0.4

12 3 2
                                    

Sizi dördüncü bölümle tanıştırmaya geldim!

Bu bölümde Masal ve Emrenin beraber olduğu bir sahne olmasa bile bu bölümde olacak şeylere ihtiyacım vardı. Daha doğrusu Masalın ihtiyacı vardı. Ve kendimi affettirmek için de Emrenin de görüş açısını ekledim. Umarım beğenirsiniz. Yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen.

İyi okumalar!

Bu sabah dersimizin olmamasıyla okula öğlen gelmiştim. Biyoloji hocası hastalanmış ve gelememişti. Bu an'ı değerlendirerek daha çok uyumuş ve sonunda geçmiş günlerin yorgunluğunu atmıştım. Mental yorgunluğum hâlâ belirgin olsa da fiziksel olarak iyi hissediyordum. Öğle arasının başında gelmemin nedeni daha fazla ders çalışmaktı zira evde kalsaydım defter açmayacağımı biliyordum. Öğleden sonraki dersimiz edebiyattı ve bu derse yoğun çalışmak istiyordum. Malum önemli bir dersti.

Gördüğüm ilk masaya oturmuş eşyalarımı çıkarmıştım. Evde yemek yememiş olsam bile şu an karnım yemek kaldıramazdı. Bunu söylüyorum çünkü etrafımda ki herkes yemek yeme durumundaydı. Bir süre boyunca odaklanmış bir şekilde defterimde yazanları dikkatli bir şekilde aklıma sokmaya çalışırken birinin karşı sandalyeye oturduğunu hissettim. Kesin Emredir diye düşünürken başka biri olması beni şaşırtmıştı. Önümde tanımadığım bir kız oturuyordu. Bizim sınıftan da değildi.

"Selam!"

Dedi hiç tereddüt etmeden. Zoraki bir gülümseme sunduğumda çekingen tavrımı anlamış olacak ki devam etti.

"Başka yer bulamadım da burda oturmam sıkıntı olmaz değil mi?"

Başımı olumsuz anlamda salladığımda o da gülümsedi ve elindeki telefona verdi dikkatini. Gözlerimin ondan ayrılmadığını hissetmiş olacak ki sandalyesinde doğrulmuş bir elini bana uzatmıştı.

"Ben Ece."

Uzattığı elini sıktım.

"Bende Masal."

"İsmin çok hoş Masal."

Dedi gülümseyerek. Onun ismi de çok hoştu fakat nedensizce bunu dillendiremedim. Tatlı birine benziyordu. Tatlı ve akıllı birine. Yuvarlak gözlükleri ona zeki bir görünüm katıyordu. Saçları turuncuydu. Elimi bırakıp devam etti.

"Memnun oldum."

"Bende memnun oldum."

Bu konuşmayı ben şahsen nasıl uzatabileceğimi bilmiyordum. Emre ile nasıl yapıyordum acaba? Gerçi genelde konuşmaları o başlatırdı.

"Hangi dersi çalışıyorsun?"

Diye sorduğunda defterimi ona doğru çevirdim.

"Edebiyat."

Yazdıklarımı okumaya başladığında sabırla bitirmesini bekledim.

"Yazın çok hoşmuş."

"Teşekkür ederim."

Her dediğime, yaptığıma iltifat etmesine karşılık teşekkür etmek dışında ne yapabileceğimi bilmiyordum. Sanırım Buseden sonra ilk defa başka bir kız yaşıtımla bu şekilde iletişime geçiyordum. Bu garip gelmişti. Defteri tekrar kendime çevirdiğimde ne yapacağımı bilemeyerek tekrar yazılara odaklandım fakat o nasıl konuşmayı uzatacağını çok iyi biliyordu.

"Sözelci misin sayısalcı mısın?"

"Sözelciyim."

"Bende."

Gülümsemesine karşılık bende gülümsemiştim. Aynı Emre gibiydi. Hep gülümsüyordu. Kendisi kıvırcık kızıl saçlarıyla oynarken aklıma ilk gelen şeyi söyledim. Sonuçta bir şekilde kibar olmam lazımdı.

Sen istedin diyeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin