Sekizinci bölüme ayak basmış durumdayız!
Bu bölümü keyifle okumanız dileğiyle. Yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen.
İyi okumalar!
Bu sabah gözlerimi açtığımda ilk defa bu kadar rahat uyuduğumu fark ettim. İlk defa kafamda hiç bir ağırlık hissetmedim. İlk defa ruhumda bir ağlama isteği hissetmedim. İlk defa kalbim ağır kalkmadım. Ve biliyor musunuz? Bu o kadar iyi gelmişti ki. Bunun nedenini tabi ki de biliyordum. Bu güzel uykuyu sağlayan şeyin tabi ki de Emre ile olan konuşmamızdan geldiğini biliyordum. Ve aslında bu sabah ilk defa, ilk defa bir pişmanlıkla kalktım. Keşke, keşke daha erken birine anlatsaymışım kalbimde bekleyenleri. Belki de şimdiye kadar yüklenmek zorunda kalmazdım aslında çok çabuk silinebilecek bir şeyi. Aslında silinebilecek değil, örtülebilecek bir şeyi. Anlatmanın bu kadar iyi geleceğini bilmiyordum. Keşke bilseydim. Artık yalnızlığa alıştığımda bu anıların üstünü kapattığımı zannetmiştim, meğersem sadece üzerine güçsüz bir dikiş atmışım. Eğer Emre olmasaydı, bu acılardan kurtulabilir miydim bilmiyordum. Şu anda ona sadece minnettardım. Bana nasıl bir rahatlık hediye ettiğini bilmesi gerekiyordu. Ona teşekkür etmem gerekiyordu. Evet. Ona teşekkür etmem gerekiyordu. Hemde hemen!
Yatağımdan kalktığımda tahmin edin ne yaptım?
Yatağı toplamak✅
Yüz yıkamak✅
Abdest almak✅
Namaz kılmak✅
Giyinmek✅
Diş fırçalamak✅
Saç toplamak✅
Okula gitmek✅Bütün bunları yaptıktan sonra otobüse binip okul yolunu aldım. Bugün Yaz'ın benim için yaptığı ve en sevdiği şarkılardan oluşan bir çalma listesini açmıştım. Aya benzer Mustafa Sandal. Bu onun şarkısıydı. Arabada bağıra bağıra söylerdi. Yalan söylemiyim bende bu şarkıya bayılıyordum. Enerjisi çok güzeldi.
Okula geldiğimde sıcak çikolatamı alıp sınıfa çıktım. Sıcak çikolatamı aldığımda cüzdanımda çok az bir paranın kaldığını görmüştüm. Hepsini yemeye harcıyordum. Biraz fazla mı yiyordum? Acaba biraz durmalı mıydım? Belki de biraz rejim yapmak iyi olabilirdi. Sağlık için yani.
Bedenimin aşırı kilolu olmadığını biliyorum fakat ortalamanın da biraz üstünde gözüküyorum. 1.58 olmak kolay değil yani! Kendimi biraz sağlık için sınırlasam iyi olacaktı.
Sınıfa girdim ve sıramda Emreyi gördüğümde gülümsedim. Artık bizim sıramızdı burası.
"Selam!"
Dedim neşeyle dolu. Buna şaşırmasını beklerken hiç şaşırmamış ve aynı enerjiyle
"Günaydın!"
Demişti. Elimdeki bardağı önüne bıraktım.
"Sana sıcak çikolata aldım."
Yerime yani yanına oturdum.
"Sana yok mu?"
Dedi önündekine bakarken.
"Canım bugün sana almak istedi."
Sonra bana döndü.
"Ama sen çok seversin."
Evet çok severim lakin bugün ona denk gelmişti işte.
"Amaaaan ben zenginim istediğim zaman kendime de alırım merak etme sen."
Hayır zengin felan değildim. Ne desem gülen Emre buna da gülmüştü. Gülüşüne hâlâ alışamıyordum. O kadar güzel gülümsüyordu ki!
"İyi madem. Teşekkür ederim."
Eline alıp içmeye başladığında gururla dikleştim ve çantamdan eşyalarımı çıkarttım. Ben onları çıkarırken Emrenin yanına Çağan gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen istedin diye
Teen FictionBütün çabalarına rağmen henüz bir başarıya ulaşamamış sözelci Masal ve sınıfa yeni katılmış sayısalcı Emre sınava iki yıl kala yollarını süsleyebilecekler mi?