Beşinci bölüm huzurlarınızla sunar!
Bu bölüm için diyecek pek bir şeyim yok sadece Masal ve Emre sahnelerinden zevk alıp yorum bırakmaya çekinmeyin.
İyi okumalar!
Sabah her zamanki gibi elimde sıcak çikolatayla sınıfa girdiğimde yine bir gürültü karşılamıştı beni. Artık buna alışmıştım zira bu gürültü kirliliği bu sınıftan hiç eksilmemişti. Yerime geçeceğim sırada Emrenin yanımda ki yerde oturduğunu gördüm. Öndeki Sarp ile konuşuyordu. Sabah onunla konuşma ihtimalinin sevinciyle hızlı adımlarla yanına ulaştım.
"Selam!"
Dedim gülümseyerek. Beni gördüğünde o da gülümsemiş ve geçmem için yer vermişti.
"Selam!"
Yerime geçtiğimde karşısında bu tarafa doğru dönük olan Sarp'a baktım. Bana bakmıyordu. Çok düşünmeden Emreye odaklandım.
"Nasılsın?"
"İyiyim sen?"
"Bende iyiyim."
Sarp önüne döndüğünde belli ettirmemeye çalışmıştım fakat moralim bozulmuştu. Evet şu an'a kadar sınıftaki kimseyle konuşmamıştım fakat yüzüme bakmayacak kadar dışlamışlar mıydı beni? Herkes mi? Emre bir anda düşüşümü fark etmiş olacak ki gülümsemesi yerine yüzünü bir endişe kaplamıştı.
"İyi olduğuna emin misin? Biraz soluk gibisin."
Bir çırpıda yüzümdeki ifadeyi değiştirdiğimde ses tonumu da ayarlamıştım.
"Evet evet iyiyim."
Sanki emin olması içinmiş gibi sıcak çikolatamı içmeye başladım.
"Tekrardan burda oturmaya karar verdim."
Hareketlerime duraksamış bardak ağzımdayken büyüyen gözlerle ona bakmıştım. Ciddi miydi? Şaka felan değildi dimi? Bardağı dudaklarımdan uzaklaştırdım.
"Gerçekten mi?"
Başıyla onayladıktan sonra yüzüme bir gülümseme belirmişti. İşte bu güzel bir haberdi!
"Sevindin baya."
Yüzünde alaycı bir gülüş vardı. Kendimi toparlamak için boğazımı temizledim.
"Yoo, yani... istediğin yere otur fark etmez."
Yüzünde o alaycı sırıtış duruyordu.
"Emin misin?"
Onayladım.
"Sanki sevinmişsin gibi geldi."
Bardağı masaya bıraktım ve dikleştim.
"Sana yanlış gelmiş."
Kafası 'vay be' der gibi bir ifadeye büründüğünde aynı anda onayladı.
"Peki o halde. Ben yanlış anlamışım."
Çantamdan eşyalarımı çıkartmaya başladığımda Emre masadaki boş bardağı alıp ayaklanmıştı. Çöpe atıp geri dönmüştü. Cidden vay bee. Çöpümü toplamıştı resmen.
"Sağol."
Dediğimde artık onunla daha rahat olduğumu fark etmiştim. Tanışalı beşinci gün oluyordu ve bu kadar çabuk birbirimizi kabul etmemiz güzeldi.
"Hangi dersimiz var?"
Diye sorduğunda başımı 'ciddi misin?' Der gibi ona çevirdim.
"Müdür sana ders programını vermemiş miydi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen istedin diye
Teen FictionBütün çabalarına rağmen henüz bir başarıya ulaşamamış sözelci Masal ve sınıfa yeni katılmış sayısalcı Emre sınava iki yıl kala yollarını süsleyebilecekler mi?