengini tam olarak çözemesem de o gözler etrafı iyice süzüyordu. Herkesin yüzüne sırayla bakıyordu sanki. Gözleri benimkilerle buluştuğunda nedensiz bir şekilde paniklemiş ve hızlı bir şekilde elimde ki uçlu kaleme odaklanmıştım. Yaptığımın saçma olduğunu anlayıp kafamı kaldırdığımda gülümsediğini gördüm. Gülümsemesi güzeldi. Gülümsemeler farklı olabilir. Bazıları sahtedir, bazıları ise duyguyu yansıtır, bazıları vardır mutluluğu etrafa saçar, bazıları vardır acımamızı sağlayan. Onun gülümsemesini yorumlamam gerekirse, duyguyu yansıtan diye yorumlardım. Bazı insanlar gözleriyle duygularını yansıtır, bazıları gülümsemesiyle. Bazıları vücuduyla yansıtır bazıları ise sözleriyle.

Sen istedin diyeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin