Bu bölümü Yundukie-kie 'ye hediye ediyorum <3 Ona da destek verin lütfen...
•*•❧❦❧•*• •*•❧❦❧•*•
"Ben Jisung'un ikiziyim, Jinyoung."
Jinyoung'un şok olmuş yüzünü izledi biraz Felix. Ve devam etti.
"Annemizle babamızı gözümüzün önünde öldürdün ve Jisung'u alıp gittin. Beni bıraktın çünkü zayıf olduğumu düşündün. Beni bıraktın çünkü Jisung'u tehdit edebileceğin biri lazımdı. Beni bırakmanın en büyük hatalarından biri olduğunu bilmeden bıraktın beni. Sen ve adamların Jisung'u da alıp gittikten sonra 2 gün boyunca annemle babamın cesetlerinin yanından ayrılamadım şoktan dolayı. Dawn beni bulduğunda susuzluktan ölmek üzereydim, o kadar açtım ki 6 yaşındaki bir çocuğun yiyebileceğinin iki katı yemek yedim."
Felix'in anlattıklarını soluksuz dinliyordu prensler. Bu kadarından haberleri yoktu. Jisung ve Felix'in ikiz olduğunu bile yeni öğreniyorlardı tanrı aşkına!
Felix Jinyoung'a yukarıdan bakabilmek için ayağa kalktı.
"Dawn beni Hyuna ve Jeongin ile tanıştırdı. Hyuna'nın senin adamın olduğunu öğrendiğimde olay çıkarsam da daha sonra onu çok sevdim. Yaklaşık bir yıl sonra Dawn'ı öldürdüğünde Hyuna'ya Jeongin ile yer değiştirebileceğimi söyledim. Planımın da bir kısmını anlattım. Dawn, Kral Chansung'un arkadaşıydı. Hyuna ondan Jeongin'i saklamasını rica etti. Daha sonra ise seni kandırmak için beni kullandı. Aslında beni tanımandan endişeleniyorduk ama sen o kadar aptalsın ki beni tanımadın. Halbuki sadece sarı saçlarımı mora boyamıştım. O gün Jisung'un mutlu olmasına bile anlam veremedin. Biraz kafa yorsaydın anlardın ikizini gördüğü için o kadar mutlu olduğunu."
Felix sırıtarak Jisung'a baktı. "Seni öldürmeyi çok isterdim. Ama sen Jisung'un acımasız ellerinde ölmeyi hak ediyorsun. Onu zorunda bıraktığın her şey için bir bedel ödeyeceksin. Uyumasına, yemek yemesine, dışarı çıkmasına izin vermediğin her zaman için bedel ödeyeceksin. İlk kızgınlığını yaşamasın diye sağlığını bozduğun her sefer için bedel ödeyeceksin."
Jinyoung'a iyice yaklaştı ve sadece onun duyabileceği bir şekilde fısıldadı. "Ona dokunduğun her an için bedel ödeyeceksin."
Jeongin Felix'in çok konuştuğuna karar verdi ve sözü devraldı.
"Babamı öldürdüğün için bana da bedel ödeyeceksin. O çok sevdiğin kurdunu alacağım senden."
"Yapamazsın!"
"Neden yapamayacak mışım? Vitayım ben, bilinmeyen özelliklerim var. Senden kurdunu almak beni yoracak ama bu hissedeceğim huzurun yanında bir hiç. Ayrıca eşim artık yanımda olduğu için daha güçlüyüm, elbette yapabilirim."
¦¦¦¦¦¦¦¦
Zindandan Jeongin ve Chan çıktı ilk önce. Yorgundu Jeongin, bir kurdu insanından ayırmak onu çok yormuştu. Eğer eşi, Chan, yanında olmasaydı günlerce uyuyacak kadar yorgun olurdu.
Chan savsak adımlarla yürüyen Jeongin düşmesin diye belinden tutuyordu. Jeongin bir an önce odasına gidip uyumak istiyordu.
"Seni bu kadar yoracaksa yapmamalıydın."
Chan'ın sorusunu yorgun yorgun cevapladı. "Jinyoung benden, Felix hyungtan ve Jisung hyungtan en değer verdiğimiz şeyleri aldı. Onun en değerlisi de kurdu. Bir yıldız alfası olduğu için kendini diğerlerinden üstün görüyor, kurdunu yüceltiyor. Eğer en değer verdiği şeyi almasaydım huzurlu olamayacaktım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Coniugis | Jeongchan
Fanfiction[Şuan devam etmiyor.] Coniugis Latince eş anlamına gelir. Prensesi kurtaran omegaların içlerinden birinin veliaht prensin yani deltanın eşi çıkacağını kim bilebilirdi ki? ⋅.˳˳.⋅ॱ˙˙ॱ⋅.˳˳.⋅ॱ˙˙ॱᐧ.˳˳.⋅ Omegaverse ⋅.˳˳.⋅ॱ˙˙ॱ⋅.˳˳.⋅ॱ˙˙ॱᐧ.˳˳.⋅ Chanin Mins...