•*•❧❦❧•*• •*•❧❦❧•*•
"Aç şu kilidi Jisung!"
Jisung elindeki anahtarı Minho'ya verdi.
"Bu size eminim ki bir şeyler hatırlatacak, sabırlı olun biraz!"
Jisung ve Minho, Hyunjin ve Felix'in anıları geri gelsin diye ellerini kelepçelemişti. Aynı önceki hayatlarında yaptıkları gibi. Ve tepkileri tıpkı önceki hayatlarındaki gibi olmuştu. Bu onlara kesinlikle bir şeyler hatırlayacaktı.
Dörtlüyü izleyen Jeongin güldü. Dejavu yaşıyordu. Sanki önceki hayatını tekrar yaşıyor gibiydi. Umarım sonları aynı olmazdı.
Felix ve Hyunjin'i yarına kadar kelepçeli bırakmaya karar vermişlerdi. Yarın nişan vakti geldiğinde kelepçeleri çıkaracaklardı. Tabi Felix ve Hyunjin çıkarmanın başka bir yolunu bulmazsa.
Kelepçeyi çıkarmak için türlü türlü yollar denediler fakat hiçbiri ise yaramadı. Saraydaki kimse yardım etmiyordu. Sonuçta veliaht prens tarafından uyarılmışlardı.
Piknik yapmak için saraydan çıkan sekiz kurt ormana yol aldı. Orada rahat olurlardı.
Hyunjin Felix'in hızına ayak uydurmaya çalışıyordu, Felix ise onun hızına. Bu yüzden ikisi arkada kalıyordu. Çiftlerin hepsi birbiriyle konuşuyordu, dolayısıyla Hyunlix de birbirleri ile sohbet ediyordu.
"Tatlıların her zaman çok güzel oluyor Felix."
"Teşekkür ederim Hyunjin."
Utanmıştı Felix. Hyunjin de anlamıştı bunu. Felix'in tatlılığına gülümsedi.
Bir süre sonra piknik yapacakları alana geldiler. Her şeyi yerleştirdikten sonra sohbet etmeye başladılar. Jeongin Chan'a sırnaşmıştı. Jisung da Minho'ya. Seungmin Changbin'e dikkatini vermiş şekilde konuşuyordu, Changbin'in eliyle oynuyordu. Felix ise Hyunjin ile yan yana oturmuştu.
Changbin ve Seungmin Jeon Krallığı'nın hediyesi olan çift yüzüklerini takıyordu. Bu birbirlerinin kalp atışlarını hissettikleri anlamına geliyordu. Seungmin her dikkati dağıldığında yüzüğüne bakıyordu.
Ertesi Gün
Sonunda nişan günü gelmişti. Sarayda telaş hakimdi. Özellikle omegalar ve vita çok telaşlıydı. Komşu krallıklar gelmiş, her şey hazırlanmıştı.
Jisung o kadar telaşlıydı ki gergin feromonları diğerlerini boğuyordu.
"Jisung sakin olur musun? Boğulacağız!"
Felix'in dedikleri ile feromonlarını fark etti Jisung. Yine de engel olamıyordu.
"Engel olamıyorum, gerginim."
"Neden gerginsin? Sevdiğin adamla evleniyorsun."
Jeongin'in dedikleri ile sakinleşse de hala gergindi.
"Herkes bize bakacak çünkü. Gözlerin üstümde olmasını sevmiyorum."
"Hyung güzelliğine bakacaklar, Minho hyung ile olan uyumuna bakacaklar. Kötü şeyler söyleyenler seni kıskandığı için söyleyecek."
Jeongin'in dedikleri ile sakinleşti Jisung. Haklıydı Jeongin. O çok iyiydi, mükemmeldi. Ona kimse bir şey diyemezdi. Derlerse ağızlarına sıçardı.
Gelen özgüveni ve giden kaygısıyla sakinleşti. Hizmetlilere yapmaları gerekenleri söylemeye başladı. Seungmin yeterince ilgilenmişti bu işle.
Sonunda her şey hazırdı. Sadece nişanlanmak kalmıştı.
6 saat sonra
"BANA CHRİS'İ VERECEKSİN! YOKSA KRALLIĞINI YERLE BİR EDERİM WONYOUNG!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Coniugis | Jeongchan
Fanfiction[Şuan devam etmiyor.] Coniugis Latince eş anlamına gelir. Prensesi kurtaran omegaların içlerinden birinin veliaht prensin yani deltanın eşi çıkacağını kim bilebilirdi ki? ⋅.˳˳.⋅ॱ˙˙ॱ⋅.˳˳.⋅ॱ˙˙ॱᐧ.˳˳.⋅ Omegaverse ⋅.˳˳.⋅ॱ˙˙ॱ⋅.˳˳.⋅ॱ˙˙ॱᐧ.˳˳.⋅ Chanin Mins...